GÜNDEM
KADIN İSTİHDAMI
GAZETEKAMU / ÖZELHABER
Türkiyede işgücü, kırsal bölgelerden kentsel bölgelere, tarımdan sanayiye ve hizmetler sektörüne doğru kuvvetli kayma göstermektedir. Tarım sektöründe ücretsiz aile işçisi olan kadın kente geldiğinde de başta imalat, toptan ve perakende ticaret, otel ve lokanta işletmeciliği evde temizlik, evde çocuk bakımı gibi sektörlerde kayıt dışı çalışmaktadır. Çünkü diğer sektörler, (kamu yönetimi, eğitim, sağlık, vb.) daha eğitimli (üniversite mezunu) kadınlar için kısıtlı sayıda kayıtlı iş sunmaktadır.
Çalışma hayatına farklı alanlarda katılan kadınların işe başlamaları çoğunlukla ekonomik nedenlerden dolayıdır. Uzman meslek sahibi kadınlarda ise mesleki tatmin ve aldığı eğitimi kullanma önemli bir rol oynamaktadır.
Her iki durumda da kadınlar ve aileleri çalışma yaşantısına ikincil bir değer verebilmektedirler. Eğer kadın her ikisini eşit başarıyla sürdürmek istiyorsa da daha az uyumak zorunda kalmakta, kendisine daha az vakit ayırmaktadır. Bir yandan aile içi sorumlulukları aktivitelerini yerine getirmekte, diğer yandan da işyerlerinde gerekli işleri yaparak çift vardiyalı çalışmaktadır. Kadınlar bu ağır yükü azaltabilmek için alabiliyorsa ücretli ya da ücretsiz ev içi insan işgücü yardımı almaktadır. Ancak daha düşük sosyo ekonomik düzeylerdeki kadınların çalışma karşılığında elde edecekleri ücret düzeyi, bakım hizmetleri ya da ev işleri için piyasadan hizmet alımını desteklemeyecek düzeyde olduğundan, çocukları da kendileri de mağdur olmaktadır.
İnsan yaşamında 0-3 yaş önemli bir dönemdir, bu dönemi çocuk annesi ile birlikte geçirmelidir ki ilerleyen zamanda sağlıklı bir birey olsun. 0-3 yaş arası çocuk sahibi annelere ekonomik durumuna göre evde sosyal yardım desteği verilmeli ve 3 yaştan sonra da istihdama katılan özellikle hizmet sektöründe çalışan kadınlara muhakkak kreş/anaokulu/kulüp desteği sağlanmalıdır.
Özellikle yeterli geliri olmayan düşük ücretle tam gün çalışan kadınların ve eğitimli kadınların çocuk sahibi olma durumları göz önünde tutularak esnek zamanlı çalışma seçeneği sunulmalıdır. Böylece çocukların eğitsel, sosyal ve psikolojik gelişimleri korunmuş olacak, hem de kadınların istihdamda kalmaları desteklenmiş olacaktır.
Her düzeyde eğitime, eşit şartlarda erişim vazgeçilmez bir insan hakkıdır. Bir ülkedeki eğitim düzeyi, o ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik dinamiklerini doğrudan etkilemektedir. Bu bağlamda ilköğretimden itibaren kadının eğitimi teşvik edilmeli, desteklenmelidir. Böylece kadın işgücünün kalitesi arttırılmalıdır.
Evde çalışan kadınların sosyal güvenlik imkânlarından faydalanmalarındaki kısıtlılık bu biçimde çalışan kadınları mağdur etmektedir.
İşyerlerinin kreş açma yükümlülüğü kadın çalışan sayısı üzerinden belirlenmesi ve sadece işverene yüklenmesi kreş açılmasını olumsuz etkilemektedir. Bundan dolayı, kreş açılması kadın ve erkek toplam çalışan sayısı üzerinden planlanmalıdır.
Sosyolojik olarak değişmekte olan ülkemizde kadın istihdamının artırılmasının tek başına bir amaç olarak belirlenmesi ve bu yönde çalışmalar yapılması eksik bir bakış açısının ürünü olacaktır. Sosyo-kültürel dokumuzla uyumlu demografik yapıyı olumlu etkileyecek kadın ve erkek rollerini destekleyen sosyal politikalara (istihdam, eğitim, sosyal hizmet, sosyal yardım vb.) ihtiyaç vardır.
Lale VURGUN
Ankara Aile ve Sosyal Politikalar
İl Müdür Yardımcısı
Uzman Sosyolog