GÜNDEM
Her kimsen Çık ortaya!
Oluyor… Ve olup bitiyor: İnsanlar ölüyor.. Ocaklar sönüyor.. Canlar yanıyor.. Ağıtlar yakılıyor. Hep beraber seferber olunup üzüntü manşetleri atılıyor. Maalesef her şey öylece bile kalmıyor. Unutuluyor. Ta ki, bir daha ki üzüntüye, sorumluların sorumsuzluğundaki bir daha ki felakete kadar… Suçlu ise her nedense her olayda hep aynı zanlı : “İş kazası”! Bu kavram sanki ihmallerin üstünü örtmek, sorumluları sorumsuz kılmak için kazınmış literatürümüze.
Herkes biliyor ki, sadece iş kazası olamaz facialarda yaşanan acıların nedeni. Anlaşılan o ki, “Sorumluluk” bizim mevzuatımıza hiç girememiş.. Neden facialar unutulmaya terk edilip sorumlular buharlaşıyor! Lüzumu gereği diye başlayan, adına “istifa” denen bir müessesesi yok mu bu ülkenin? Eğer Soma’da sorumlu bakanlarımızdan biri istifa edecek yürekliliği gösterseydi, belki de bugün Karaman’da yine aynı pozların verilmesi gerekmeyecekti. İhmaller zinciri kopacak; aynı manşetler, aynı son dakika bağlantıları belki de olmayacaktı.
İş Kazalarında Dünya 3’üncüsüyüz
Soma’da gerçekleşen ve 301 işçinin ölümüne sebep olan olay sonrası İstanbul’da asansör faciası ve Karaman’da da benzer bir maden kazasının yaşanması; iş kazalarının ülkemizde hâlâ önlenemediğini gösteriyor. Sözde yasal düzenlemeler ve iktidar mensuplarının yasa önerileri. Hiçbiri iş kazalarının önüne geçemiyor. Ölümcül iş kazalarında Dünya’da 3’üncü olan Türkiye Avrupa’da ise ilk sırada yer alıyor. ILO rakamlarına göre ise iş kazalarının yüzde 98’i önlenebilir düzeyde…
Karaman-Ermenek’te öğle yemeği sırasında yaşanan kazada mahsur kalan 18 işçiden hâlâ bir haber alınamazken ülkemizde yaşanan iş kazaları ile ilgili çarpıcı gerçekler ise dikkat çekiyor. 13 Mayıs 2014 günü Soma’da meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybetmesi ile gündemimize gelen daha sonra İstanbul’da yaşanan Asansör Faciası ile tekrar gündeme gelen iş kazaları önceki gün yaşanan son büyük olaydan sonra bir kez daha rafa kaldırılmak üzere gündeme geldi. İktidar mensupları, iş güvenliği ve iş kazaları konusunda gerekli ilgiyi gösterdiklerini belirtmek için sendika yetkilileri ile sık sık görüştüklerini dile getirdiği bir dönemde alınan yasal önlemlerin hala yeterli düzeyde olmadığı da gün gibi aşikar. Özellikle maden ocaklarına ilişkin Torba Yasa ile yapılan sözde yasal düzenlemelerin ne denli yeterli olduğu da son kazada bir kez daha gözlenmiş oldu.
2 Bin Vatandaşımız Hayatını Kaybetti
Bir yandan iktidarın bu vurdumduymaz hali diğer yandan ise kapitalist sermayenin para hırsı bir araya gelince olanlar her zaman olduğu gibi yine garip gurebaya, fakir fukeraya oluyor. Asgari ücret ile maden ocaklarında para kazanmak isteyen işçilerimiz, ya kaçak ocaklarda ya da ciddi güvenlik tedbirleri alınmamış sözde yasal ocaklarda can veriyor. İş kazalarında yaşanan can kayıpları ülkemizde her geçen gün artarken, sadece 2014 yılının 10 ayında yaklaşık 2 bin vatandaşımız iş kazalarına kurban edildi.
İş Kazalarının Yüzde 98’i Önlenebilir
Öte yanda ise ‘önlenebilir iş kazalarının’ oranlarında da Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) rakamları bir gerçeğe de dikkat çekiyor. ILO’nun Güvenlik Kültürü Raporu’nda yer ala bilgilere göre de meslek hastalıklarının tümü, iş kazalarının da yüzde 98’i önlenebilir boyutlarda. Ortaya çıkan bu bilgi de iş kazaları sonucu sakat kalmaları ve ölümlerin kader değil ihmal ve cinayet olduğunu da adeta gözler önüne serdi.
1941’ten Bu Güne 70 Bin Can Verildi
Türkiye İstatistik Kurumu’nca geçen mart ayında yayınlanan ve iş kazalarının sektörel dağılımının yer aldığı rapora göre, Türkiye’de iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör, “maden ve taş ocakçılığı” olarak ortaya çıkmıştı. Türkiye’de, 1941 yılından bu yana sadece maden ocağı kazalarında 3, 500’ü aşkın kişi hayatını kaybetti. En fazla kayıp verilen kaza, 2014 yılında Soma’da yaşanan 301 işçinin hayatını kaybettiği facia olurken, 1992’de 263 kişinin öldüğü Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki grizu faciası da tarihimizdeki en büyük ikinci iş kazası oldu. 2013 yılında SGK tarafından yayınlanan İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri konulu araştırmaya göre madencilik sektörü iş kazalarında yüzde 10,4 ile birinci sırada. 1946 yılından 2010 yılına kadar ise ülkemizde ölen toplam işçi sayısı 60 bin civarında. Son 4 yılda yaşanan ölümler de eklenince bu rakamın 70 bin civarına tırmanıyor.
Avrupa’da İse İşler Tam Tersi
Avrupa’nın 30 ülkesinde meydana gelen ölümcül iş kazaları ele alındığın da ise Finlandiya, Danimarka, İsveç, Norveç, Lüksemburg, İrlanda, Yunanistan ve Hollanda ölümcül iş kazaları bakımından Avrupa’nın en iyi durumundaki ülkeler. Almanya, İtalya ise en kötü tabloya sahip ülkeler olarak dikkat çekiyor. Sadece 2007 yılı iş kazaları raporlarına göre Malta ve Lüksemburg’da 7, Estonya’da 21, Norveç’te 36, Slovenya’da 38, Finlandiya’da 40, Letonya’da 58, İrlanda’da 62, Danimarka’da 65, Belçika’da 89, Litvanya’da 98 işçi yaşamını yitirdi. Aynı yıl Almanya’da 682, İtalya’da ise 847 işçi hayatını kaybetti. Türkiye’de ise aynı yıl ölen işçi sayısı 1,044 kişi olarak dikkat çekti. Türkiye’deki ölümcül iş kazaları İngiltere ile karşılaştırıldığında ise, yaklaşık 20 kat daha fazla olduğu gözleniyor. Dünya’ya göre Türkiye ölümcül iş kazaları sıralamasında 3’üncü, Avrupa’da ise 1’inci sırada bulunuyor.
Her Yıl On Binlerce İş Kazası Yaşanıyor
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından tutulan istatistiklerde acı gerçeği ortaya koyuyor. İstatistiklere göre 2005 yılında iş kazası sayısı 73 bin 923 iken bu kazalardan hayatını kaybedenlerin sayısı ise 1,096 oldu. 2006 yılında bu 79 bin 027 iş kazası sonucu 1,601 kişi, 2007 yılında 80 bin 602 iş kazası sonucu 1,044, 2009 yılında 64 bin iş kazası sonucu 1,117 işçi hayatını kaybetti. 2011 yılında 69 bin 227 iş kazasında ise 1,710 işçi elim kazalarda can verirken, 2012 yılında ise toplamda 1,500’ün üzerinde işçi yaşamını yitirdi. 2013 yılında da değişmeyen rakamlara göre 1325 işçi kazalara kurban edildi. Milli Gazete