EĞİTİM
MEB'de, ancak 10 gün yönetici kalabildi
Eğitimdeki başarı sıralaması ile sürekli gündem oluşturan Gaziantep İl Milli Eğitim bu sefer de bir atama skandalı ile gündeme geldi.
Okulların tatil olmasına bir haftadan az bir süre kalırken yapılan yeni atamalarla birlikte altı İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarının tamamı değişti. Ancak yapılan atamalardan Gaziantep'teki bir kısım siyasiler ve bürokratlar oldukça rahatsız oldular. Bu atamalardan birine bir milletvekilinin tepkisi ise yenilir yutulur gibi değil. Olay şöyle gelişiyor:
Yapılan bu atamada, Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan bir Şube Müdürü İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak atanmıştı. Ancak bir Gaziantep Milletvekili, bu kişinin atamasının iptal edip kendisine yakın başka bir bürokratın atanması için yoğun bir teşebbüste bulunmuş, Milletvekilinin bakanlıkta yaptığı yoğun kulisler sonuç vermiş. Sadece on (10) günlük görev sonucunda İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, hiçbir gerekçe ve mazeret belirtilmeden görevinden alınmıştır. Burada şu tespiti yapmak istiyoruz. Yeni atanan da eski atanan da, iktidara uzak kişiler değil. Muhafazakar insanlar... Ancak bir kural olmayınca bu kez milletvekiline kim yakın ise o atanıyor.
Diğer adaylara neden itiraz edilmemiş?
Bilemiyoruz.
Ancak şunu biliyoruz ki; herhangi bir kriter olmadan yapılan bu atamaların sonucunda maraz çıkması kadar olağan bir şey yoktur.
Gaziantep örneğinde atamaya siyasetin müdahalesinin sonuçları bağlamında, okul müdürü ve müdür yardımcılığı görevlendirmelerinde nasıl bir süreç yaşanacağıyla ilgili de bize ipuçları vermektedir.
Olan olmuştur.
İşte siyasetin müdahalesinin sonucunda ortaya çıkan manzara...
Eski sistemde memur ve bürokratlar atanıncaya kadar milletvekillerine yakın dururlardı. Milli Eğitim Bakanlığının bu yeni sistemi ile beraber, memur ve bürokratlar atanıncaya kadarı bırakın görevde kalmak için yakın durmayı, sürekli milletvekillerine yakın durmak zorunda kalacaklardır.
Bu sistem köle ve kul üretir.
Bu sistemin uygulanması neticesinde okul yöneticileri sorumluluk almaktan kaçınacaklardır. Çünkü gelecekle ilgili kaygı ve korku duygusu güvensizliğe neden olacaktır. Dolayısıyla güven duygusu gelişmeden sorumluluk anlayışı oluşmaz.
Bu sistem merhametsiz, sorumsuz ve zalim bireyler üretir.
Görevine ve amirine itaat eden görevli köleler...
Sadece görev ve itaatin egemen olduğu iklimde sorumsuz ve nemelazımcı bireyler yetişir.
Oysaki sorumluluk ve adalet duygusu sevgi ve merhamet ikliminde yeşerir.
Kamu yararının, liyakatin, kriterin ve adaletin esas olmadan yapıldığı her atama, her iş ve işlemler yozlaşmayı beraberinde getirir. Yozlaşma toplumu kaosa sürükler. Kaos toplumu parçalar.
Sorumluluk makamında olan kişilerin insanları parçalamaya değil birleştirmeye çalışmaları gerekir.
İnsanları bir arada tutan değerleri, bir zamanlar 28 Şubatçılardaki toptancı anlayışın bir benzerini malum yapı üzerinden genelleştirmemek lazım. www.memurlar.net