EĞİTİM
MEB 1709 Şube müdürü ataması ne zaman iptal olacak?
MEB Şube Müdürlerinden ataması yapılan 1709 şube müdürünün atanma şekli ve mülakatları sonucu her gün eleştirildi ve eleştirilmeye devam edecek gibi.
Şimdi birtakım çevreler beni eleştirecek hatta hakaretlerde edeceklerdir. Fakat ben doğru bildiğimi yazmaya devam edeceğim.
Geçtiğimiz aylarda Diyanet işleri başkanlığı yani MEB'le aynı zamanlarda mülakata dayalı şube müdürleri ataması yapmıştı. Yapılan 400 küsur sayı yanlış da olabilir fakat bilinen bir gerçek şu ki bu atamalara davalar açıldı ve diyanet açılan bu davalardan bir kısmını kaybetti ve kazananları tekrar çağırarak kişisel olan davaları uyguladı nasıl mı tekrar mülakata aldı ve kazanan aday çıkmadı (!)
Peki, MEB farklı bir uygulama mı yaptı? MEB de kişisel dava kazanan adayları aynı yöntemle çağırdı ve mülakata aldı sonuç mu değişmedi, değişenler olur mu bilmem fakat hem Diyanette hem milli Eğitimde KUL HAKKI yenmeye devam ediyor.
Demek ki Mahkeme kararlarının uygulanmaması sadece MEB'e has bir durum değil Diyanet gibi bir kurum da kul hakkı yemeyi meşru kabul etmiş. MEB Müdürleri kendince “referanslarına layık olmaya” çalışıyor. Hukuku, guguk edenleri ve MEB politikalarını konuşmaya yazmaya devam edeceğiz.
Eğitim Bir Sen’in açıklamaları
Ali Yalçın Bey açıklamalar yaptığında Basın yayın genel sekreteriydi. O şimdi Genel Başkan. Çıktığı bir özel TV'de “1709 Şube müdürü atamasında atanan da atanamayanda çoğunluğu sendikamız üyesidir Bizim taraf tutmamız söz konusu değildir. Yargı ne karar verirse o bizim kararımızdır. Her iki tarafında hukukunu korumak ve saygı duymak zorundayız.” demişti şimdi Genel başkan ve geçtiğimiz günlerde sorulan bir soruya verdiği cevap : “Biz her iki tarafında mağduriyetini hukuki zeminde çözülmesinden yana tarafız, dün belirttiğimiz ilkeler bu gün de geçerlidir. Atanamayan kesimin mağduriyetini MEB çözmelidir.
Görüldüğü gibi afaki konuşmanın tarafları mağdur etmenin hiç bir anlamı yok mantıklı ve makul çözümlere yönelmeliyiz ve mahkemen (Danıştay2-5, Anakara 9 ve 17. İdare Mah.) kararlarına rağmen, “sırf referansları var diye” Yürütmeyi Durdurma kararlarını görmezden gelemeyiz. Yargı kararlarını uygulamalıyız. Kendim şube müdürü atanmış olduğum için konuşmuyorum doğru olanı ifade etmeye çalışıyorum.
Kaldı ki hatırlayalım 1709 şube müdürünün atamaların iptal edileceğini MEB Müsteşarı yalanlamış bu tür bir hesaplarının olmadığını ifade etmişti, hatta MEB Müsteşarı Yusuf TEKİN’in Afyon’da Şube Müdürleri seminer toplantısında;
“Hukuken Şube Müdürlüğü atamaları ile ilgili şu an iptal söz konusu olmayıp sadece yönetmeliğin durdurulması kararı verilmiştir. Buna binaen yönetmelikler mahkeme kararı doğrultusunda yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme sadece bundan sonraki süreçte gerçekleştirilecek atamaları bağlamaktadır.” Şeklinde 28 Şubat’ı mumla aratan, bir hukuk yorumu yapmıştır.
“Bugüne kadar ataması gerçekleştirilen şube müdürlerimizin yeniden atanması gibi bir konu söz konusu değildir. Ancak Mahkemelerden atamalarla ilgili iptal kararı çıkarsa atanan kişilerle ilgili herhangi bir mağduriyet söz konusu olmayacaktır. Mahkeme sürecini takip etmekteyiz. Mahkemelerde olabilecek gelişmeler karşısında uygulayacağımız bir B Planımız hazırda bulunmaktadır.” Şeklinde yargı kararlarına bakış açısını ifade etmiştir.
Son durum ne?
MEB şube müdürleri atamasında gelinen son nokta ise: Başbakanımız Sayın Ahmet DAVUTOĞLU’nun beyan ettiği gibi “Türkiye bir hukuk devletidir.” İsterseniz Z’ye kadar plan yapın.Eninde sonunda İptal kararları uygulanacaktır. Şüphesiz, plan yapanların en hayırlısı Cenab-ı Hak’tır.
MEB'lerde yüzlerce Şube müdürü kadroları emeklilik gibi nedenlerle sürekli boşalmaktadır. Ankara’da nerdeyse rotasyonla gelen şube müdürlerinin yarısı emekli oldu ve yerlerine gece kondu şube müdürleri görevlendirmesi yapılmaktadır.
Hiç bir şart aranmaksızın ilçe müdürleri her hangi bir okuldaki öğretmeni görevlendirme şube müdürü olarak çalıştırmaktadır. Bu görevlendirme sayısı 550 civarında olduğu bilinmektedir demek ki MEB'de 750 civarında şuan boş şube müdürü kadrosu mevcut. Bu kadrolara neden sınav kazanan adaylar görevlendirilmesin veya ataması yapılmasın?
İşte tüm Şube müdürleri bu konuda yoğunlaşmak ve yeniden şube müdürü atamasını yapması için baskı unsurları oluşturulmalıdır. Elbette ki bu akıl vermek yol göstermek değil doğru işi yapmış olmak için yazdığımı herkesin anlaması lazım.
Mesele üzüm yemek mi? Bağcıyı dövmek mi? İnternet haber sitelerinde Sadece mülakat puanıyla atanmış Şube Müdürleri: “Bizim referansımız var, ama bize dokunmayın, evimizi barkımızı taşıdık… diye birileri yamakta, çizmekte…” Eğer böyle bir platform varsa neden gecekondu atamalara karşı çıkmıyor veya neden boş kadrolara atama için çalışmıyor? Hak mücadelesi veren mülakat mağdurlarıyla uğraş veriyor? Demek ki amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek…
Torpilci ittifak üzüm yemek gibi, hizmet gibi derdi yok tek amaç bağcıyı dövmek, işte bu amaçları ortada bir takım odakların emrinde olduğu gün gibi ortada. Biz tüm hak mücadelesi veren arkadaşlarımıza sesleniyoruz: “Sakin olun işte atamalar yüze yakın mahkeme tarafından iptal oldu. Bağımsız mahkemelere ve hukuka olan inancımız tamdır. Herkese kutlu ve mübarek olsun.”
Hüseyin KUL’a cevaben,
EĞİTİM-BİR-SEN’Lİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ MÜLAKAT MAĞDURLARI PLATFORMU