GÜNDEM
KARARTMA
Hatayın Reyhanlı ilçesinde meydan gelen menfur saldırının yankıları sürerken, Hükümetin koyduğu yayın yasağı patlamanın üzerindeki sis perdesini karartmaya yetmeyecek gibi gözüküyor. Patlamaya ilişkin soru işaretleri her geçen gün daha da artarken, olay çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşmüş durumda. Nereden bakılırsa bakılsın olaydaki zafiyetler yumağı Hükümeti işaret ediyor. Hükümet olaya ilişkin hesap vermek yerine vatandaşın haber alma özgürlüğünü engelliyor.
İktidara öfke, yasak getirdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırısının gerçekleştiği Hatay/Reyhanlıya hâlâ gitmemesi soru işaretlerine neden oldu. Bölgede bulunan bazı Bakanların temaslarına basın sınırlaması konurken Başbakan Erdoğanın saldırı bölgesine gitmemesi/gidememesi, vatandaşın, iktidara olan öfkesine bağlandı.
Basına ambargo
AKP Hükümeti Reyhanlı saldırısıyla ilgili yayın yasağı koydu. Amaç; halkın haber almasını engellemek. Yasağın perde arkasında ise halkın iktidara olan tepkisi var. AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, Reyhanlı saldırısı ile ilgili yayın yasağını savundu.
2 patlama değil 4 patlama oldu
Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Necmettin Çalışkan: Cumhuriyet tarihinin en büyük patlaması Reyhanlıda oldu maalesef. Reyhanlının patlama için seçilmesi ise oldukça manidardır. Patlama olduktan hemen sonra bir infial yaşandı. Halk Suriye plakalı araçları abluka altına aldı. Güvenlik güçlerinin uğraşlarıyla halk biraz sakinleşti. Bugün itibariyle ise hayat biraz da olsa normale döndü. Patlama sonrası Saadet Partisi, AKP, CHP il teşkilatlarının binaları hasar gördü. Bahsedildiği gibi 2 patlama değil 4 patlama yaşandı. Patlama esnasında kahvede oturan vatandaşlar yanarak öldü. Ayrıca açıklanan 46 ölü sayısı doğruyu yansıtmamaktadır. Gerçek ölü sayısı 100ün üzerinde olduğu bilgisini aldık. Şehir büyük hasar gördü. İnsanların psikolojisi ise hiç iyi durumda değil. Şehirde olağan üstü hal vaziyeti alınmış durumda. Güvenlik güçleri şuan ikinci bir patlamanın olma ihtimali üzerinde duruyor dedi.
Reyhanlı halkı diken üstünde
MAZLUMDER Hatay Başkanı Mehmet Aksu: Reyhanlı halkı şu an çok öfkeli durumda. Sadece Reyhanlı değil sınıra yakın tüm il ve ilçeler aynı tedirginlikte. Olaydan 5 gün önce Suriyeli mülteciler ile Reyhanlı halkı arasında bir sürtüşme yaşanmıştı. Bu patlama olayı ise öfkeyi daha da arttırdı. Halk artık bu iş bitsin Suriyeliler memleketine dönsün istiyor ya da hükümetin bir an önce buna bir formül bulmasını istiyor. Şu an bir olay çıkmasın diye güvenlik güçleri tarafından yoğun güvenlik önlemleri alınmış vaziyette. Kısacası Hatay Reyhanlı halkı diken üstünde diyebilirim.
Abdden talepler buharlaşan sözler mi?
Başbakan Erdoğanın NBCye verdiği röportajda sarf ettiği ABDyi kara harekatında ve uçuşa yasak bölge uygulamasında destekleriz sözü, Türk basınında tıraşlanmış haliyle yer bulmuş ve kara harekatı kısmı karartmaya uğramıştı. Gizli bir el devreye girmiş ve Erdoğanın kara harekatı ile ilgili sözlerini buharlaştırmıştı. ABD-İsrail ekseninde bir üslupla Suriye ile tansiyonu savaş mertebesine yükselten Başbakan Erdoğanın, Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırısı sonrası sakin hali dikkatleri çekerken, Reyhanlıya gitmemesi de hayretle karşılandı. Başbakan Erdoğan, ABD ziyaretinde Obamadan talepleri olacağını açıkça söylerken, bu taleplerin Erdoğanın tabiriyle kırmızı çizgileri aşılan ABDyi Suriyeye bir harekata davet etme olup olmadığı sorusu zihinleri kurcalıyor.
Bölgede Cıa ve Mossad Ajanları cirit atıyor
Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ali Yeral, Yayın yasağını doğru bulmuyoruz. Toplumu geren, ülkeyi ayağa kaldıran menfur bir terör olayında delillerin karartılması demokratik ve şeffaf bir adım değil. Daha cesetlerin parçaları toplanmamışken yapılan spekülatif açıklamaları güvenilir bulmuyoruz. Hatay, CIA ve Mossad ajanlarının cirit attığı bir yer haline geldi. Yapılan saldırıyı provokasyon olarak görüyor, huzura atılan bomba olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla endişeliyiz.
Sorulacak çok soru var ama
Bölgenin uzun süreden beri karışık olduğu istihbarat servislerinin cirit attığı bilinirken, neden önlem alınmadı?
Yabancı basının patlamada hayatını kaybedenlerin sayısını 150 olarak vermesi, kafaları karıştırdı.
Görgü tanıkları 2 değil 4 patlama olduğunu belirtiyor.
Sınır geçişlerinin güvenliği kim tarafından nasıl karşılanıyor ?
Saldırı aydınlığa kavuşturulmadan neden Suriye ve İranın ismi zikredildi?
Saldırının Suriyedeki krize siyasi bir çözüm bulunması için temaslarını yoğunlaştığı bir dönemde düzenlenmesi tesadüf olabilir mi?
Hatayın sosyo-politik gerçeği bilinmesine rağmen neden özellikle bu bölgeye insan yığınağı yapılıyor?
Başbakanın Suriyeye karadan girme isteğini açıklamasının ardından saldırının meydana gelmesi Türkiyeyi savaşa sokmak isteyen çevrelerin işi olabilir mi?
Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen F-16 savaş uçağımıza ilişkin çarpıcı bilgilere çok sonraları ulaşılmış, kesin yargı belirtip hedef gösterenler ortaya çıkan belgelerle, mahcup olmuştu.
Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesince, ilçede meydana gelen patlamalar sonrasında olay yerine, içeriğine, yaralı ve ölülerin görüntülerine ilişkin sesli, yazılı, görsel her türlü yayının yasaklanmasına karar verildi. Karar halkın bilgilendirilme hakkına engel oldu. Kararın arkasında ise halkın AKP iktidarına olan tepkisi yatıyor.
Cihan muhabiri de alınmadı
Bu arada, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun Hastane ziyareti bir ambargoya sahne oldu. Cihan muhabirinin bakanları izlemesine izin verilmedi. Bakanları sadece AA ve TRT muhabirlerinin izlemesine izin verildi. Ajanstan yapılan açıklamada, Reyhanlıdaki elim terör olayını izleyen Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine yapılan ayrımcılığı kınıyoruz. Antakya Devlet Hastanesinde yaralı vatandaşları dün ziyaret eden Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlunun bu programının Cihan Haber Ajansı ekibi tarafından izlenmesine izin verilmedi. denildi.
Hükümet öyle bir İzah etti ki!..
AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, Reyhanlı saldırısı ile ilgili yayın yasağını şöyle savundu: Bakan orada kesinleşmiş verilere dayanarak halkı bilgilendiren insandır. Meseleyi bizzat yerinde inceleyen insandır. Çok zaman gazeteciler kulis haberlerini, birbirlerinden duyduklarını, sokaktan geçen birinin anlattığını da haber atlatma endişesiyle haber yapabiliyorlar. Bu gibi olaylarda meselenin sukünetle götürülmesi için yayın yasağı gerekliydi. 11 Eylül saldırılarında ABDde de bu tür önlemler alındı. Ülkemizde böyle hadiseler olduğu zaman kan gölü manzaralarını gösterenler, insan organlarını teşhir etmeye varıncaya kadar şahit olduk. Dolayısıyla insanların acılarını derinleştirmemek için yayın yasağı gerekliydi. Meselenin tamamen ortaya çıkmasıyla birlikte yayın yasakları da ortadan kalkacaktır.
Yasaklar ne?
RTÜKten yapılan yazılı açıklamada, Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesince, Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine, ilçede meydana gelen patlamalar sonrasında olay yerine, içeriğine, yaralı ve ölülerin görüntülerine ilişkin sesli, yazılı, görsel her türlü yayının yasaklanmasına karar verildiği belirtildi.
Soruşturma riske girer
Açıklamada, Başsavcılığın talebinde görsel, yazılı ve internet yayın organlarında, patlamalara ilişkin delil niteliğinde bulunan olay yerinin, yaralı ve ölülerin görüntülerinin yayımlandığının tespit edildiği kaydedilerek, bu kapsamdaki yayınların soruşturmanın gizliliğine zarar verecek ve soruşturmanın geleceğini tehlikeye düşürecek hususlardan olduğu aktarıldı.
Başbakan henüz bölgeye gidemedi
Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın, Cumhuriyet tarihinin en kanlı saldırısının gerçekleştiği Hatay/Reyhanlıya hâlâ gitmemesi soru işaretlerine neden oldu? Bölgede bulunan bazı Bakanların temaslarına basın sınırlaması konurken Başbakan Erdoğanın saldırı bölgesine gitmemesi/gidememesi, vatandaşın partisine olan öfkesine bağlandı. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak ve beraberindeki heyet bölgeye bugün gidip temas ve incelemelerde bulunacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise dün Reyhanlıdaydı.
2 patlama değil 4 patlama oldu
Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Necmettin Çalışkan: Cumhuriyet tarihinin en büyük patlaması Reyhanlı da oldu maalesef. Reyhanlının patlama için seçilmesi ise oldukça manidardır. Patlama olduktan hemen sonra bir infial yaşandı. Halk Suriye plakalı araçları abluka altına aldı. Güvenlik güçlerinin uğraşlarıyla halk biraz sakinleşti. Bugün itibariyle ise hayat birazda olsa normale döndü. Patlama sonrası Saadet Partisi, AKP, CHP il teşkilatlarının binaları hasar gördü. Bahsedildiği gibi 2 patlama değil 4 patlama yaşandı. Patlama esnasında kahvede oturan vatandaşlar yanarak öldü. Ayrıca açıklanan 46 ölü sayısı doğruyu yansıtmamaktadır. Gerçek ölü sayısı 100ün üzerinde olduğu bilgisini aldık. Şehir büyük hasar gördü. İnsanların psikolojisi ise hiç iyi durumda değil. Şehirde olağan üstü hal vaziyeti alınmış durumda. Güvenlik güçleri şuan ikinci bir patlamanın olma ihtimali üzerinde duruyor dedi.
Reyhanlı halkı diken üstünde
MAZLUMDER Hatay Başkanı Mehmet Aksu: Reyhanlı halkı şuan çok öfkeli durumda. Sadece Reyhanlı değil sınıra yakın tüm il ve ilçeler aynı tedirginlikte. Olaydan 5 gün önce Suriyeli mülteciler ile Reyhanlı halkı tarafında bir sürtüşme yaşanmıştı. Bu patlama olayı ise öfkeyi daha da arttırdı. Halk artık bu iş bitsin Suriyeliler memleketine dönsün istiyor ya da hükümetin bir an önce buna bir formül bulmasını istiyor. Şuan bir olay çıkmasın diye güvenlik güçleri yoğun güvenlik önlemleri alınmış vaziyette. Kısacası Hatay Reyhanlı halkı diken üstünde diyebilirim.
Bomba kardeşliğe atıldı endişeliyiz
Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ali Yeral, Yayın yasağını doğru bulmuyoruz. Toplumu geren, ülkeyi ayağa kaldıran menfur bir terör olayında delillerin karartılması demokratik ve şeffaf bir adım değil. Daha cesetlerin parçaları toplanmamışken yapılan spekülatif açıklamaları güvenilir bulmuyoruz. Hatay, CIA ve Mossad ajanlarının cirit attığı bir yer haline geldi. Sünni kardeşlerimizin yoğun olarak yaşadığı Reyhanlıda yapılan saldırı, İslam düşmanlarını işine yarayacaktır. Yapılan saldırıyı provokasyon olarak görüyor, huzura atılan bomba olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla endişeliyiz. Aldığımız gayri resmi bilgilere göre Hataydaki hastane morglarına kaldırılan ölü sayısı 157, tedavi edilen yaralı ise 177 kişi.
Milli Gazete