GÜNDEM
Kürtler 'Gezici'leri şaşırttı
Muhsin Kızılkaya: Gezi Parkı eylemcileri Kürtler'in sokağa döküleceğini sandı ama...
23 Haziran 2013, Pazar
Taksim Gezi Parkı’nda ‘Ağaçlar kesilmesin’ diye başlayan, ‘AVM yapılmasın’ diye katlanan ve ‘Erdoğan istifa’ya dönüşerek yurt çapında kaos ortamı yaratılmaya çalışılan eylemler için konuşan Akil İnsan Akdeniz Heyeti Üyesi, Yazar Muhsin Kızılkaya, “Ağaç eylemi olarak başladı ama hükümete yönelik eyleme dönüştü. Gezi başladığı zaman Mersin programımız vardı. Biz iptal etmiştik, orada olduğumuzu düşünen göstericiler aldıkları güçle oteli bastılar. Orada olsak belki linç bile ederlerdi. Gezi Parkı’ndaki masum eylemi ulusalcılar ve Ergenekoncular kullandı. Amaç da Erdoğan’a Kürt sorununu çözdürmemek, sandıkta yenemedikleri Erdoğan’ın 2014’te cumhurbaşkanı olmasını engellemekti. Solcu arkadaşlarım ‘Sen neden eylemde değilsin’ dediler. Ben, Osman Pamukoğlu’nun, Doğu Perinçek’in adamlarının olduğu yerde olmam” dedi. Kızılkaya, “Kürtlerin sokağa döküleceğini umuyorlardı. Bir milyon Kürt de sokağa çıkıp ayaklanmaya katılmadı ve bunu yapanlar çok şaşırdı. Bu bir fırsattır, Kürtler barış isteğini gösterdi. Şimdi gerekli yasal adımların atılması lazım. Sonbahara kadar kalıcı adımlar atamazsak, Türkler de Kürtler de çok zarar görür.” diye konuştu.
ÇÖZÜMSÜZ KILMAK İÇİN MESAFE KAT EDİLDİ
Gezi Parkı olaylarını Akil İnsan Heyeti üyesi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz. Hükümet ‘Asıl amaç Kürt sorunun çözüm sürecine zarar vermekti’ diyor?
“Gezi Parkı hadisesinin başlangıcının, Kürt sorununu sabote etmek için tasarlanmadığını düşünüyorum. Zabıtanın ve polisin insanlar uykudayken saldırmasıyla, birilerinin yüreği yandı. Sadece onlara destek olmak için o gün Taksim’e gidenler oldu. Ondan sonra gelişen hadiselere bakınca ise, barış süreciyle birlikte başlayan hükümete karşı biriken öfkeyi patlatmak vardı. ‘Barış niye geliyor. AK Parti bir daha gitmeyecek iktidardan’ denilmeye başlandı. Bundan eminim. Bunu gördüm. Çözümü çözümsüz kılmak ve hükümeti iş yapamaz hale getirmek için belli bir mesafe de kaydedildi.”
BİR AY KAYIP
Bu anlamda çözüme yönelik girişimde bulunanlar başarılı mı oldular?
“Bir manada evet. Çünkü çözüm sürecinin 20 günü neredeyse bir ayı sekteye uğradı. Türkiye’nin asıl meselesi Kürt sorunudur. Hatta sorunların anasıdır. Gezi olaylarıyla ne oldu? Biz, bu meseleyi 20 gün hiç konuşmadık, hatta rafa kaldırdık.”
LİNÇ EDECEKERDİ
Akil İnsanlar heyetine de etkisi oldu mu bu yaşananların?
“Oldu. Akdeniz Heyeti olarak Gezi olaylarının başladığı dönemde, üç gezimizi iptal ettik. Gezi olaylarından önce gittiğimiz yerlerde, faşist kalkışmadan çok daha küçük olaylar vardı. Ama Gezi olayları başladığı zaman, Mersin programı vardı. Uygun ortam olmayacağını düşünerek iptal ettik. Orada olduğumuzu düşünen göstericiler, bu gösterileri provoke edenlerden aldıkları güçle oteli bastılar. Orada olsak, belki linç bile ederlerdi. O güne kadar böyle bir şeyle karşılaşmamıştık. Yani ‘Gezi’nin çözüm süreciyle ilgisi yok’ diyen yalan söylemiş olur.”
KİTLENİN GAZI ALINMIŞ
Yani Akil İnsanlar Heyeti’ne daha önceden karşı çıkanların oranı Gezi ile birlikte arttı mı?
“Gezi eyleminden sonra üç il dolaştık. Oradaki tepki gezi öncesinden daha iyiydi. Burada bir gaz alındı. Ulusalcıların gazları Gezi eylemiyle alındı. Barış sürecinin sahici bir süreç olduğu insanlarda ikna yükseldi. O güne kadar şehit cenazesi gelmemesi, paralanmama olmaması onlarda bir ‘Vay be neyle uğraşıyoruz’ duygusunu yarattı. Hatta Osmaniye’de ileri gelenlerden herkesin tanıdığı bir adam, Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini söyledi Kimse de ‘Vay sen bunu nasıl dersin. Seni kesmek lazım.’ demedi
PROVOKASYON KOALİSYONU VAR
Sizce kimler vardı Gezi provokasyonunda?
“Bu, bir koalisyon. Bunun adı da Ulusalcı - Ergenekoncu koalisyon. ‘Kürt sorunun Erdoğan hükümeti çözerse, Erdoğan’ın sittin sene rakipsiz kalacak. 2014’te de Cumhurbaşkanı olacak. Sandıkta yenemiyoruz bu adamı, bari sokakta yenelim’ diye yola çıkmış bir koalisyon. Çünkü sorun çözülürse, şimdiye kadar kurdukları vesayetçi rejimin tüm argümanının elinden alınacağını gördüler. Kanının son damlasına kadar çarpışmaya hazırdılar. Demin sordun ya ‘Protestocu sayısı arttı mı diye’ şöyle bir şey var; Akil İnsanların gittikleri yerlerde bugüne kadar atılan sloganlarla Gezi olaylarındaki sloganlar aynıydı. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganlarını bize de attılar; Gezi Parkı’nda da söylediler. Balyoz davasının sanıklarının ailesi en önde yürüyordu Ankara’daki Gezi olaylarında.”
DEVRİMCİ DEĞİL MİSİN
Gezi’de sanatçılar ön saflardaydı. Size ‘Neden yoksun’ diyen oldu mu?
“Solcu arkadaşlarım ‘Sen neden eylemde değilsin. Devrime inanmıyor musun’ dediler. Ben, Osman Pamukoğlu’nun, Doğu Perinçek’in adamlarının olduğu yerde olmam. Sırrı Süreyya Önder’in başlattığı ağaç katliamına karşı girişimdi, ama bu iş sonra başkalarının eline geçti.”
BİZ ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK
Hakkarilisiniz, çok sık da gidiyorsunuz memleketinize. Güney Doğu ve Doğu Anadolu nasıl bakıyor çözüm sürecine?
“Vakit kaybedilmesini istemiyorlar. Hakkari’den gelince gördüm ki, Allah korusun bu iş akamete uğrarsa bu sefer korkunç şeyler olur. Allah’tan Gezi olayları Akil İnsan Heyeti çalışmalarından sonra. Çünkü Kürtler bu mobilize tecrübeleriyle, eylem kapasitesiyle, deneyimiyle sokağa dökülmüş olsaydı, olaylar zorlaşırdı. Kürt siyasi hareketi onların argümanlarıyla ülkeyi bölmek istiyorsa, gerçek niyet buysa en büyük fırsatı gezi eyleminde bulurdu. Olur ya, bir milyon insanı sokağa sürersin, devlet zor duruma düşer… O nedenle Gezi olayı bize şunu da gösterdi, Kürtler bu suretçe samimi. Şunu düşünüyorlar. ‘Devlet ne dediyse yaptık. Şimdi sıra onlarda.’ Zaten böyle düşünmedikleri için Gezi’ye katılmadılar.
“Kürtlerin sokağa döküleceğini umuyorlardı. Bir milyon Kürt de sokağa çıkıp ayaklanmaya katılmadı ve bunu yapanlar çok şaşırdı. Bu bir fırsattır, Kürtler barış isteğini gösterdi. Şimdi gerekli yasal adımların atılması lazım. Sonbahara kadar kalıcı adımlar atamazsak, Türkler de Kürtler de çok zarar görür
ENERJİMİZİ KÜRT SORUNUNA VERELİM
Başbakan Erdoğan ile Akillerin buluşması var: Başbakan’a ne söyleyeceksiniz?
“Türkiye, demokratikleşerek Kürt sorununu bitirip, bir taşla iki kuş vurabilir diyeceğim. Süreç Kürtlerin de Türklerin de büyük desteğini aldı. Geçen yıl biri AK Parti kurmaylarından birine bunu söylese, inandıramazdı. Ama şimdi durum böyle. Gezi eylemleriydi, faiz lobisiydi gibi şeylerle uğraşmak yerine tüm enerjiyi Kürt sorununun çözümüne vermek lazım.”
Erdinç Akkoyunlu / Star
ÇÖZÜMSÜZ KILMAK İÇİN MESAFE KAT EDİLDİ
Gezi Parkı olaylarını Akil İnsan Heyeti üyesi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz. Hükümet ‘Asıl amaç Kürt sorunun çözüm sürecine zarar vermekti’ diyor?
“Gezi Parkı hadisesinin başlangıcının, Kürt sorununu sabote etmek için tasarlanmadığını düşünüyorum. Zabıtanın ve polisin insanlar uykudayken saldırmasıyla, birilerinin yüreği yandı. Sadece onlara destek olmak için o gün Taksim’e gidenler oldu. Ondan sonra gelişen hadiselere bakınca ise, barış süreciyle birlikte başlayan hükümete karşı biriken öfkeyi patlatmak vardı. ‘Barış niye geliyor. AK Parti bir daha gitmeyecek iktidardan’ denilmeye başlandı. Bundan eminim. Bunu gördüm. Çözümü çözümsüz kılmak ve hükümeti iş yapamaz hale getirmek için belli bir mesafe de kaydedildi.”
BİR AY KAYIP
Bu anlamda çözüme yönelik girişimde bulunanlar başarılı mı oldular?
“Bir manada evet. Çünkü çözüm sürecinin 20 günü neredeyse bir ayı sekteye uğradı. Türkiye’nin asıl meselesi Kürt sorunudur. Hatta sorunların anasıdır. Gezi olaylarıyla ne oldu? Biz, bu meseleyi 20 gün hiç konuşmadık, hatta rafa kaldırdık.”
LİNÇ EDECEKERDİ
Akil İnsanlar heyetine de etkisi oldu mu bu yaşananların?
“Oldu. Akdeniz Heyeti olarak Gezi olaylarının başladığı dönemde, üç gezimizi iptal ettik. Gezi olaylarından önce gittiğimiz yerlerde, faşist kalkışmadan çok daha küçük olaylar vardı. Ama Gezi olayları başladığı zaman, Mersin programı vardı. Uygun ortam olmayacağını düşünerek iptal ettik. Orada olduğumuzu düşünen göstericiler, bu gösterileri provoke edenlerden aldıkları güçle oteli bastılar. Orada olsak, belki linç bile ederlerdi. O güne kadar böyle bir şeyle karşılaşmamıştık. Yani ‘Gezi’nin çözüm süreciyle ilgisi yok’ diyen yalan söylemiş olur.”
KİTLENİN GAZI ALINMIŞ
Yani Akil İnsanlar Heyeti’ne daha önceden karşı çıkanların oranı Gezi ile birlikte arttı mı?
“Gezi eyleminden sonra üç il dolaştık. Oradaki tepki gezi öncesinden daha iyiydi. Burada bir gaz alındı. Ulusalcıların gazları Gezi eylemiyle alındı. Barış sürecinin sahici bir süreç olduğu insanlarda ikna yükseldi. O güne kadar şehit cenazesi gelmemesi, paralanmama olmaması onlarda bir ‘Vay be neyle uğraşıyoruz’ duygusunu yarattı. Hatta Osmaniye’de ileri gelenlerden herkesin tanıdığı bir adam, Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini söyledi Kimse de ‘Vay sen bunu nasıl dersin. Seni kesmek lazım.’ demedi
PROVOKASYON KOALİSYONU VAR
Sizce kimler vardı Gezi provokasyonunda?
“Bu, bir koalisyon. Bunun adı da Ulusalcı - Ergenekoncu koalisyon. ‘Kürt sorunun Erdoğan hükümeti çözerse, Erdoğan’ın sittin sene rakipsiz kalacak. 2014’te de Cumhurbaşkanı olacak. Sandıkta yenemiyoruz bu adamı, bari sokakta yenelim’ diye yola çıkmış bir koalisyon. Çünkü sorun çözülürse, şimdiye kadar kurdukları vesayetçi rejimin tüm argümanının elinden alınacağını gördüler. Kanının son damlasına kadar çarpışmaya hazırdılar. Demin sordun ya ‘Protestocu sayısı arttı mı diye’ şöyle bir şey var; Akil İnsanların gittikleri yerlerde bugüne kadar atılan sloganlarla Gezi olaylarındaki sloganlar aynıydı. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganlarını bize de attılar; Gezi Parkı’nda da söylediler. Balyoz davasının sanıklarının ailesi en önde yürüyordu Ankara’daki Gezi olaylarında.”
DEVRİMCİ DEĞİL MİSİN
Gezi’de sanatçılar ön saflardaydı. Size ‘Neden yoksun’ diyen oldu mu?
“Solcu arkadaşlarım ‘Sen neden eylemde değilsin. Devrime inanmıyor musun’ dediler. Ben, Osman Pamukoğlu’nun, Doğu Perinçek’in adamlarının olduğu yerde olmam. Sırrı Süreyya Önder’in başlattığı ağaç katliamına karşı girişimdi, ama bu iş sonra başkalarının eline geçti.”
BİZ ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK
Hakkarilisiniz, çok sık da gidiyorsunuz memleketinize. Güney Doğu ve Doğu Anadolu nasıl bakıyor çözüm sürecine?
“Vakit kaybedilmesini istemiyorlar. Hakkari’den gelince gördüm ki, Allah korusun bu iş akamete uğrarsa bu sefer korkunç şeyler olur. Allah’tan Gezi olayları Akil İnsan Heyeti çalışmalarından sonra. Çünkü Kürtler bu mobilize tecrübeleriyle, eylem kapasitesiyle, deneyimiyle sokağa dökülmüş olsaydı, olaylar zorlaşırdı. Kürt siyasi hareketi onların argümanlarıyla ülkeyi bölmek istiyorsa, gerçek niyet buysa en büyük fırsatı gezi eyleminde bulurdu. Olur ya, bir milyon insanı sokağa sürersin, devlet zor duruma düşer… O nedenle Gezi olayı bize şunu da gösterdi, Kürtler bu suretçe samimi. Şunu düşünüyorlar. ‘Devlet ne dediyse yaptık. Şimdi sıra onlarda.’ Zaten böyle düşünmedikleri için Gezi’ye katılmadılar.
“Kürtlerin sokağa döküleceğini umuyorlardı. Bir milyon Kürt de sokağa çıkıp ayaklanmaya katılmadı ve bunu yapanlar çok şaşırdı. Bu bir fırsattır, Kürtler barış isteğini gösterdi. Şimdi gerekli yasal adımların atılması lazım. Sonbahara kadar kalıcı adımlar atamazsak, Türkler de Kürtler de çok zarar görür
ENERJİMİZİ KÜRT SORUNUNA VERELİM
Başbakan Erdoğan ile Akillerin buluşması var: Başbakan’a ne söyleyeceksiniz?
“Türkiye, demokratikleşerek Kürt sorununu bitirip, bir taşla iki kuş vurabilir diyeceğim. Süreç Kürtlerin de Türklerin de büyük desteğini aldı. Geçen yıl biri AK Parti kurmaylarından birine bunu söylese, inandıramazdı. Ama şimdi durum böyle. Gezi eylemleriydi, faiz lobisiydi gibi şeylerle uğraşmak yerine tüm enerjiyi Kürt sorununun çözümüne vermek lazım.”
Erdinç Akkoyunlu / Star