GÜNDEM
Kademeli Geçiş mi? Kademeli Can Çekiş mi?
2012 yılı Türkiye için eğitim-öğretim açısından tarihi kırılma noktalarından birini yaşamıştır. Bana göre eksileri, artıları ile tarihe bir not düşülmüştür. Düşülen bu notun içeriğini doldurma konusunda bürokrasi bir adım ileri, bir adım geri gitmektedir.
Geçen yıl ortam müsaitken, kademeli geçiş diye bir enstrüman tutturulmuş ve bir birine tel örgü ile bağlı olan, aralarında duvar dahi olmayan, okullar bile bu kademeli geçişi yanlış anlamaktan dolayı öğretmen ve öğrencisi ile yer değiştirememiştir. Bunun sonucunda ne olmuştur? İlkokul olan bir okulumuzdaki 15e yakın branş öğretmeni tayin istemiş ve bir yıl boyunca bu okuldaki öğrencilerimizin derslerine ücretli öğretmenler girmiştir. Buna benzer misalleri birçok okulumuzda görebiliyoruz.
Gerek kendim, gerekse arkadaşlarım okulları geziyoruz. Haliyle öğretmen odaları bizim öncelikli ziyaret yerlerimizden birisi oluyor. Arkadaşlar sizi ziyarete geldik. Bizimle paylaşmak istediğiniz herhangi bir şey varsa not alıp ilgili yerlere ulaştırmak isteriz. Cümlesini tamamlamadan öğretmen arkadaşlarımızın; Ne olacak bizim halimiz? Her yıl kademeli norm fazlası konumuna mı düşeceğiz? Bu kademeli geçiş ne zaman sona erecek? nevinden sorularıyla karşılaşıyoruz. Tabi ikinci sırada Teknoloji Tasarım ve Bilgisayar öğretmenlerinin durumu ile konuşma devam ediyor. Rehber öğretmeni olmayan okullarda da Rehber öğretmen ihtiyacı talebi ile teneffüs bitiyor ve o okuldan ayrılıyoruz. Başka okullarda yine benzer sıkıntılarla ziyaretlere devam ediyoruz.
Yazıyı kaleme aldığım bu günler Ankara ve Türkiye için yine önemli günler. Ya birkaç veli şikâyetinden çekindiğimiz için geri adım atacak ve sorunları büyüterek ileri tarihlere erteleyeceğiz ya da bu günleri iyi değerlendirerek, yüzde yüz olmasa da büyük bir oranda problemi çözmüş olacağız.
Öğretmenin huzurlu bir şekilde derse girmesi, kafasının rahat olması, gelecek endişesi taşımaması için yukarıda izah ettiğim nedenlerden dolayı okul dönüşümlerine hız verilmeli ve bu olay bu yıl kapatılmalı. Düşünüldüğünde çözüm üretmek adına ortaya çok parlak fikirler çıkıyor. Biz yeter ki öğretmen arkadaşlarımızın görüşlerini alarak sentez yapalım.
Başta bakanlık yetkilileri olmak üzere, il ve ilçe müdürlüklerinin konuya hassasiyetle yaklaşmalarını istiyor, bu önemli günlerin bürokrasiye feda edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyorum.
İlhan ERANIL
Eğitim-Bir-Sen Ankara 3 Nolu Şube Başkanı