28 Şubat darbe davası sanıkları, savunmalarında dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın baskı sonucu değil, koalisyon ortağı DYP lideri Tansu Çiller’le yaptıkları protokol gereği istifasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e sunduğunu öne sürüyor.

Ancak TBMM Genel Sekreterliği’nin davaya bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği 28 Haziran 1996 tarihli Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi Koalisyon Hükümeti Protokolü, asker kökenli sanıkların bu savunmasını boşa çıkarıyor. Akit'ten Erol Metin'in haberine göre, Mahkemeye ulaşan protokolde, “Başbakanlık eşit süreli, dönüşümlü olacaktır” maddesi yer alıyor. Buna göre merhum Erbakan’ın, Başbakanlık koltuğunda 2 buçuk yıl kalması gerekiyordu. Oysa Erbakan, cuntanın tehdit ve baskıları yüzünden 6 ay sonra istifa etmek zorunda kaldı.

CUNTAYI ÇILDIRTAN YOL HARİTASI

Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in onayıyla hazırlanan protokolde yer alan diğer bazı maddeler şöyle:

- Hükümet icraatı bir seçim hükümeti anlayışı ile değil bir çözüm hükümeti anlayışıyla bozulan ekonomik dengeleri hızla düzeltecek, halkın beklediği hizmetleri ve değişimi gerçekleştirecek şekilde çalışacaktır. Ancak koalisyon ortakları gerektiğinde ülkeyi uygun bir tarihte seçime götürecektir.

- Bütün siyasi görüş ve düşüncelerin üstünde tutarak, milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek din hizmetlerine önem verilecektir.

- Din hizmeti sunan görevlilerin her türlü siyasi düşünce ve tesirlerin dışında tutulması konusundaki hassasiyet korunacaktır.

- Hem batılı ülkelerle hem de manevi ve tarihi değerlerle bağlı olduğumuz İslam ülkeleri, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Balkan ülkeleri ile işbirliği daha da gelişecektir.

- YÖK yeniden düzenlenecek ve sadece koordinasyon sağlanmasından sorumlu bir yapıya kavuşturulacaktır. İlköğretimin ikinci kademesinde yönlendirme sistemine işlerlik kazandırılacaktır.

- Yürürlükteki yasaların eskimiş ve günün şartlarına cevap vermeyen yönleri taranacak ve bu alanda gerekli düzenlemeler hızla yapılacaktır.

- Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yaşayan insanlarımıza refah ve huzur getirecek bütün ekonomik ve sosyal tedbirler alınacaktır. Birlik, beraberlik ve kardeşlik duyguları pekiştirilecektir.

- Olağanüstü Hal, gerekli tedbirler alınarak kaldırılacaktır.

- Kanun önünde eşitlik, hukukun üstünlüğü, temel hakların güvence altına alınması, devletin vatandaşa hükmeden değil, hizmet eden hale getirilmesi, sivil toplum örgütlenmesine ağırlık verilmesi önde gelen hedeflerimizdendir.