EĞİTİM
MEB, cadı kazanı gibi kaynıyor!
İlk haberlerimiz, 1999 yılında göreve gelen Metin Bostancıoğlu'na yönelikti. Sonrasında Necdet Tekin, Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu ve Ömer Dinçer geldi.
Şuanki bakanımız ise Sayın Nabi Avcı...
7 bakanı gözlemlemiş bir site yöneticisi olarak, son 1 yıldaki kadar medyayı tetikçi olarak kullanan, bir takım yerlere bilgi sızdırarak rant devrişen bir yönetim tarzı görmedik.
Son bir yıldır MEB'in resmi olarak yayınlamadığı her türlü bilgisi internette dolaşıyor. Atama listeler, yönetmelik taslakları, özel ilişkiler vs vs.
MEB'e dışardan bakan bir göz olarak şunları belirtmek istiyoruz.
1- Bakan bey ile Müsteşar bey arasında gerilim bulunuyor. Bu gerilimden, kamusal yararı önceleyen bir yönetim çıkmaz. Bakan ile Müsteşar arasında uyumsuzluk olduğu için herkes kendi küçük ihtirasları için kendine alan açmaya çaba göstermektedir.
2- Ömer Dinçer döneminde yapıldığı gibi tüm üst bürokrasi görevden alınmasına rağmen, yine de uyumlu çalışacak bir yapı kurulamamıştır. Birilerinin ayağını kaydırmak isteyenler, sürekli bilgi sızdırmaktadır. Örneğin;
- Yönetmelik taslakları, 3 büyük eğitim sendikası yerine, yönetim ile ilişkili bazı sanal ortamlarda paylaşılmaktadır.
- Bakanla henüz paylaşılan ve daha resmileşmemiş atama taslakları, A-Z'ye sanal ortamlarda paylaşılmaktadır.
- Bazı sanal ortam yöneticileri MEB'de müdür yapıldığı için, MEB'e yönelik internet sitesi işleten öğretmen, okul müdürü sayısı patlama olmuş, bir çok kişi bu siteler üzerinden etkinlik kurmaya çalışmaktadır.
3- Yöneticiler uzun vadeli stratejiler geliştirmek ve kamusal yararı öncelemek yerine, günü kurtarmanın çabası içindedir.
Bu yaşanan sorunların çözümü için öncelikli olarak gerilimin sona erdirilmesi gerekmektedir. Bu sorun çözülmeden, muhteris yöneticilerin kendi kişisel hedefleri için attığı adımlara müdahale edilemez. Zira her iki taraf da, muhterislerin olumsuz veya olumlu adımlarına, kamusal yarardan ziyade "bu adam benden mi değil mi" açısından yaklaşmaktadır. Bu sorunun Sayın Başbakan tarafından çözülmesi gerekmektedir. Zira, Müsteşar beyi Bakan beye göre güçlü bir şekilde konumlandıran sayın Başbakan olmuştur. Sayın Başbakanın bir an önce yararı bulunmayan bu ikili yapıdan vazgeçmesi gerekmektedir. (kaynak: www.memurlar.net)