EĞİTİM
MEB ’de NasılBayram Olur?
Milyonlarca öğrencisi, yüzbinlerce çalışanıyla ülkemizin sayısal olarak en büyük, nitelik olarak çok önemli bir kurumu milli eğitim bakanlığımız anayasa ve yasaların verdiği görev ve yetkileri kullandığı işlevsel bir role sahiptir. Bakanlığımızın bayramının nasılolacağını paydaşların bayramının nasıl olacağı konusu ile açıklamak bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öğrencilerin bayramı nasıl olur? Sorumuza öğrenciler için önce karnelerin, not işlerinin, devam mecburiyetinin kaldırılması ile başlanabilir. İlkokullarda not işlerini kaldırsak ne olur? Karne yerine katılım belgeleri düzenlesek sanırım bayram olur. Ortaokullar ve liselerde devam mecburiyetini kaldırsak isteyenin okula geleceği isteyenin ise yalnızca sınava katılıp belli kredileri aldığında sınıf geçebileceği açık öğretim de olduğu gibi bir sistem getirsek sanırım bayram olur. Üniversiteye isteyen her kesin kayıt yaptırabileceği sınavı kazanmanın değil, okulu bitirmenin önemli olduğu bir sistemi kursak dershaneye olan ihtiyaçta kendiliğinden ortadan kalkar. Örgün eğitim kurumları kadar yaygın eğitim kurumlarının sayısını artırıp isteyen herkese istenen her konuda hayat boyu eğitim ve öğretim imkânı verilse halkımız içinde bayram olur.
Öğretmenlerimiz için bayram nasıl olur? Öğrenciler için yukarıdaki uygulamalar hayata geçerse öğretmenlerde talebeye kısaca talep edene daha kolay öğretme imkânıbulur. İlkokulda not işlerine ayıracağı zamanı öğrenciye ayırır, ortaokul ve lisede okula zorla getirilen öğrencileri sınıfta tutmak için kullanacağı zamanı gerçekten öğrenmek için gelenlere kullanır. Bilgi ihtiyaca dönüşünce öğrenme ve öğretme kolaylaşır. Okullar sinir harbinin yaşandığı yer olmaktan çıkar eğlenceli bir alışverişe dönüşür. Sınıf mevcutları düşeceğinden derslerin verimi artar. Öğrencinin peşinden koşan öğretmen yerine bilginin peşinden koşan öğrenci öğretmeni motive eder. Öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilmeli taban aylık 5000Tl den başlamalıdır.
Okul yöneticilerinin bayramına gelince öğrenciler tarafından seçilen okulun idarecisi olmanın yanında çalışacağı öğretmen kadrosunu seçebileceği bir sistemde başarı için ilk adım gerçekleşmiş olur. Bir düşünün tüm öğretmenler İlçe milli eğitimlere cv’ lerini vermişler ve okul müdürü çalışacağı öğretmeni seçme hakkına sahip ve karşılıklı anlaşmayla okul ve eğitimci tercihi gerçekleşiyor. İşini iyi yapanlar iyi okullarda istihdam edilirken işini ciddiye almayanlar ise kenarda kıyıda görev yapamaya mecbur kalacaklar. Yöneticileri ise eğitim fakültelerin bitiminde 5 yıl öğretmen olarak görev yaptıktan sonra 2 yıllık yönetici Akademisini başarıyla bitirenler arasından bir işletme mezunu ile birlikte okul müdürlüğüne atamak gerekir. Müdür yardımcıları müdür tarafından seçilmelidir. Eğitim yöneticisi yalnız eğitim işleri ile uğraşırken işletme mezunu yöneticimiz yazışmaları ,fiziki donanım ve diğer işlerin takibini yapmalıdır. Para işleri devlet tarafından çözülmeli ,öğrenci başına belirli bir ödenek okulun hesabına aktarılmalıdır. Aile birlikleri parasal işlevinden kurtulup okulların destek hizmetlerini yürüten bir birim olmalıdır.
Velilerin bayramına gelince veliler çocuklarının iyi öğrenim gördüğü başarılı ve mutlu okulların varlığı ile bayram edebilir. Sosyal devlet gereği herkesin istad ve kabiliyetine göre eğitim ortamları açılmalı ve ücretsiz olmalıdır. Devletin dayatmadığı, vatandaşın kendisi için en iyisini seçebildiği bir sistemde herkes kendini güven ve huzurlu hissedebilir. Eski bir bakanımız “okullar olmasa milli eğitim bakanlığını yönetmek çok kolay olurdu” diye bir söz söylemişti. Yukardaki önerileri gerçekleştirdiğimizde okulları rahatlatacağından bakanlığımızda rahatlayacaktır. Devletin iyi bir denetim sistemi içinde kuralları adil uygulayan olması ve özel sektörün önünün açılacağı yeni bir döneme doğru gidiyoruz. Öğrencilerin kendini isteyerekgeleceğe hazırlaması, öğretmenin zamanın ruhunu okuyacağı velilerin gönül rahatlığı ile öğrencisini teslim edeceği okulların varlığı herkese bayram havası getirecektir. Ne dersiniz? ([email protected])