GÜNDEM
Güzel Sözler Sağlık Çalışanlarına Bayram Ettirmiyor
İşte Sağlık Sen tarafından yapılan açıklama:
2003 yılında uygulamaya konan Sağlıkta dönüşüm sürecine bakıldığında, Doktorundan hemşiresine, hizmetlisinden mühendisine tüm sağlık çalışanları çok büyük gayret ve özveriyle üstlendiği görev ve sorumluluğu layıkıyla yerine getirdiği görülmektedir.
Bu dönemde hem 1. Basamak hem de yataklı tedavi hizmetlerinde ulaşılabilirlik ve hasta memnuniyeti açısından anlamlı iyileşmeler olmuştur. Sağlık kurum- kuruluşlarına yılda kişi başına sağlık hizmetlerine müracaat sayısı 2003te % 3 iken 2010 yılında % 7ye çıkmıştır. Ülkemizde her 1000 kişilik nüfusa düşen hemşire sayısı 2010 için 1,6 iken, OECD ortalaması % 8.7 olduğu düşünüldüğünde iki kat artan iş yükü ve personel yetersizliğine rağmen sağlık çalışanının özverisi ve gayretiyle % 39,5 olan sağlık hizmetinden memnuniyet oranı 2010 yılı itibariyle % 76ler düzeyine ulaşmıştır.
Yine aynı dönemde sağlık çalışanı, her 14 Martta sağlık personeline yapılan klişeleşmiş övgüler, özenle seçilmiş kelimelerle kurulmuş güzel cümleler, her yıl verilen ama yerine getirilmeyen sözlerden başka bir şey görememiştir. Yapılan fedakarlığın, emeğin, verilen gayret ve çabanın özlük, mali ve sosyal ödüllendirilmesi bir yana, uygulamaya konan en son ek ödeme yönetmeliği ile çalışanlara adaletsizlik, haksızlık ve ayrımcılıktan başka bir şey verilmemiştir. Sağlık Bakanlığı bundan sonra sağlık çalışanın mali ve özlük haklarında herhangi bir geriye gidiş olmayacağının sözünü vermesine karşın çalışanların emeğinin verilmemesi, emek verenler arasında adalet sağlanmaması, bazı çalışanların emeğinin yok sayılmasını en basit ifadeyle ahde vefasızlık, inanç ve etik değerlerin dışlanması olarak görüyoruz.
Tüm Sağlık Çalışanları 14 Martı bayram olarak kutlamak bir yana, gördüğü yada her an görebileceği şiddet kaygısı, personel yetersizliğinden kaynaklanan ağır iş yükü ve hakkı ödenmeyen fazla mesainin stresi, ek ödemede yapılan adaletsizlikler sonucu güvenini ve ümidini kaybetmiş, bıkkın, yorgun, mutsuz, tükenmiş durumda, kendisini aldatılmış hissetmektedir.
Sağlık çalışanını her 14 Martta söylenen sözler, övgüler, deyim yerindeyse ağzına çalınan bir parmak bal mutlu etmemektedir. Sağlık çalışanının 14 Martta bayram yapabilmesi için asgari talepleri karşılanmalı, çalışanlarda hakkaniyet, güven duygusu tesis edilmeli, çalışma barışı ve iş motivasyonu yeniden sağlanmalı, Bakanlığına olan güveni tazelenmelidir.
Bu amaçla Sağlık Sen olarak, sağlık çalışanları adına taleplerimiz;
--Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı tedbirler alınmalıdır.
--Ek ödemeyle ilgili adaletsiz ve yanlış uygulamalar bir an önce düzeltilmelidir. Kısaca değinecek olursak; Tam gün yasası ile hekimlere garanti gelirlerinin bir kısmı emekli keseneklerine yansıtılmaya başlanmış. Hekim dışı personel için de aynı uygulama da hayata geçirilmelidir.
Niteliğe değil, niceliğe bakıldığından hizmetin sonuçları üzerinde çok durulmamakta, tamamen yapılan işleme odaklanılmakta, hastaya değil puana önem verilmektedir. Bu yüzden bazı girişimler sırf puanını yükseltebilmek için gereksiz yere veya sanal olarak küçük cerrahi yerine orta/büyük cerrahi sınıfına alınmak istenmekte. Hastalar gereksiz tıbbi girişimlerle karşı karşıya kalabilmekte. Bu da halkın sağlığa olan güvenini azaltmaktadır.
Çalışanın tüm gelirinin büyük bir kısmını oluşturduğundan çalışanlar arasında uçurumların oluşmasına, iş barışının bozulmasına neden olmuştur.
Bakanlığımızdan yetkililerin, üniversiteden hocaların ve sahadan uzman arkadaşlarımızın katıldığı performans çalıştayımızda da belirttiğimiz gibi; garanti gelirin % 70, performans sisteminin % 30 karşılık bulduğu, çalışanların ek ödemelerinin de emekliliğe yansıtıldığı ve vergiden muaf tutulduğu, çalışma barışını sağlayacak bir ek ödeme yönetmeliğinin hazırlanması elzem hale gelmiştir.
--Tam Gün Yasası ile birlikte kanunda sağlık çalışanlarının mesai saati haftalık 45 saatten 40 saate düşürülmüştür. Ancak Bakanlık tarafından yayınlanan 3 Ağustos 2010 tarih 2010/55 nolu genelgeyle öğle arası 1 saat yemek ve istirahat molası verildiği gerekçesiyle 45 saatlik çalışma süresi fiili olarak uygulanmaya devam edilmiştir.
--Sağlık çalışanlarının mesai ücretleri, nöbet ücretlerinin yaklaşık 4 katıdır. Çalışanların emeklerinin karşılığının tam olarak verilebilmesi için nöbet ücretleri artırılarak günümüz koşullarına, maaşıyla uyumlu ve uygun bir hale getirilmeli, tutulan nöbete ek döner sermaye verilmelidir.
--Hem fiziki hem de psikolojik yönden yıpratıcı bir hizmet yürüten sağlık çalışanları fiilî hizmet süresi zammından yararlanmalıdır.
--Ağız ve diş sağlığı merkezleri, diş hastaneleri ve diş laboratuarlarının çalışma şartları düzeltilmelidir.
--4/Bli sözleşmeli memur istihdamına son verilmeli; mevcut 4/Bli çalışanlar kadroya geçirilmelidir.
--Tüm Branşlarda Lisans Tamamlama Hakkı Getirilmelidir.
--2013 yılı içerisinde unvan değişikliği takviminin belirlenerek Unvan Değişikliği Sınavı bir an önce yapılmalıdır.
--2013 yılı içerisinde 4 bin kişinin görevde yükselme sınavıyla VHKİ kadrosuna atanabilmesi için Maliye Bakanlığından gerekli kadronun ilan edilerek sınavın yapılması gerekmektedir.
Sağlık-Sen olarak biz hiçbir haksızlık karşısında sessiz kalmadık. Bakanlığın, yüz akı uygulamalarının mimarı sağlık çalışanına reva gördüğü yanlış ve haksız uygulamalar düzeltilinceye yada kaldırılıncaya kadar da susmayacağız. Bu anlamda çalışanları mağdur eden ve çalışanlarımızca da eleştirilen uygulamalar hakkında gerekli davaları açtık, sonuna kadar da bu davaların takipçisi olacağız. Çalışanlara uygulanan haksızlık ve ayrımcılık ortadan kaldırılıncaya, 14 Mart gerçek manada bayram oluncaya dek 175 bin üyemizden aldığımız gücü gerek müzakere ortamlarında, gerekse alanlarda kullanmaktan çekinmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. Bu duygu ve düşüncelerle tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyoruz.