EĞİTİM
Maliyenin Öğretmenlerin Maaş Durumuna Bakışı
Öğretmenlerin mali durumuna Maliye Bakanlığının bakışını yansıtan yazıda şu ifadeler yer aldı:
“Bilindiği üzere, kamu görevlilerinin mali hakları, tabi olduğu personel kanunu, öğrenim durumu, hizmet sınıfı, kadro unvanı, derece ve kademesi ile görev, yetki ve sorumlulukları gibi kriterlere göre belirlenmiş bulunmaktadır. Bunun yanında kamu görevlilerine, şahsi ve medeni durumu gibi unsurlar dikkate alınmak suretiyle çeşitli adlar altında sosyal hak ve yardım niteliğinde birtakım ödemeler de yapılmakta olup, söz konusu ödemelere bağlı olarak da kamu görevlilerinin aldıkları maaşlar değişebilmektedir. Ayrıca, ücret adaletinin tesisi amacıyla getirilen 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname öncesi dönemde kamu görevlilerinin almakta olduğu maaşlar kurumsal ek ödeme farklılıklarından kaynaklı olarak görev yapılan kuruma göre de farklılaşmaktaydı.
Eşit işe eşit ücret politikasını temel alan söz konusu KHK ile farklı kamu idarelerinde, mali haklar kapsamında değişik adlar altında ve farklı tutarlarda yapılan ödemeler ile denge tazminatının uygulanmasına son verilmiş ve bu ödemeler yerine tüm personeli kapsayacak yeni bir ek ödeme sistemi ile üst yönetici ve kariyer meslek personeli için ise yeni bir ücret sistemi getirilerek aym hizmet sınıfında, aynı veya benzer kadrolarda bulunan personel arasındaki ücret dengesizliği ortadan kaldırılmıştır.
Bu çerçevede şahsi durum ve görev mahalli gibi belirli kriterlere bağlı olarak yapılan ödemeler hariç olmak üzere öğretmen kadrosunda istihdam edilen bir personelin 2016 yılı Ocak ayı itibarıyla kadro derecesine bağlı olarak alabileceği yaklaşık net maaşı 2.893 TL ile 2.509 TL arasındadır. Uzman öğretmenler ise diğer öğretmenlere göre 167 TL daha fazla maaş almaktadır. Öğretmenlere ayrıca eğitim ve öğretim döneminde branşlarına bağlı olarak girdikleri ders saatine göre değişen tutarlarda ek ders ücreti de ödenmektedir. Bu kapsamda 2016 yılı Ocak ayı itibarıyla bir sınıf öğretmenine ayda ortalama 60 saat ek ders karşılığı olarak net 628,49 TL'ye kadar ek ders ücreti ödenebilmektedir. Bunun yanında öğretmenlere, yılda bir defaya mahsus olmak üzere öğretim yılma hazırlık ödeneği ödenmekte olup, bu kapsamda yapılan ödemenin tutarı 2016 yılı için 1.000 TL’dir.
Diğer taraftan, kamu personelinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar ise Devletin mali imkânları, memleketin ekonomik gelişmesi, milli gelir düzeyi, genel geçim şartları ve yıllık enflasyon oranları göz önünde bulundurulmak suretiyle tespit edilmektedir. Ayrıca 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişikliği sonucunda 2012 yılından itibaren memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılacak artışlar toplu sözleşme süreci sonucunda belirlenmeye başlanmıştır. Bu kapsamda 2015 yılında kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde yapılacak artışlar, 2014 ve 2015 Yıllarını Kapsayan 2. Dönem Toplu Sözleşme ile belirlenmiştir. Söz konusu Toplu Sözleşme hükümleri çerçevesinde 2014 yılında kamu görevlilerinin tamamının maaş ve ücretlerinde yapılan brüt 175 TL tutarındaki seyyanen artışa ilave olarak öğretmenlerin eğitim ve öğretim tazminatlarında Ocak ayında 75 TL ve Temmuz ayında da 75 TL olmak üzere toplam 150 TL artış yapılmıştır. 2015 yılında ise kamu görevlilerinin tamamının maaş ve ücretleri Ocak ayından geçerli olmak üzere %3 oranında ve Temmuz ayından geçerli olmak üzere 2015 yılı birinci altı aylık dönemde gerçekleşen enflasyon oranından kaynaklı %1,76 oranındaki enflasyon zammı dahil %4,76 oranında artırılmıştır. 2016 yılında ise “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme” uyarınca kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde Ocak ayından geçerli olmak üzere 2015 yılında gerçekleşen TÜFE oranından kaynaklı enflasyon zammı dahil %6,90 oranında artış yapılmıştır. 2016 yılı Temmuz ayında ise %5 oranında artış yapılacaktır.
Bu düzenlemeler neticesinde 2002 Aralık- 2016 Ocak döneminde aile yardımı ödeneği dahil ancak ilave ödemeler hariç öğretmen maaşları, kadro derecelerine bağlı olarak yüzde 387,1 ila yüzde 441,1 arasında artış göstermiştir. Aynı dönemde TÜFE artışı ise yüzde 206,4 oranında gerçekleşmiştir.
Birçok OECD ülkesinde uygulanmakta olan asgari geçim indirimi müessesesi 2008 yılı başından itibaren ülkemizde de uygulanmaya başlamıştır. Bu müessese ile asgari ücretle bağlantı kurularak mükellefin kendisi, çalışmayan eşi ile bakmakla yükümlü bulunulan çocukları için standart bir indirim getirilmiştir.
Çalışanların medeni ve ailevi durumlarını dikkate alan bu uygulama neticesinde; asgari ücretin brüt tutarının mükellefin kendisi için %50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş için %10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için %7,5’i üçüncü çocuk için %10’u, diğer çocuklar için ise %5’i vergi dışı bırakılmıştır.
Bu kapsamda, üç çocuklu bir asgari ücretlinin gelir vergisi yükü sıfıra indirilmiş olup, çalışanların medeni ve ailevi durumları dikkate alınarak gerçekleştirilen asgari geçim indirimi uygulaması haricinde, belli meslek gruplarının ücretlerini gelir vergisi kapsamı dışında tutmaya yönelik herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.”