(8) Okul ve Kurum Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir. Bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan sonlandınlması, süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usül ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Bu fıkra kapsamındaki görevlendirmeler özlük haklan, atama ve terfi yönünden kazanılmış hak doğurmaz.

 

Eğitim yönetimi ve elbette okul yönetimi, eğitim alanında verimlilik bakımından çok önemli olsa da, ülkemizde yıllardır siyasi kaygılrala yapılan yanlışlar yada yapılamayan doğrular nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşanagelmiştir.

 

Her ne kadar 1999'da başlayan sınav temelli yapı kurma gayretleri belli bir olgunluk yakalamış olsa son mülakat ölçütü yeni bazı soru işaretlerine neden olmuştu.

 

Şu anda yasa tasarısı ile getirilmek istenilen uygulama ise tam fazlasıla düşündürücü.Neden?

 

Bir defa okul yöneticisi sıradanlaşıyor.Kendini yetiştir ve hazırlan kaygısı yerine adamını ayarla anlayışı değer bulacak gbi gözüküyor.

 

Esasen veli menmuniyetini ön planda tutan, performansı nesnel ölçütler ile değerlendiren bir anlayış geliştirilmeli. Böylesi bir zeminde çalışan ve üreten öğretmen ve yönetci değer bulurken, yetersiz olan hesap vermeli.

 

Bu taslak yasalaşırsa ne olur? 

Kesinlikle iş bilen değil işini bilen öğretmen tipi teşvik edilmiş olur.

 

Öte yandan yılların birikimi, sınav performansları, kurulan yeni düzenler niçiin bir anda yok sayılır?

 

Evet, nesnel ölçütlerle performanları değerlendirin hme yöneticiyi hem de öğretmeni ama bu böyle olmaz.

 

Bakanığımız geçmiş deneyimleri birçok alanda çok kolay sıfırlayabiliyor ve "ben yaptım oldu" diyor bu çok yanlış.

 

Öğretmen adale ve liyakat gibi ölçütlerin geçerli olduğu, huzurlu bir ortamda verimli olur.

 

Aksi ise kırgınlık ve verimsizlik demektir.

 

Dilerim hatadan dönülür.

 

Mehmet ERKOÇ