Tablo fena değil eksiklikler ise her insanda her sistemde kusur nasıl bulunuyorsa elbette Müsteşar beyinde eksiklikleri yok değil.

Müsteşar bakanlığı veliler,öğretmenler,okul ve taşra yöneticileriyle yönetmek istediklerini belirtti.

Müsteşarın öğretmen camiasında yıldızını parlatan ilk icraatı öğretmenlerin özür grubu mağduriyetlerini gidermesi oldu. Ömer Dinçer zamanında kapanan kapı yeniden açıldı. Hatta öğretmenlerin mağdur olmaması için kendisi risk bile aldı. Örneğin okulda norm fazlası olmaması için idarecilere tedbir alın demiş ama norm ihtiyacı olmasa bile ilk önce aile ve mağdurlar diyerek atamaları yapmıştır.

Darısı diğer MEB çalışanlarının derken hizmetliler dahil herkese tayin hakkı verileceği müjdeside geç olmadan verildi.

Atanamayan öğretmenler konusu ise kanayan yara. Müsteşar eski tipik bürokratlar gibi ne bütçeyi nede  Maliyeyi bahane etmemiş ve Eylül ayında atanıp göreve başlamayan öğretmenlerin yerine aynı sayıda atamayı Kasımda gerçekleştireceğini belirtmiştir.

Burada Müsteşar Şubat ayında da en az 40 binlik bir atama gerçekleştirirse şüphesiz yıldızı daha da parlayacaktır.

Dershanelerin dönüşümü konusunda ise bir bürokratın masasındaki taslağa bakıp hüküm vermek  yanlıştır. Hükümetin zaten dershaneleri kapatma politikası eskiden beri olan bir arzusu. Müsteşar ise bu geçişi sancısız yapacak ve ezber bozabilecek bir kabiliyete sahip.

Bekleyin göreceksiniz cemaatin ilerleyen günlerde en fazla medet umacağı isimlerden birisi belki de müsteşar olacaktır.

Kendisinin ‘MEB bir yıl sonra saat gibi işleyecek’ sözünü yabana atmamak lazım.

Tayin, atama gibi konularda gerekli hamleleri bizzat internet üzerinden eğitim çalışanlarının görüşlerini alarak düzenlemiş özellikle yaklaşık AKP iktidarında 10 yıldır yapılamayan ve taşranın en çok ihtiyacı olan Şube Müdürlüğü gibi önemli bir sınav bile kendi  gayretleriyle hayata geçirmiştir. Yıllarca bakanlıkta ve İl Milli Eğitimlerde AKP şube müdürü sınavı bile yapamayan beceriksiz bir iktidar diye suçlanmış DSP döneminde Metin Bostancının gelir gelmez ilk yaptığı sınav Şube Müdürlüğüydü böylece kadrolaştı, bunlarsa hala uyuyor söylemini yıkmıştır.

Yusuf Tekin zamanında bakanlık merkez teşkilatına yapılan atamaların çoğunun eğitimci kökenli olması eğitim camiasının özgüvenini yükselten bir hamle olmuştur.

Bundan sonra Müsteşarın neler yapacağı daha dikkatli izlenecektir.

Bizler de doğru yaptığı işlerde destek yanlış yaptığı işlerde eleştirmeye devam edeceğiz.