EĞİTİM
İstifaya zorlanan öğretmenler geri dönemiyor
28 Şubat'ta başörtülü oldukları için memurluktan atılan öğretmenlerin göreve dönmelerinin önü açıldı.
17 Ağustos 2013, Cumartesi
Ancak tehdit ve baskı ile istifaya zorlananlar bu haktan yararlanamıyor. Asiye Kutel de iade-i itibar bekleyen yüzlerce öğretmenden biri. Kutel o dönem maruz kaldığı baskıyı, “Müdür bey ‘İstifanı yaz, sicilini kötü doldurmayayım. Ortalık düzelince yine memuriyete dönersin.' dedi. Ben de baskı ve tehditlere dayanamadım.” sözleriyle anlatıyor.
28 Şubat sürecinde edebiyat öğretmenliği yapan Seyhat Özen (40) ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Gül Görmez (39), 15 yıl önce sırf başörtülü oldukları için memurluktan atılan yüzlerce isimden ikisi. Meclis’ten geçirilen yasa, maruz kaldıkları antidemokratik uygulamaların acısını dindirmek için bir umuttu ancak hayal kırıklığına uğradılar. Çünkü yasa, ‘istifaya zorlananları’ kapsamıyor. Tekrar göreve dönmemeleri için ‘zorla istifanın’ bilinçli yaptırıldığını belirten Özen, “Şimdi meslektaşlarım afla görevine dönebilirken bizim hiçbir şeyi ispatlayamamamız çok acı.” diyor.
Uluslararası Hukukçular Birliği Türkiye Temsilcisi Avukat Fatma Benli, memurluktan çıkarılan kişi sayısının buzdağının görünen kısmı olduğuna dikkat çekiyor. “Sadece benim 95 başörtülü müvekkilim hakkında hapis istemli ceza davası açıldı.” diyen Benli şöyle devam ediyor: “Yasada böyle bir suç olmadığı için istisnasız hepsi istifa etti ama haklarında yargılama yapılmasının sıkıntısını yaşadılar. Bu nedenle çoğu ‘nasılsa biz de atılacağız’ diyerek istifa etti.” İstifa ettirilenler için de formül bulunması gerektiğini vurgulayan Benli şu öneride bulunuyor: “Bu haksızlığın sona ermesi için istifaya zorlananlar, haklarını geri almak için hukuki mücadeleye devam etmeli. Ulaşabildikleri her kuruma yazılı müracaat edip mağduriyetlerini dile getirmeli.” (zaman)
Uluslararası Hukukçular Birliği Türkiye Temsilcisi Avukat Fatma Benli, memurluktan çıkarılan kişi sayısının buzdağının görünen kısmı olduğuna dikkat çekiyor. “Sadece benim 95 başörtülü müvekkilim hakkında hapis istemli ceza davası açıldı.” diyen Benli şöyle devam ediyor: “Yasada böyle bir suç olmadığı için istisnasız hepsi istifa etti ama haklarında yargılama yapılmasının sıkıntısını yaşadılar. Bu nedenle çoğu ‘nasılsa biz de atılacağız’ diyerek istifa etti.” İstifa ettirilenler için de formül bulunması gerektiğini vurgulayan Benli şu öneride bulunuyor: “Bu haksızlığın sona ermesi için istifaya zorlananlar, haklarını geri almak için hukuki mücadeleye devam etmeli. Ulaşabildikleri her kuruma yazılı müracaat edip mağduriyetlerini dile getirmeli.” (zaman)