Dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren kanun tasarısının görüşmeleri, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda devam ediyor.

Tümü üzerindeki görüşmeleri dün tamamlanan ve 29 maddeden oluşan tasarının ilk 7 maddesi kabul edildi.

Komisyon Başkanı Naci Bostancı, CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun dün açtığı "Çocuğunu dershaneye göndermeyen milletvekili arıyorum" yazılı pankartına işaret etti. Bostancı, oğlunun kendisini aradığını, "Ben diplomamı kapıp geleyim" dediğini anlatarak, "Oğlum dershaneye gitmedi, ODTÜ Elektronik bölümünü bitirdi, EDPK'da çalışıyor. Sanıyorum başka vekiller de vardır, dershanenin şart olmadığını aslında hepimiz biliyoruz" dedi.

AK Parti Samsun Milletvekili Tülay Bakır, ileri ülkelerin yurtdışından gelen öğrenciye doyduğunu ifade etti. Bakır, bu öğrencilerin en küçük olayda terörist damgası yiyebildiğini dile getirdi.

AK Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım, yurt dışına gönderilen öğrencilere sahip çıkmaları, gittikleri ülkelerde misyonerlerin, yabancı ülke ajanlarının, bölücülerin etkilerinden korumaları gerektiğini söyledi.

Yıldırım, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak oraları da takip etmemiz gerekiyor. Geçmişte bunun kötü örneklerini bu ülke gördü. Özellikle Osmanlı'nın son yıllarında Fransa'ya gönderilen öğrencilerin büyük bir kısmı Osmanlı'nın parçalanmasına adeta çanak tutar oldular. Bu Cumhuriyet döneminde de ne yazık ki oluyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın oradaki kültür ve milli eğitim müşavirlerinin başka araçları da kullanarak öğrencilerimizin orada milletimize bağlı olarak yetişmeleri ve ülkemize dönmeleri konusunda katkı koyması gerekir" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, şaibeli olmayan sözlü sınav hatırlamadığını belirterek, yazılı sınavın yüzde 80, sözlü sınavın en fazla yüzde 20 oranında olması gerektiğini ifade etti.

"Akıllarını ipotek etmezler"

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, sözlü sınavların etkisinin minimuma indirilmesi ya da formaliteye çevrilerek kaldırılmasını önerdi.

Yurtdışında misyonerlerden ve çeşitli unsurlardan kaynaklanan avlama, ele geçirme gibi faaliyetlerin bulunduğunu savunan Yeniçeri, gönderilen öğrencilere uygun barınma ortamının yaratılmaması halinde bu öğrencilerin patlayıcı olarak geri gelebileceğini söyledi.

AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, gençlere güvendiğini dile getirerek, "Bu milletin çocukları önüne engel konulmadığı sürece yanlış yapmazlar. Herhangi bir yere de akıllarını ipotek etmezler" dedi.

AK Parti Muş Milletvekili Muzaffer Çakar, Türkiye'ye dönmeyen öğrencilere yaptırım uygulanabileceğini belirtti.

AK Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım, 1990'lı yıllarda yurtdışına gönderildikten sonra üniversitelere dönen gençlerin 28 Şubat sürecinde üniversitelerde 4-5 yıl kadro alamadığını kaydetti. Bununla ilgili önlem alınmasını isteyen Yıldırım, "Doktorası kabul ediliyor ama ilgili kadroya atanamıyor. 'Bana oy vermeyecek' kaygısıyla atanmıyor" diye konuştu.

"Ç'yi atlamayalım"

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, YÖK ve MEB adına gönderilen öğrenciler arasında fark bulunduğunu, YÖK adına gidenlerin memuriyetine sayılırken bakanlık adına gidenlerde bu hakkın bulunmadığını anımsattı. Avcı, tasarıyla bunun giderildiğini dile getirdi.

Avcı, gençlerin aldığı burs miktarının "namerte muhtaç olmayacak" şekilde olması gerektiğini, son dönemde yüzde 20 oranında burs miktarını artırdıklarını vurguladı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bir maddenin fıkrası sıralanırken Ç harfinin yer almadığına işaret ederek, "Ç'yi atlamayalım" dedi.