EĞİTİM
MEB Bizi Saf mı Sanıyor?
Evet MEB oradan öyle mi görünüyor? Siz nasıl görüyorsunuz bilmiyoruz ama buradan gayet net görünüyor..Koca koca adamlar aklı sıra eğitimcilerle dalga geçiyorlar.
Yöneticilikle ilgili 13 yılda 8 yönetmelik düzenlediniz onlarca da değişiklik yaptınız. 2004’te mülakat getirdiniz yargıdan tokat yiyince 2006 da Mülakat adını sözlü yaptınız. Yetmedi takdir puanı kavramını çıkardınız. O da tutmayınca 2007 de parti ve sendika binalarında atama yapmanızı sağlayan yönetmeliği çıkardınız ve yargıdan bir tokat daha gelince 2008’da ödüle dayalı yönetmelik düzenlediniz engelleri bir türlü aşamayınca bakan Hüseyin Çelik e bakan onayı ile atamalar yaptınız.
Bakan değişince sendikaları çağırdınız ortak akılla bir yönetmelik düzenlendi ve 2010 yılında nihayet uzun aradan sonra sınav ve objektif kriterlere bağlı atamalar yapıldı. Bir-ileri bunu da beğenmedi yeniden düğmeye basıldı ve 28 Şubat 2013’te rektörlük sistemi gibi bir yönetmelik getirdiniz “rektörlükte koltuk tek aday çok müdürlükte koltukta çok aday da bu nedenle uygulayamazsınız” dedik inanmadınız ama yönetmeliği hiç uygulayamadan geri çekmek zorunda kaldınız.
Danıştay ile baş edemeyince ve kariyer liyakat sahibi okul yöneticileri başımıza bela olunca 2014’te hepsini görevden almak için harekete geçip bu kez kanun değiştirerek Danıştay engelini de aştınız. Birkaç ay içerisinde binlerce okul müdürü ve müdür yardımcısının görevine son verip tamamen keyfi yöntemlerle kadroları doldurdunuz. Yine bir yerlerde yanlış yaptınız Danıştay engeline takıldınız.
Daha bir yıl önce okullara Demokrasiyi getiriyoruz deyip okul müdürünü; öğretmenler, öğrenciler, veliler seçecekler diye herkesi kandırıp kendi atadığınız İlçe Müdürlerine işi havale ettiniz. Bu bile size yeterli gelmedi ülkenin en köklü okullarını proje okulu adı altında vakıf, dernek ve cemaatlere teslim ettiniz.
Daha üzerinden bir yıl geçmemişken bütün kadroları doldurduğunuz bir ortamda yönetmelik değişikliği adı altında bizlerin saf olduğunu sanıyorsunuz.
Hadi yedik diyelim: madem ki değişiklik yapacaktınız okullar tatilken üç aydır neredeydiniz? İsterseniz onu da biz söyleyelim. Üç ay boyunca 4 yılını dolduran son grup müdürlerin ipini çekmekle, boşalan ve boş olan kadroları doldurmakla, yargı kararlarını uygulamamak için kırk dereden su getirmekle meşguldünüz.
Şimdi de seçime az bir zaman kala bir değişiklikle kamuoyunun karşısına çıkıyorsunuz… Adama sormazlar mı bir yılda ne değişti, hani öğretmenler, veliler ve öğrenciler seçecekti okul müdürünü diye? 13 yılda uslanmadınız mı daha ne istiyorsunuz diye?
Öyle bir sistem ve tezgah kurulmuştu ki bu tezgah birilerinin başına yıkılmış ve bir çok il/ilçe müdürü yargı yolunda bulmuştur kendini. Ve sonu da gelmeyecektir. Yargı kararlarını uygulamamaktan, şeklen ya da eksik uygulamaktan, yanlı davranmaktan ve haksızlıktan yargılanacaklar bu yöneticiler… Oradan bir şekilde kıvırıp, takla atıp aklansalar bile vicdanlarda nasıl aklanacağınızı onlar düşünsünler…
Şimdi de biz yargı kararını uyguladık, yönetmeliği değiştirdik, artık sınav getirdik kazanan yönetici olacak diyeceksiniz aklınız sıra…
Kusura bakmayın da sandığınız kadar saf değiliz. Yeni yaptığınız düzenlemede yine sözlü sınav var müdürlük için. Yani değişen bir şey yok. Hadi hepsini geçelim de: bakanının Profesör, Müsteşarının Doçent olduğu bir bakanlıkta Doktora eğitimi için 2014’te 10 puan verilirken 5 puana düşürmenin mantığı nedir? Dedik ya biz saf değiliz oradan nasıl göründüğü de bizi ilgilendirmiyor diye…
Artık bırakın şark kurnazlığını da çekin elinizi eğitimden. Kendi haline bıraksanız emin olun bugünden daha iyi olur. Hani derler ya “En kötü sistem bile sistemsizlikten iyidir” diye. Sayenizde bu söz bile değişti literatürde…
06 Ekim 2015’te yayınlanan yönetmelik tamamen günü kurtarmaya yönelik olup hiç uygulanmadan rafa kaldırılırsa şaşmayınız… Müdürlük için sözlü yapmaya gerek yok çünkü boş okul kalmadı. Müdür yardımcılığı için de yazılı sınava gerek yok çünkü MEB’in hazırlanıp adım atması yeni yılı bulur… O zamana kadar da kim gider kim kalır?
Maksut BALMUK