GÜNDEM
Karakoç: Sürecin son aşaması Türkiye'nin parçalanması
Diriliş düşüncesinin mimarı Sezai Karakoç, PKK ile hükümet arasında süren barış görüşmelerini 'aydınların aldanması' diyerek niteledi ve asıl maksat 'Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalamak' diye konuştu.
Öte yandan Karakoç, hükümetin özellikle medya gücünü kullanarak, süreci eleştirenleri 'ihanet' ve 'savaş tamtamcılığı' ile itham etmesini de eleştirdi.
Karakoç'un konuşmasından satırbaşları:
HALKINI KANDIRAN HÜKÜMETLER DEVAM EDEMEZLER
Halkını kandıran devletler, hükümetler, devlet adamları; bunlar ortaya çıkınca iyi anılmazlar. O devletler, hükümetler devam edemezler. Biz bunları gördük, yaşadık. Örnekleri var. Onun için hadiseleri değerlendirirken çok dikkatli olmak lazım.
MENDERESİ GÖKLERE ÇIKARDILAR
Mesela rahmetli Menderes'i göklere çıkaranlar vardı bir ara. Uçağı düşmüştü Londra'da. Öyle karşılamıştılar ki; dersiniz bu zat ölene kadar kimse yerinden kıpırdatamaz. Aşırı bir karşılama törenleri, göklere sığdıramamalar...
KIBRIS'IN DURUMU ORTADADIR
Kıbrıs meselesinde çok büyük ümitlere kapıldılar. Hatta orayı gidip güya fethettik dediler. Bugünkü durumu da ortadadır, askıda durmakta...
Bugünkü güneydoğu sorununda da; bunlar bir avuç kişidir. Öldürürseniz kurtulursunuz diyenler oldu. İşte 30 yıldır bitmedi, hallolmadı. En büyük devlet adamları her seferinde söylemişlerdi.
AYDINLAR ALDANIRSA İŞİN İÇİNDEN ÇIKILMAZ
Diyelim ki bugün insanların, toplumların, devletlerin ve devlet adamların kendilerini aldatmaması, en önemlisi aydınların aldanmaması!.. Çünkü aydınlar aldanmazsa insanları işin gerçeğine getirirler. Fakat aydın aldanırsa işin içinden çıkılmaz.
ÇÖZÜM PKK İLE HÜKÜMETİN ELİNDE DEĞİLDİR
Güneydoğu meselesinde bayram yapılıyor, bitti çözüldü şeklinde. O kadar ki muhalefet yapmanız ihanet ediyormuşsunuz tepkisine muhatap oluyor. Fakat işin gerçeği henüz askıntıdadır. Çünkü sadece bu PKK ve onun etrafında olanlarla hükümetin elinde değildir çözüm. Ellerinde olsaydı 30 yıldan beri neden çözmediniz diye sorulur. Eğer devlet ile PKK anlaşması ile çözülüyorduysa 10 yıldır hükümet neden çözmedi. Bu kadar ölümden yıkımdan kim sorumludur diye sorulur!
MAKSAT TÜRKİYE'NİN PARÇALANMASIDIR
Çözüm bu ikisinin elinde değil. Tahrik eden dışarısıdır. Maksat Türkiye'nin parçalanmasıdır. Dış güçler işin içindedir. Meseleye yeni bir boyut getiriliyor. Sonuç hedef Türkiye'nin parçalanmasıdır.. Şimdiki yaygaranın adı sulh, barıştır.
Hem kendilerini hem bizi aldatıyorlar. Ancak yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Biz tarihi, toplumları bildiğimiz için söyleyelim ki; bu böyle çözülmez. Dışarının tesiri vardır. O tesiri etkisiz hale getirmeden çözülmez. Hükümet çıksın desin ki biz bu konuda dışarının sözünü dinlemeyeceğiz, onlarla hiç bir pazarlığa girmeyiz veya karşısı desin; o zaman konuşuruz konuyu. Fakat bunu söyleyemezler. Bu dışarının konuyu yeni bir aşamayla en son ülkemizi parçalanmaya daha uygun bir hale getirme çalışmasıdır. Toplum aldanmasın ilerde de hayal kırıklığına uğramayalım. Çözüm vardır ancak bu değildir.
İSRAİL NEDEN ÖZÜR DİLEDİ?
Bugünkü gazetelerin manşetleri 'İsrail özür diledi, bizim hükümetimizde kabul etti'. Bunun doğru olduğunu anlamanız için bizim basına bakmanız gerekmez. Dış basında aynı şekilde veriyorsa o zaman inanın. Ancak onlar bu şekilde vermeyecektir. Olay böyle değildir.
ABD Başkanı İsrail'e 'Filistin kurulsun sizde buna razı olun' dedi. Bu diplomatik dildir. Anlamı şudur: Filistinlilere bir statü sağlayalım. Bunun için Türkiye'den de yardım isteniyor. Görüntüde de olsa ilişkilerimiz kesik. Onun için Filistin'e yeni statü verilirken Türkiye yardımcı olacak, olay budur. Bunun için ilişkiler yeniden kuruluyor. Bunlar üst güçler tarafından istenmiş ve bu böyle çözümlenmiştir. Ben derim ki hiçbir zaman kendimizi aldatmayalım. Bizim milletimizin gücü; kendi ulaşacağı, elde edeceği, varacağı derecelerdir, merhalelerdir... Aldanmayalım.
Gönül ister bir tek silah daha ateşlenmesin, bir tek kişi daha ölmesin, can güvenliği içinde hür, umutlu, mutlu yaşasınlar. Ama bunun sağlanması bu şekilde olmaz.
SURİYE POLİTİKASI HATALIDIR
Suriye de insanlar birbirini kırarken; Hükümet halkı, halktan bir kısmı diğer insanları kırarken, bizim bir tarafa yardımcı olmamız değil, bizim bütün bu problemleri yaşayan halkları kardeş bilip neden bu duruma düşüyorlar diye endişelenmemiz, bunu bir tek silah bile ateşlenmeden nasıl çözeriz diye düşünmemiz gerekmektedir. Aynı şey Irak için Afganistan için söz konusudur...
YALANCI ANLAŞMALARLA BİR YERE VARILMAZ
Geçmişi çok iyi bilip geleceğe çok köklü çok boyutlu bir genel idealle, her kişide her aydında bulunan bir idealle yarına böyle adım atmakla hallolur. Bugünkü gibi aldatmacaları medyanın çıkardığı gürültüler, dışarının bize empoze ettiği, ilerde içyüzü çıkacak olan aldatmalarla değil... Böyle aldatıcı yalancı baharlar, yalancı barışlar ve yalancı anlaşmalarla bir yere varılmaz.
Kaynak: Sansürsüz Haber