GÜNDEM
İstanbul İnternet yönetim merkezi oluyor
Bakan Yıldırım, İstanbul'un dünyadaki 3 internet yönetim merkezinden biri olacağını, ilk kez İzmir'de açıkladı. Bakan Yıldırım, "ICANN üç noktaya interneti dağıtmaya karar verdi. Los Angelas İstanbul ve Singapur. Bu tesadüf mü? Türkiye'nin gücünü, iletişimde Türkiye'nin geldiği noktayı gösteriyor" dedi.
Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen 'Kırmızı Kent Reklam Yarışması'nın ilk ödülleri, İzmir'de verildi. Swissotel Grand Efes'teki törene Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Hürriyet Gazetesi Yayın Koordinatörü Fatih Çekirge, Hürriyet Gazetesi yazarları Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan, İzmir'in iş, sanat ve medya temsilcileri ile reklamcılar katıldı.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu'nun "Hürriyet kendini rahat bir kentte, evinde hissediyor. Bende dededen, babadan gelen İzmirlilik de var. Gerçekten bu sıcak kabul, bizi duygulandırdı. Sadece kendi adıma konuşmuyorum. Toplantılarda meramımızı anlatmaya çalıştık. Elimizden geldiğince sizlere layık olduğumuzu göstermeye çalıştık" dedi. Akademisyen ve Reklamcı Levent Erdem da, 'Gurultu' başlıklı sunum yaptı.
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yerelde kalkınmayı vizyon edindiğini belirterek, şunları söyledi: "İzmir, Hürriyet günü oldu. Bir dizi etkinliklerle Hürriyet Gazetesi İzmir'e çıkartma yaptı. Bu etkinliği yaptığınız için teşekkür ediyorum. İzmir'de hedef olarak belirlediğimiz yerelde kalkınma, kenti kalkındırma, kent insanını mutlu etme, gelir düzeyini yükseltme ve bunun adil paylaşımını kendimize vizyon seçtik. Bu yolda yaptığımız projelerle bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Dokuz yıldır yaptığımız çalışmalar İzmir'i bir noktaya getirdi. İzmir gelişti, İzmir'de pozitif enerji ile dolu herkes ayağa kalkıp elbirliği yaptı çalışmak için. 2009 seçimlerinden sonra 100 kanaat önderi ile İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu'nda dün 40'ıncı buluşmayı gerçekleştirdik. İzmir'in sorunlarını, geleceğini paylaştık. İzmir'in yol haritasını katılımcı bir anlayışla belirliyoruz."
DERBİ İÇİN SAĞDUYU ÇAĞRISI YAPTI
Kocaoğlu, 17 Mart Pazar günü Göztepe ile Karşıyaka futbol takımları arasında oynanacak maç öncesi sağduyu çağrısı yaparak, "Huzur ve hoşgörü kenti olan, tarih boyunca her türlü inancın yaşadığı İzmir'de pazar günü yapılacak olan derbi maçında ben İzmir sağduyusunun İzmir hoşgörüsünün ve İzmir huzurunun egemen olmasını istiyorum. Katılımcıları, İzmirli hemşehrilerimi sağduyuya çağırıyorum. İzmir'e yakışır bir duruş sergilemelerini diliyorum" dedi.
EXPO 2020'NİN ARKASINDAYIZ
TURSAB Genel Sekreteri Günnur Özalp, "İzmir çok önemli. Travel Turkey Fuarı'nı İstanbul'dan İzmir'e taşıdık. İstanbul ve Antalya'dan sonra İzmir'de böyle bir fuarı getirmek cesaret gerekiyordu, ama İzmir'e inandık. İzmir EXPO 2020'nin arkasındayız. İzmir'i seviyoruz. Bu sürdürülebilir bir reklam yarışması, parçası olduğumuz için teşekkür ediyorum" dedi.
BU TÜR ETKİNLİKLER ANLAMLI
İzmir Valisi Cahit Kıraçda bu etkinlikle İzmir'in eksikliklerini gideceğine inandığını belirterek, "İzmir'e yeni bir bakış ve vizyon getirmesi açısından bu tür etkinlikler çok anlamlı. İzmir dünyanın gelişen bir kenti haline geldi. Dünyanın en hızlı büyüyen metropolleri arasında dördüncü sırada yer aldı. Kültür varlıklarıyla, coğrafyasıyla güzel hizmetler vermiş bir şehir. Bu etkinlikle İzmir'in eksikliklerini giderilmiş olacağını düşünüyorum" dedi.
TÜRKİYE KARŞILIKSIZ BİR SEVDANIN MAHKUMU OLAMAZ
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 'İzmir'den Türkiye Ekonomisine Bakış' konulu konuşmasında, AB sürecini değerlendirerek şunları söyledi: "Küresel kriz 2008 yılının son çeyreğinde geldi. Önce ABD'ye geldi, orada yapacağını yaptı. 2009'un ikinci yarısından sonra kriz Avrupa'ya gitti, orada hala devam ediyor. Onlar bu işin içinden çıkamadılar. Türkiye bu krizde neredeydi? 2003 yıllarının başında Türkiye AB üyelik sürecini başlattığında, AB'nin önde gelen üyeleri 'hoşgeldiniz üyelik süreciniz başladı, çok heveslenmeyin yapacak çok işiniz var, kriterlere kendinizi uydurun' dedi. O kriterlere baktık, bir de kendimize baktık 'yandık' dedik. Hepsi kriterlerin altına düştü. Ama kriterleri sağlayan tek ülke Türkiye. AB sürekli bir şey çıkarabilir, mazeret üretebilir. Onlar üretmeye devam etsinler, biz ekonomimizi iyileştirmeye devam ediyoruz. AB ne zaman olur artık Türkiye bakımından önemini, önceliğini yitirdi. Çünkü Türkiye karşılıksız bir sevdanın mahkumu olamaz. Kendi çıkışını mutlaka bulacak hedefine mutlaka ulaşacak."
IMF TÜRKİYE'YE BAŞVURUYOR
Bakan Yıldırım, verdiği kredilerle Türkiye'yi terbiye etmeye çalışan IMF'nin Türkiye'den destek alma noktasına geldiğini belirterek, "Geçtiğimiz 10 yıl Türkiye bu alanda çok ciddi ilerlemeler kaydetti. 52 yıldır IMF ile olan ilişkisini sona erdirdi. 52 yıldır Türkiye IMF'nin verdiği kredilerle adeta terbiye edilmeye çalışılan bir ülke konumundaydı. Ama bugün sonunu görmeye başladı. Türkiye, IMF'nin küresel kriz sonrası fon oluşturmada başvurduğunda ülkelerden biri. 10 yıldır değişen şu, 23 milyar dolar borç vardı, şu anda 5 milyar dolar IMF bütçesine katkı sağlanıyor. Bu dönüşümü Türkiye yaşadı. 1992-2002 yılları ile 2003-2013 verilerine bakalım. 1992'den 2002'ye milli gelirimiz sabit fiyatlarla yüzde 32, ancak artabilmiş. 2002-2012 dönemindeki artış yüzde 70. Türkiye gittikçe daha fazla üreten, büyüyen bir ülke konumuna gelmiş. Türkiye bugün satın alma gücüne göre yaklaşık 1.1 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğü ile Avrupa'da 6'ncı dünyada 17'nci ekonomi. İhracat 1992 yılında 14.7 milyar dolar. 2002'de 10 yıllık artış yüzde 45.6 artışla 36 milyar dolar, 2012 yılı sonunda bu değer 152.2 milyar dolara ulaşmış. Artış yüzde 322. Bir önceki 10 yılda yüzde 45.6 ikinci 10 yılda yüzde 322. İhracatın kompozisyonunda da çok önemli değişiklik var. Avrupa'nın bir türlü ekonomisi toparlanamadığı için Türkiye ihracat çeşitliliğini portföyünü geliştirmek zorunda kaldı. Döviz rezervi 1992 yılında 6.4 milyar dolar, 2012 yılında 100.3 milyar dolar. Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği, Avrupa'da yüzde 10'ların da altına düşmesine rağmen Türkiye'de yüzde 18 seviyesindedir. Bizim 2002 yılında böyle bir yapımız olsaydı bizim 22 bankamız batmazdı. 1 milyar dolar altın rezervi varken bugün 20 milyar dolar" diye konuştu.
GENÇ NÜFUSA RAĞMEN İSTİHDAM YÜZDİE 50 ARTTI
Bakan Yıldırım, hızla artan genç nüfusa rağmen işgücüne katılım oranında 2012 yılında yüzde 50 artış olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Ama bu yetmez, yeni iş alanları açmak, insanımıza istihdam sağlamak ihtiyacı var. Onun çalışmalarını da sürdürüyoruz. Kamunun borçlanma ihtiyacı bir ülke ekonomisinin önemli göstergelerindendir. 1992'de yüzde 8. 2002'de yüzde 10. Bugün neredeyse denk bütçeye yakın borçlanma ihtiyacı var. Türkiye'nin itici gücü olan sektörler ulaşım, enerji, turizm ve finansal hizmetler. Bunlar Türkiye'nin lokomotifi itici gücü olan hizmet sektörleridir. Bakanlığımız ulaşımın ve haberleşmenin sorumlu olduğu bir bakanlık. Bakanlığımızın 10 yıllık verimliliğine performansına baktığımız zaman yaptığımız yatırımların tutarı 140 milyar liradır. Ancak Türkiye'de yapılan tüm ulaşım ve iletişim yatırımlarına baktığımız zaman 198 milyar liradır. Çünkü birçok sektörde 10 yılda serbestleştirilmiş kamu eliyle değil, özel sektör eliyle büyüme sağlanmıştır. Bunun başında bilişim gelmektedir. Türkiye'nin bölünmüş yol ağını 6 bin kilometreden 23 bin kilometreye çıkardı. 3 kattan fazla artı yaptık. Hızlı treni Türkiye'ye getirdik. Avrupa'nın 6'ncı dünyanın 8'nci hızlı tren işletmecisi olan ülke haline geldik. Demiryollarının Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar üç önemli dönemi var. Cumhuriyet kurulduğunda başlatılan demiryolu seferleri. Demiryolu ağı 975 kilometredir. 50 yılda 975 kilometre demiryolu yapılmış. 10 yılda 26 milyar lira harcadık. Yıllık bütçesi 150 milyondu. 2013 bütçesini 4.7 milyar olarak belirledik. Bu sadece TCDD'nin bütçesi. Bakanlığın yaptığıyla birlikte bu rakam 7 milyarın üzerine çıkıyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde demiryollarına harcayacağımız bütçe 45 milyar lira. Bunlar başlamış, planlanmış projelerdir. Bu rakamların insanlar için ne alama geldiği çok önemli."
2023 HEDEFİ 375 MİLYON YOLCU
Bakan Yıldırım, havacılıkla ilgili gelişmeleri şöyle anlattı: "Göreve başladığımda uluslararası havacılık örgütünün çalışmasını getirdiler. Türkiye mevcut durumu yapıyor ve gelecek 10 yılını projekte ediyor. Bir rakam dikkatimi çekti. Türkiye 2015 yılında 55 milyon iç ve dış hatlarda ulaşabilir diyor. Yani bu rakamı görünce canım sıkıldı. Dedim ki bunlar herhalde Türkiye'yi tanımıyor. 2015'te 55 milyon yolcuyla mı idare edecek. Biz onların dediği rakamı 2005 yılında geçtik. 33 milyondan devraldık şimdi 131 milyondayız. 2023 hedefimiz 375 milyon yolcu. Bazıları diyor ki 'Efendim ne lüzum var yeni havalimanı yapıyorsunuz İstanbul'a, kaynakları çarçur ediyorsunuz.' Bir şeyi görmüyorlar. Dünya değişiyor. Servet batıdan doğuya kayıyor. Güzergahın merkezi de İstanbul. Her yıl üst üste yüzde 15 transit trafik artıyor. Yüzde 50 kapasite üstü çalışıyor. 8 milyon trafikle devraldık 45 milyon trafik yaşanıyor. Bu projeyi de devletin bütçesinden para almadan yapıyoruz. Yatırım miktarı 14 milyar lira. Havacılıkta 170 bin çalışan var. Dışardan pilot getirip çalıştırıyoruz, yetmiyor. Uçak teknisyenleri yer hizmetleri uçuş kabin görevlileri var. Bir sürü okul açıldı. Hamasi nutuklarla, büyük laflarla büyük olduğunuzu kabul ettiremezsiniz. Büyük olduğunuzu yaptığınız işler gösterir. Türkiye bu dönemde havacılıkta yeni bölgeler keşfediyor. Afrika. Bugün 35 noktaya direkt uçuşumuz var. Afrikalılar Avrupa'ya gitmek için dolaşmıyor, Türkiye'ye geliyor, buradan gidiyor."
İZMİR'İN 35 PROJESİ
Bakan Yıldırım, İzmir için hazırladıkları 35 proje hedefini hatırlatarak, "İzmir önümüzdeki 10 yıl içinde ikinci büyük ekonomisi olacak. Tüm çalışmaları buna göre yapıyoruz. Altyapıyı buna göre hazırlıyoruz. Son 10 yılda İzmir'e yapılan yatırımların 9 milyar 560 milyon lira. 3 milyar lirasını bizim bakanlığımız yaptı. İzmir'de başlattığımız projelerin miktarı 34 milyar lira. 17 tane başlamış proje var. Havalimanı büyütülmesi, Ankara-İzmir Hızlı Tren, İzmir-İstanbul Otoyolu, Sabuncubeli Tüneli, Konak Tüneli, Kuzey Ege Limanı, İZBAN ve diğerleri. Siyaset demek hizmet demektir. Arkasında hizmet yoksa olmaz olsun böyle siyaset. Ülkede zaman ve kaynak israfı. Ortak payda hizmet" dedi.
İNTERNETİ OLMAYAN ÜLKE İKEN TERABAYTLARI KONUŞUYORUZ
Bakan Yıldırım, bilgi iletişimini Afrika seviyesinden AB'nin ilk 10 ülkesi arasına getirdiklerini, 2002 yılında geniş bant interneti olmayan ülkede bugün terabaytların konuşulduğunu anlattı. Bakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Karayollarında hız felaket iletişimde hız berekettir. İletişimde istediğiniz kadar hızlı gidin daha çok bilgiye erişirsiniz. Bölünmüş yollar 'kaymak' deyip, gaz pedalına yüklenmeyin. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Ölümlü kazalarda yüzde 40 azalma var. Araç sayısı yüzde 100'ün üzerinde arttığı halde. Doğrudan katkısı 15 milyar lira yılda. Havaya salınan karbondioksit miktarında azalma 3.1 milyon ton. Yaptığımız yollar beş yılda kendini amorti ediyor. Mobil internette Avrupa'dan daha iyi durumdayız, hız, fiyat ve kapsama alanı bakımından. Bilgi Teknolojileri Kurulu program yaptı. Cep telefonu operatörlerinin rekabetinde fiyat avantajını ortaya koyacak. O programı koyacaksınız. Hangisinin avantajlı olduğunu söyleyecek. Salı günü açıklanacak."
İNTERNET ENSENİZDE SONUNUZ GELİYOR
Bakan Yıldırım, internet haber sitelerinin gazetelerin sonunu getireceğini belirterek, "Hürriyet Gazetesi en çok okunan en eski gazete, ama saltanatınız sallanıyor. Millet 24 saat sizin haberlerinizin değişmesini bekleyemez. Bir dakika bile bekleyemez. Anında gündem haberler olaylar değişiyor, yorumlar geliyor. Ben bunu ilk 2004 yılında söyledim. Bu işin sonu geliyor, internet ensenizde dedim. O zaman ciddiye almadılar. Bazıları ciddiye aldı ve iyi para kazandı. Şimdi belki internet takipçileri sayfaya bastığınız gazetenin takipçilerinin fazladır. Ne kadar Fatih Bey? (Fatih Çekirge'ye soruyor) Beş katıymış. Dünya sanal, ama sonuçlar gerçek" dedi.
İSTANBUL İNTERNET YÖNETİM MERKEZİ OLUYOR
Bakan Yıldırım, İstanbul'un dünyadaki 3 internet yönetim merkezinden biri olacağını ilk kez İzmir'de açıkladı. Bakan Yıldırım, "İnternet ABD'de bulundu, 1969 yılında iki üniversite arasında test edildi. O zaman aynı anda aya da gidildi. Herkes aya yoğunlaştı, internet güme gitti. 40 yıldan fazla sürede aya gidişi kimse konuşmuyor. Ama internet hayatımızın vazgeçilmezi oldu. İnternetin merkezi Los Angeles'ta. İnternetin yönetim merkezi, ICANN diye bir merkez var. İnternetin birleşik milletleri de diyebilirsiniz. ICANN 3 noktaya interneti dağıtmaya karar verdi. Los Angeles, İstanbul ve Singapur. Bu tesadüf mü? Türkiye'nin gücünü, iletişimde Türkiye'nin geldiği noktayı gösteriyor. Bu bizim için farklı bir gururdur. İnternet kimin malıdır, nasıl yönetilmelidir konusunda kavganın en önünde olanlar, Türkiye'yi ziyarete geldi. Bende keramet yok, keramet bu ülkenin geldiği yerdedir, güçtedir. Stratejik bir konu, kavşak noktası haline geliyoruz. Hat merkezi oluyoruz" diye konuştu.