EĞİTİM
MEB'den flaş 'ateist' tanımı...
MEB'in zorunlu din dersi kapsamında 9'uncu sınıflara okuttuğu Din Kültürü ders kitabında yaptığı "ateist" tanımında, "Tanrı’nın varlığını reddetmek ve Tanrı yokmuş gibi davranmaktır." diye açıklama yapıldı.
4+4+4 olarak bilinen kademeli eğitim sistemine geçişle 12 yıllık eğitimin 9 yılında zorunlu tutulan din dersi için MEB tarafından ilk baskısı 2012 yılında ypılan 9'uncu sınıf Din Kültürü ders kitabında 'gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen felsefi düşünce akımı ateizme bir sayfa yer verilmiş.
Ateizmi yani 'tanrıtanımazlığı'n kitapta yer alan tanımdan çarpıcı satırlar:
"TANRISIZ BİR YAŞAM KURMAYI HEDEFLER"
"Tanrıtanımazlık, tarihin tüm dönemlerinde bireysel olarak da olsa varlığını sürdürmüştür. Ateizm, Allah’ın varlığını inkâr ettiği gibi tüm dinlere ve dinlerin tanrı tasavvurlarına da karşıdır. Allah inancı karşısında tepkisel bir düşünce olan ateizm, batı dünyasının bazı filozofları tarafından benimsenmiş; ancak 'günümüzde düşünsel dayanaklarını yitirerek zayıflamıştır'. Ateistler üç semavi dinin de tanrı anlayışını kabul etmezler. Ateistler, sadece Tanrı’yı değil, Tanrı’yla birlikte iman edilen melek, kutsal kitap, peygamberlik, vahiy ve ahiret inançlarını da reddetmişlerdir.Aateist bir kişi, tavır ve davranışları, hayat tarzı, sahip olduğu kural ve alışkanlıklarıyla “tanrısız bir dünya” veya “tanrısız bir yaşam tarzı” kurmayı hedefler. Bunun için tanrı hakkında hiçbir şey düşünmemeye ve kendini dinden ve ibadetlerden uzak tutmaya çalışır."
"BİLİMSEL BİR SEBEP BULAMADIKLARI OLAYLARIN TESADÜF SONUCU OLDUĞUNU SAVUNURLAR"
"Tanrıtanımazlar, Allah’ı inkâr etmenin yanı sıra evrenin varlığını ve evrende meydana gelen olayları da tesadüfe bağlarlar. Bilimsel bir sebebini bulamadıkları tüm olayların bir tesadüf sonucu meydana geldiğini savunurlar. Tanrı’nın yokluğunu iddia edip onun varlığı hakkında ileri sürülen tüm delilleri çürütmeye çalışarak bunların yetersiz olduğunu söylerler. Vahye dayanmayan bazı inanç biçimleri ve düşünce akımları, ruhsal bunalım, ahlaki çöküntü, toplumu bir arada tutan temel değerlerdeki yozlaşma, sosyal ve kültürel dokudaki zedelenme, millî ve manevi duygulara yabancılaşma gibi olumsuzluklara toplumda olumsuz etkilere yol açabilir. " internethaber