EĞİTİM
Kutlu Doğum Sancısı ve Kur'an-ı Kerim Rahatsızlığı
Öğretmeni bunu yapıyorsa
Bütün okulların imam hatipleştirilmek istendiğini başından beri belirtiyoruz. Bu köşede yazılanların tamamı da gerçekleşiyor. AKPye yakınlığı ile bilinen öğretmen sendikasından güç alan kadın üyeleri derslere türbanlı giriyor. Erkekler kravatsız, sakallı oldu. Beline kravatı bağlayıp girenler olduğu da biliniyor.
Yani, okullarda öğretmenin, öğrencinin uyması gereken kılık-kıyafet yönetmelikleri rafa kaldırılmış durumda
Öğretmenler arasında bu durum ciddi rahatsızlıklara, tartışmalara hatta kavgalara yol açıyor. Öğretmenin türbanlı, kravatsız olarak derse girdiğini nöbet defterine yazan öğretmen ciddi sıkıntı yaşıyor. Hatta saldırıya uğruyor. Okul yöneticileri herhangi bir işlem yapamıyor. Yaptığı zaman hem bir şey olmayacağını, hem de kendisinin zor duruma düşebileceğini biliyor.
Öğrenciye öğretilen: Karınızı dövebilirsiniz
Gelelim okullarda yaşananlara
Ortaokul ve liselerde yönetmeliğe göre sadece Kur-an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı derslerinde kızların başlarını kapatabilecekleri öngörülmesine rağmen bu derslerin dışında da artık türban takılıyor. Tıpkı, imam hatip liselerinde olduğu gibi. Okullarda takkeli öğrencileri de her zaman görmek mümkün
Okullarda ulusal bayramlarımızın kutlanmasını neredeyse imkansız hale getiren Milli Eğitim Bakanlığı Kutlu Doğum Haftası etkinliği adı altında faaliyetleri destekliyor. Ama bunu yaparken, kadınlara şiddet uygulanması da isteniyor.
Ankaranın Yenimahalle İlçesinde bulunan Mehmet Akif İnan Ortaokulunda, öğrencilere 250 Kuran-ı Kerim dağıtıldı. Okul yetkililerine sordum, doğru olduğunu, bunları Diyanetten aldıklarını ve okulda Kuran-ı Kerim dersini seçen öğrencilere dağıtıldığını söylediler.
Peki, aynı gün okulda merkezi yayınla öğrencilere erkeklerin kadınları dövebileceği anlatıldı mı? Yine okul yöneticilerine sordum. Onun da doğru olduğunu belirttiler. Çünkü erkeklerin hanımlarını yavaşça dövebileceklerinin Kuran da yer aldığını, aynı zamanda Hz. Muhammedin veda hutbesinde bulunduğunu kaydettiler.
Öğrencilere ödev olarak cami maketleri yaptırılıyor. Bunun okul müdürü Mehmet Yılmazın talimatıyla yaptırıldığı söylendi. Okul müdürüne sordum, Ben değil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni yaptırmış olabilir dedi.
Ortaokulun üst katında mescit açılıp açılmadığını sordum. Okul müdürü mescidin bulunduğunu, öğretmenlerin burada namazlarını kıldıklarını, öğrencilerin de buradan yararlandığını ifade etti. Peki bu ortaokulun, imam hatip ortaokul ve liselerinden farkı kalmış mı?
Okulların bu duruma gelmesini sağlayan önceki Bakan Ömer Dinçerin vicdanı rahat mı acaba?
Saygı ÖZTÜRK / SÖZCÜ GAZETESİ