EĞİTİM
İİBF 40000 Kadro İstiyor
Eğer böyle olsaydı atamalarda hiçbir nitelik kodu aranmazdı ve sınav sonuçlarına göre yukarıdan aşağıya doğru sıralanarak gerçekleştirilirdi. Hâlbuki atamalarda hem mezun olunan bölüm hem alınan puan hem de sahip olunan özel sertifikalar göz önünde bulundurulmakta ve bazı kadrolar için başka özel şartlar dahi aranmaktadır.
Matematik,kimya,fizik vs.. bölümlerinden mezun olanlar kendi bölümleriyle ilgili yeterli kadro gelmemesinden ötürü atanamıyorlar. Burada onlara düşen kendi bölümleri için mücadele etmek ve kadrolarının artırılmasını talep etmektir fakat onlar tam tersini yapıp "madem kendi branşımızda atanamıyoruz öyleyse farklı bölümlerden atanalım" mantığıyla hareket ederek tabir-i caizse İİBF kadrolarını istila etmeye çalışmaktadırlar. Bunu da kurumlara ve yetkililere baskı yaparak hatta yanlış bilgilendirerek yapmaktalar.
Sonuç olarak bu adayların üniversite öncesi yapmış oldukları yanlış bölüm tercihlerinin faturasını, sayıları zaten yüz binleri bulan İİBF mezunlarına çıkartması doğru değildir. İyi derecede bilgisayar bilgisi olan fakat resmi bir bilgisayar öğretmenliği öğrenimi görmeyen herhangi bir lisans mezununun bilgisayar öğretmeni olması mümkün değildir zira burada önemli olan yetki ve yeterliliğin varlığı değil nasıl elde edildiğidir.
Matematiği iyi olan bir İİBF mezununun matematik öğretmenliği yapması,her lisans mezununun beden öğretmeni olabilmesi,yetenekli lisans mezunlarının müzik,resim öğretmeni olabilmesi, ilgili konuda tecrübe sahibi olan kişilerin rahatlıkla ebe-hemşire-sağlık memuru olabilmesi vs.. birçok örnek verilebilir. Nasıl ki tüm bu örneklerin gerçekleşmesi mümkün olmuyorsa aynen öyle de özünde İİBF bölümlerine ait olan ve "idari kadro" niteliği taşıyan bir kadroya "herhangi bir lisans mezunu olmak" şartının konulması, sınavla kazandığı İİBF bölümünde 4-5 senesini harcayarak yine sınavla kazandığı puanını ve memur olma hakkını elde eden bir İİBF adayına apaçık haksızlık ve adaletsizliktir. 4001 kodlu atama mantığını uygulamak yanlış ve haksızlıktır zira her işin ehli ve ehliyet sahibi vardır. Örneğin bir şekilde yabancı dil sahibi olmuş ve kendini geliştirmiş birisi hiçbir devlet okulunda yabancı dil öğretmenliği yapamaz çünkü her ne kadar yeterliliğe sahipse de yetkisi yani ehliyeti yoktur. Eğer devlet böyle kişilere yabancı dil öğretmenliği yaptırırsa bu işin okulunu okumuş dirsek çürütmüş kanunların ve yönetmeliklerin gösterdiği yola riayet ederek yetki ve yeterliliğe sahip olmuş kişilere haksızlık ve zulüm olacaktır. Buradan hareketler bazı kurumların " herhangi bir lisans mezunu olmak " koşuluyla personel alması da bu kaide içerisindedir ve kesinlikle yanlış bir uygulamadır. Yapılacak işin mahiyeti doğrultusunda eğitim almış ve ilgili işin direkt muhatabı olan bir fakülteden mezun olmuş aday yerine "herhangi bir aday" alınması yanlış ve haksız bir uygulamadır.
Nitekim KPSS 4001 (herhangi bir lisans programından mezun olmak şartı taşımak) puan türü baz alınmak suretiyle alınan personelin gerek kurum içi eğitim sürecinde gerekse tam manasıyla göreve başladıktan sonra gerekli alt yapının eksikliğinin verilen eğitimlerle giderilemediği, bunun sonucunda personelce işe uyum sağlamakta sıkıntılar oluştuğu, dolayısıyla istenilen düzeyde verim alınamadığı görülmüştür.Bu itibarla kamu yararını gözetmenin bir gereği olarak, açıktan atama suretiyle yapılan personel istihdamında görevin gerektirdiği niteliklere uygun personel temin edilmesi prensibinden hareketle yeterlilik açısından teknik bilgi, birikim ve eğitime sahip olma kriterlerinin göz önüne alındığı bir seçime gidilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır.Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında kurumsal bazda uzmanlaşma çalışmaları yapan çağdaş Türkiye'ye yakışmayan bir uygulama demektir.Üstelik kurumları da zor durumda bırakan bir uygulamadır zira İİBF mezunu olmayan bir adayın ilgili kadrolara alınması hem zaman hem de verimlilik kaybıdır.
Unutulmamalıdır ki 4001 kodu ile yerleşen adayların neredeyse tamamı daha sonra kendi branşı ile ilgili bir kurum ve kadroya geçmek için muvafakat talebinde bulunuyorlar ve bu durum hem ilgili kurumu hem de onlar yüzünden açıkta kalan İİBF mezunu adayları mağdur ediyor.
Bu yanlış uygulama için gerekli düzenlemelerin yapılmasını rica ediyoruz.