EĞİTİM
MEB Kanun Tasarısı ve Öneriler (Öğretmen Atamaları)
MEB Kanun Tasarısı ve Öneriler (Öğretmen Atamaları)
26 Şubat 2014, Çarşamba
Bunlardan bir tanesi 6 yıl dershanede çalışmış öğretmenlerin KPSS şartı olmadan devlette kadroya alınmaları,
İkincisi ise KPSS ile kadroya atanan öğretmenlerin adaylık süreci sonunda sözlü sınavla adaylığın kaldırılması ya da kaldırılmaması…
İkincisinden başlayacak olursak; bir öğretmen üniversiteyi kazanarak okumuş mezun olmuş ve bakanlığın koyduğu kurala uygun olarak KPSS'ye girip başarılı olup öğretmen olarak atanmışken bu öğretmeni tekrar sözlü sınava tabi tutmak yandaş öğretmen yaratmaya çalışmaktan, yandaş örgütlere üye olmaya zorlamaktan başka bir amaç taşıyamaz.
Birincisi yani 6 yıl dershanede çalışmış öğretmenlerin kadroya geçirilmeleri ise KPSS engeliyle boğuşan öğretmenlere hakarettir. Hem onlara ait kadrolar doldurulacak hem de yandaş öğretmen yaratılmaya devam edilecek. Çünkü 6 yılı doldurmak yetmiyor bir de sözlü sınavdan başarılı olmak gerekiyor. Ne demek sözlü sınav koymak? Yandaş mısın? Dik misin? Paralel misin? Tespit etmek demek.
Bu ikisinin de eğitime faydası ne? Kocaman bir hiç… Zaten bu kanunda herşey var eğitim hariç…
Önerilerimize gelelim:
Öncelikle KPSS ile atanan öğretmenlerde sözlü sınav şartının koşulsuz kaldırılması gerekiyor. Aksi halde kadroda kalmak için yada kadroyu almak için mecburen yandaş görünmek zorunda kalan öğretmenler yaratırız ki eğitimde en büyük tehlike budur. Çünkü eğitim hiçbir ayrım gözetmeksizin herkesin hakkı olduğu gibi icra eden öğretmenin de böyle davranması, olması gerekir.
Adaylığının kalkması için öğretmeni; bazen parti ile bazen sendika ile bazen de terör örgütü ile baş başa ya da yan yana bırakmak kabul edilemez.
KPSS'siz kadroya almak konusunda getirilen sözlü sınav da kabul edilebilir değil. Ayrıca bu öğretmenler için farklı formüller bulunabilirdi.
Örneğin; 6 yılını bu kurumlarda dolduran öğretmenler en son çalıştıkları dershaneler okula dönüşmüşse bu okula zorunlu ve öncelikli olarak atanabilirlerdi. Dershanenin kapatılması (dönüşmemesi) durumunda açıkta kalanlar ile dönüşen okulda yeterli kadro kalmaması nedeniyle açıkta kalanlar bu kanunla dershaneden okula dönüşendiğer kurumlara öncelikli olarak atanabilirlerdi.
Yani dershanede 6 yılını dolduran öğretmen dershanenin dönüşmesi sonucu kurulan okullara atanmış olacaklardı.
“Bu şekilde atananların mali hakları kurumları tarafından ödenir fakat işten çıkarma, sendikal ve diğer haklar yönünden 657 sayılı kanunun 4/A statüsündeki öğretmenlerle eşdeğerdirler” denilebilirdi.
Bu madde ile;öğretmenleri dönüşen okullara atamakla kalmayacak aynı zamanda devlet güvencesi verilmiş olacaktı.
Böylece;
Keyfi işten çıkarma olmayacak,
Devlet dershanelerden dönüşen okullara öğrenci başına para verirken kurum kendi eski personelini çalıştırmaya devam edecek,
KPSS ile atama bekleyen öğretmenlerin kadroları dolmayacak,
Sözlü sınavla kadroya alma olmayacak sözlü sınav olmaksızın çalışacaklar,
Hükümet hatada ısrar eder ve düzenleme taslaktaki gibi gerçekleşirse;
Özel okula dönüşen dershane kanuna rağmen resmiyette ücreti yüksek gösterip düşük ücretle öğretmen çalıştıracak devletin verdiği parayla kurumu çekip çevirip ticaret yapmış olacak…
Bu düzenlemede hükümetin amacı dershanenin kapanması nedeniyle işsiz kalan öğretmeni istihdam etmek, işsiz bırakmamak. İlk bakışta görünen o fakat sözlü sınavla elemeye almaktaki niyet nedir? Sorusu sorulduğunda amacın istenen kişileri atamak olduğu ortaya çıkıyor.
İşsiz bıraktığınız insanları iş sahibi yapmak istiyorsanız söylediğimiz gibi kurumlarında istihdam edin, güvencesi devlet olsun, böylece 6 yıldır dershanede çalışan o kurumun havasını soluyan bir çok insanı da ya özel okul ya da devlet ikileminde bırakmayın. Hatta ve hatta 6 yıl şartını da daha aşağılara çekin.
Bizden önermesi ve söylemesi…
Saygılarımla…
Maksut BALMUK
Eğitimci Danışman