Hem İsrail işgaline vurgu yaptı, hem de Demirtaş’ın “Musevi-Kudüs” benzetmesine de yerinden yanıt verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, yani seçim sürecinde muhalefetin seçim vaadi olarak kaldırmayı planladığı kurumun başkanı.

HDP lideri Demirtaş, Taksim-Kabe benzetmesi yaparken, Müslüman-Kabe örnek verdi ardından da Musevilerle Kudüs’ü.

Diyanet İşlerini kaldırmayı vaat etti. Ne garip ki hedefindeki Diyanet İşleri Başkanlığının son yıllardaki faaliyetleri Tel Aviv Üniversitesine bağlı Moşe Dayan Düşünce Kuruluşu tarafından madde madde rapor edilmişti.

Şubat ayında hazırlanan o raporda Görmez’in “Mescid-i Aksa Müslümanlarındır”sözlerine de yer veriliyordu.

Belli ki İsrail Prof. Görmez’in Mescid-i Aksa’yla Müslümanları bağdaştırmasından rahatsız olmuş.

1 Mayıs’ta Görmez’in dediğinin aksini HDP Lideri Selahattin Demirtaş söyledi, Taksim-Kabe benzetmesini defalarca izah etmeye kalktı ama Kudüs’ü Musevilere ait bir yermiş gibi göstermeye kalktığı o cümlenin izahı yok.

Diyanet İşleri Başkanı, Miraç Kandili için Kudüs’e gitti, Mescid-i Aksa’yı ziyaret etti. Mescid-i Aksa miraç mucizesinin yaşandığı yer ayrıca Müslümanların ilk kıblesi.
Mescid-i Aksa, 1967’den itibaren İsrail işgali altında. Müslümanların ilk kıblesine her gün Yahudiler giriyor, yasak olmasına rağmen İbranice ibadet ediyorlar.

Mescid-i Aksa’nın içinde bulunduğu işgal durumu bir kenara, Görmez o ziyaret sırasında işgale vurgu yaptı, İsrail’e bir mesaj verdi, “Tevhidin en büyük merkezi olan Mescid-i Aksa’nın yad ellerde esir olması her Müslümanın kalbinde bir yaradır" dedi.

Sonra Mescid-i Aksa’nın Müslümanlara ait olduğuna dair görüşlerini bir kez daha açıkça dile getirdi, ilk kıble vurgusu yaptı.

Türkiye Diyanet İşleri Başkanının Mescid-i Aksa’ya gitmesi nereden bakarsanız bakın çok ama çok önemli bir meseledir. Mescid-i Aksa, Filistin’de bir cami, Filistinlilerin bir camisi değildir sadece Mekke ve Medine’den sonra islam aleminin üçüncü sıradaki kutsal beldesidir.

Etrafının bereketli olduğu Kuran-ı Kerim’de ayetle sabittir. Yıllarca Osmanlı topraklarında kalmıştır bugün Filistin’dedir, İsrail işgali altındadır. Ama ne sadece Türklerin ne de sadece Filistinlilerindir, bütün islam dünyasının en kutsal üçüncü değeridir, orası.
İslam dünyasının tamamı uyusa da Türkiye ayakta, Mescid-i Aksa’nın de en büyük umudu Türkiye. İşte bu nedenle Görmez’in Aksa ziyareti önemli. Bu önem sadece Türkiye için değil Filistin için de önemli, diğer Müslüman ülkeler için de önemli, asıl İsrail için de önemli.

Çünkü orayı işgal eden İsrail, oraya sahip çıkabilecek tek adresin Türkiye olduğunu bilen de İsrail. Diyanet İşlerinin sadece Filistin’de değil Türkiye’de, Almanya’da, Arnavutluk’ta, ya da başka yerlerde yaptığı icraatlardan rahatsız olan da İsrail.

Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı, İsrail’e göre Şeyhülislamlık, Diyanet İşleri denince İsrail’in aklına Osmanlı geliyor. İşte rahatsızlığın nedeni de bu.

Çünkü onlar Müslüman toprağında Müslümanlara, Müslümanların ilk kıblesine her türlü zulmü, saldırıyı, katliamı yapıyorlar ama Türkiye’den başka bir tane bile Müslüman ülke onlara sesini çıkarmıyor.

Ve Diyanet İşleri, Kudüs’te, Gazze’de, Batı Şeria’da var oldukça, oralarda camiler yapıp, İsrail’in yıktığı camileri onardıkça, oraları sahipsiz bırakmadıkça da İsrail rahatsız olmaya, Diyanet İşlerini karalamak, başkanını da linç etmek için raporlar düzmeye devam edecek.

Taha Dağlı - Haber 7