EĞİTİM
'Işığın Sönmesin' MEB
Geçenlerde eğitim alanında faaliyet gösteren önemli bir STK yöneticisinin bir konuşmasına kulak misafiri oldum. Geçtiğimiz pazar günü akşam saat 9 gibi MEB Müsteşarını
‘' Adam, pazar günü akşam saat 9'da bile Bakanlıkta çalışıyor. Kaç yıldır, böyle yoğun çalışan bir Müsteşar görmedim. 28.05.2013
Bu beni pek şaşırtmadı doğrusu.
Çünkü; Müsteşar Bey göreve geldiğinde kamuoyunda 4+4+4 kanunu olarak bilinen 6287 Sayılı ‘'İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'' kapsamındaki okul dönüşümleri henüz tamamlanmamıştı.
Yönetici Atama Yönetmeliği henüz yayınlanmamıştı. Özür grubu tayinleri öğretmenleri isyan ettirme noktasına getirmişti. Norm fazlası öğretmenler, alan değiştirip pişman olan ya da mecburen alan değişikliği yapmak zorunda kalan öğretmenler konusu çözülmemişti.
Bütün bu konularda somut ve olumlu adımlar birkaç ay içerisinde gerçekleştirildi.
Bakanlık, Yusuf TEKİN birlikte yönetmelikleri önceden taslak halinde yayınlamak sureti ile gerek MEBBİS üzerinden tüm öğretmenlerin, gerek eğitim sendikalarının, gerekse
Millî Eğitim Bakanlığına gelen onlarca bürokrat ve biriken onlarca sorunu gördükten sonra şunu açıklıkla söyleyebiliriz; Müsteşar Yusuf TEKİN ve ekibi iyi niyetle hareket etmektedirler. Yılların sorunlarının tamamen daha bir yıl bile dolmadan çözülmesini beklemek insafsızlık olur.
İmam Hatip Orta Okulu ve İmam Hatip Lisesi
Yusuf TEKİN'in gerek şeffaf yaklaşımı gerekse sorunları diyalogla çözmeye çalışması eğitim kamuoyunu umutlandırmıştır. Yeniden atama, norm kadro düzenlemesi, öğretmenlik kariyer basamakları ve benzeri konularda da eğitimin paydaşlarını dinleyeceğine olan inancımız devam etmektedir.
Bununla birlikte; sıkıntılı konularda mahkeme kararları ard arda gelmeye başlandığında bugüne kadar yapılan olumlu işlerde arada gümbürtüye gider.
Ayrıca kariyer basamakları konusu, norm kadro yönetmeliği konuları biran önce çözülmelidir. Kariyer basamakları konusu öğretmenleri gerçekten huzursuz eden ve çalışma barışını olumsuz etkileyen bir konudur. Aynı okulda aynı işi yapan öğretmenler arasındaki ayrım, eşit işe eşit ücret prensibine de aykırıdır. Kadro kısıtlaması olmadan meslekte belirli bir yılı doldurmuş öğretmenlere kariyer basamaklarında terfi
Norm kadro yönetmeliği ise öğretmenleri en çok mağdur eden yönetmelikdir. Bu konu başlı başına ayrı bir yazı konusudur.
Son Söz:
Konjoktürden ilham alarak ampul patlatma sevdasına MEB'in ışıklarını söndürme yarışına girenlerin, kendi dönemlerinde torpilin, adam kayırmanın, kadrolaşmanın âlâ'sını yapanların, bugün alay-ı vâlâ ile hop oturup hop kalkarak ‘'âlâ, âlâ'' şeklinde tempo tutmaları samimiyetsizlik değilse nedir?
Celal Demirci