GÜNDEM
Gül'ün Açıklamaları Ne Anlama Geliyor?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı tartışmalarına en üst perdeden girdi ve “Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili siyaset planımın olmadığını da burada paylaşmak isterim” dedi.Gül’ün sözleri siyasi kulislerde, “Başbakan olursam emanetçi olmam” mesajı olarak yorumlandı. Ancak Gül’ün, Erdoğan’ın başbakan olarak kalmayı seçmesi durumunda Köşk için devam kararını gündemde tutacağı belirtiliyor.
Gül, ziyaret ettiği Kütahya’da Cumhurbaşkanlığı ile ilgili sorulara şu cevapları verdi:
HERKES İŞİNDE GÜCÜNDE OLSUN
“Artık gündemimizdeki konu budur, konuşulacaktır, dediğimde çeşitli vesilelerle de bu tip sorulara cevaplar verdim. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sürecin nasıl olacağı Yüksek Seçim Kurulu tarafından da duyuruldu. Dolayısıyla takvim de bilinmekte. Ben bugün Cumhurbaşkanlığı seçiminin gayet nezih bir şekilde neticeleneceğine ve seçim sürecinin olacağına inanıyorum çünkü eskiden yaşadığımız krizler, tartışmalar, bunlar olmayacaktır. Herhangi bir belirsizlik de söz konusu değildir. Onun için herhangi bir siyasi risk yüklenmesin ülkenin üstüne. Bu anlamda herkes işinde gücünde, sakin olsun diyorum. Diğer yandan tabii ki nihayette adaylar çıkacaktır. Önümüzdeki günlerde belli olur.
KONUŞACAĞIZ TARTIŞACAĞIZ
Sayın Başbakan ve benimle ilgili konular söz konusu olduğunda bir araya gelip bunları konuşacağımızı, görüşeceğimizi zaten söyledik. Gördüğünüz gibi çeşitli istişareler, çeşitli temayül çalışmaları hep yapılıyor. Biz de bir araya geldiğimizde bunları neticelendireceğiz. Görüyorum birçok tartışmalar oluyor. Birçok spekülasyonlar falan oluyor. Ben devletin bütün kademelerinde milletimize hizmet ettim ve büyük bir şerefle bu görevleri yerine getirdim. Tabii ki bundan büyük bir mutluluk da söz konusu olamaz. Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili siyaset planımın olmadığını da burada paylaşmak isterim çünkü bakıyorum çok spekülasyonlar, çok şeyler söyleniyor. Bunlar günü geldikçe daha çok konuşulacaktır, tartışılacaktır ama bunun da bilinmesini doğrusu arzu ederdim. (Açıklamalarınız Köşk’e yeniden aday olacağınızın işareti mi) Onu da açık bir şekilde söyledim. Tabii cumhurbaşkanı olduğum için bazı konuları açık konuşmak beni sınırlıyor ama şu bir gerçek ki ben bağımsız bir şekilde siyasete girmiş veya cumhurbaşkanı olmuş bir insan değilim. Dolayısıyla muhakkak bunu arkadaşlarımızla konuşacağımızı, tartışacağımızı ve neticede hep birlikte karara varacağımızı, bunu da kendi aramızda halledeceğimizi söyledim.”
‘BUGÜNKÜ ŞARTLAR’ NELER
Gül açıklamadı ancak, sözleri basına yansıyınca ‘Bugünkü şartlar’la nelerin kast edildiğine dair Ankara kulislerinde şu bilgiler paylaşıldı:
- Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Cumhurbaşkanı olursam terleyen cumhurbaşkanı olurum, Anayasa’daki bütün yetkilerimi kullanırım’ mesajı verdi.
- Bazı AK Partili vekillerin kendi aralarında Gül’ün partiye dönmesine karşı olduklarını ifade ettiği bilgisi Gül’e ulaştırıldı. Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar “Gül’ün AK Parti’ye geri dönmesini doğru bulmuyorum” dedi.
- Bazı gazetelerde ‘Gül Başbakan olacak, AK Parti’nin başına Numan Kurtulmuş gelecek ve ‘eşbaşkanlık’ dönemi başlayacak’ yorumları yapıldı.
- Özellikle AK Parti tabanında Erdoğan’ın ‘Terleyen Cumhurbaşkanı’ olarak yürütmede daha aktif olacağı, yeni başbakanın ‘Yıldırım Akbulut’ modeli olacağı yorumları sıkça dile getirilmeye başlandı.
KONUŞULANLARA TEPKİLİ
Hürriyet’in edindiği bilgiye göre Gül, Erdoğan’ın açıklamalarına iki nedenle tepkili: Birincisi kendisinin de ‘Terleyen Cumhurbaşkanı’ olduğuna inanıyor ve Başbakan’ın bu ifadesinin kendisine haksızlık olduğunu düşünüyor. İkincisi, ‘Anayasal yetkimi kullanırım’ ifadesini doğrudan ‘Yıldırım Akbulut modeli Başbakanlık’ modelinin tezahürü olarak görüyor. Gül, AK Parti’nin başına dönerse, kendisini istemeyen, kendisiyle ilgili olumsuz değerlendirmeler yapan ve hatta tavır alan bir parti yönetimi ve TBMM grubu ile de çalışmak istemiyor. Gül, ayrıca partinin başına Numan Kurtulmuş’un geçeceğine ve eşbaşkanlık dönemi başlayacağına dair yorumları da parti kaynaklı görüyor.
AK PARTİ DIŞINDA OLMAYACAK
Gül’e yakın bir kaynak, Gül’ün bütün bu nedenleri dikkate alarak “Mevcut parlamenter sistem içinde Başbakan olursam emanetçi olmam, gerektiği gibi bir Başbakanlık yapamazsam Başbakan olmam” mesajı verdiği yorumunu yaptı. Peki kritik bir dönemde elini açık eden Gül’ün şartlarının Erdoğan tarafından kabul edilmemesi halinde ne olacak? Kendisini yakından tanıyanlara göre Gül, AK Parti dışında bir siyasi gelecek planlamıyor ve kendisinin olmadığı bir AK Parti’ye de bayrak açmayacak.
Kütahya neşesi
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, dün Kütahya'da Valiliği ziyaret etti. Burada Kütahya Mehter Takımı tarafından karşılanan Gül, ellerinde Türk bayraklarıyla kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı. Gül'ün Valilik ziyaretinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Kütahya Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Hasan Fehmi Kinay da hazır bulundu. Gül daha sonra yürüyerek gittiği Kütahya Belediyesi’nde Başkan Kamil Saraçoğlu’na yeni görevinde başarılar diledi. Cuma namazını Ulu Cami’de kılan Gül, öğle yemeğini yediği otelde de çini standını gezdi.
Medvedev-Putin formülü demokrasiye yakışmaz
CUMHURBAŞKANI Gül, Kütahya Valiliği’nde gazetecilerin sorularını yanıtlarken, “Medvedev-Putin formülü çok tartışılıyor. Sizi başbakanlık koltuğunda düşünebilecek miyiz?” sorusu üzerine “Bu şekilde demokrasiye yakışan bir uygulama olduğu kanaatinde değilim. Hali hazırda, bugünkü şartlar içerisinde düşündüğümü söylemiş oldum size” dedi. Bir gazetecinin, “Adaylığınızı tekrar koymazsanız siyaseti bırakacak mısınız” sorusunu tekrar sorması üzerine Gül, “Bugünkü şartlar içerisinde böyle bir planımın olmadığını söyledim size” cevabını verdi. Gül, “Bu aynı zamanda Köşk’e yeniden adaylığınızın da bir işareti mi” sorusu üzerine de şöyle konuştu: “Bugün Cumhurbaşkanı olduğum için bazı konuları açık konuşmak beni sınırlıyor. Ama şu bir gerçek ki ben bağımsız bir şekilde siyasete girmiş veyahutta cumhurbaşkanı olmuş bir insan değilim. Dolayısıyla bunları arkadaşlarımız ile konuşacağımızı, tartışacağımızı ve neticede bir karara varacağımızı, bunu da kendi aramızda konuşarak halledeceğimizi söyledim. Dediğim gibi bunlar gayet açık, şeffaf bir şekilde olan konular. Türkiye yeterince olgun bir ülke. Hepimiz de yeteri kadar olgunuz. Onun için Türkiye’nin geleceği daima parlak olacaktır. Daima da iyi olacaktır.”
AA / Gazeteler