EĞİTİM
İsteyen herkes öğretmen olabilir mi?
DÜN Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) en üst danışma kurulu niteliğinde 5 gün sürecek Milli Eğitim Şürası başladı. Öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri, öğretmen ve eğitim yöneticilerinin niteliğinin artırılması ve okul güvenliği gibi gündemlerle toplanan bu toplantıda "Öğretmen Strateji Belgesi" de kamuoyuna açıklanacak.
Bu belgeyle Türkiye bundan sonra öğretmenlerini nasıl seçeceğini ve hangi nitelikleri arayacağını da belirlemiş olacak.
Bir süredir Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmen niteliğini artırmak için öğretmen kaynaklarını çeşitlendirmek istediğini söylüyor. Hatta örnek olarak da tıp fakültesi mezunlarının da pedagojik formasyon eğitimi alarak öğretmenlik yapabilmeleri için gereken düzenlemeleri yapacakların anlatıyor.
Eğitim fakültesi mezunlarının ise başka alanlarda istihdam edilmesi için yeni düzenlemeler yapılacağından söz ediliyor.
Oysa günümüzde öğretmen istihdamı yalnızca eğitim fakültelerinden yapılmıyor. Şu anda eğitim fakültelerinin dışında fen, edebiyat, ilahiyat, teknoloji ve tasarım, beden eğitimi ve spor yüksekokulları, güzel sanatlar, hukuk, iletişim, iletişim bilimleri, veteriner, ziraat, su ürünleri, ev ekonomisi gibi değişik fakülte ve bölüm mezunları pedagojik formasyon alarak öğretmenlik yapıyor. Hattta pedagojik formasyonu olmayanlar bile açığı kapatmak için "ücretli öğretmen" olarak görevlendiriliyor.
Son olarak YÖK de bir düzenleme yaparak açıköğretim ve uzaktan öğretim programlarıyla öğretmen yetiştirilmesine olanak tanıyan uygulamayı yeniden başlattı. Krediler açıköğretim fakültelerinde tamamlanabilecek. Yaz okulları programları açarak da pedagojik formasyon eğitimi artık alınıyor.
Bu yıl 7 haftalık yaz okullarına "ücretlerini" ödeyerek katılanlar sertifikalarını aldı ve öğretmenlik yapma hakkı kazandı. Öğretmen yetiştirmek için kurulan eğitim fakültelerinin 4-5 yılda verdikleri eğitim, 35 güne "eşitlendi."
Bundan sonra yapılacaklar listesinde 1970'li yıllarda olduğu gibi mektupla, 1990'lı yıllardaki gibi "bir gecede" öğretmen atamalarının eklenmesi kaldı.
Umarız tüm bu uygulamalar "öğretmen kaynaklarını çeşitlendirmek" olarak algılanmıyordur.
Aksi halde yapılması gereken çok önemli bir değişiklik daha var.
Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir" diyen 43. maddesini kaldırmak.
Çünkü uygulamalar öğretmenliğin artık "uzmanlık gerektiren bir ihtisas mesleği" olmaktan çıktığını gösteriyor. habertürk