GÜNDEM
Genel Kurul 'torba teklif'i görüşüyor
Genel Kurul 'torba teklif'i görüşüyor
18 Şubat 2014, Salı
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Biz bu ülkede yaşayanların hepsini Türk kabul ederiz. Onda hiç şüphemiz yok. Biz Türk kabul ederiz de 'Ben Türk değilim' diyen de var. Dolayısıyla bir hiçbir insanımıza 'Sen ırkını açıkla, Türk müsün?' diye bir soru sorulmasını doğru bulmayız" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, BDP Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan hakkında TBMM Başkanlığı'na gönderilen soruşturma dosyalarının yeniden değerlendirilmesi için Adalet Bakanlığı'nın talebi üzerine iade edildi.
Daha sonra, temel kanun olarak görüşülen AFAD ile ilgili "torba teklifin" ikinci bölümü üzerinde görüşmelere başlandı.
Bölümün tümü üzerinde MHP Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Mehmet Günal, yolsuzluk iddialarına değinerek, "Hakimi, savcıyı, emniyeti baskı altına alsanız da usulsüzlükler su yüzüne çıkacaktır. Siz üstünü kapatsanız da başka bir yerden çıkacaktır. Paralel devlet tartışmalarını bırakın. Aksi halde siz ekonomideki olumsuzlukları da ekonomideki paralel devlete yıkacaksınız" dedi.
CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, teklifte, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'ndan geçmeden Biruni adı altında bir üniversitenin kurulmasının öngörüldüğünü belirtti. Söz konusu üniversitede bir çok fakülte ve enstitü kurulmasının planlandığını, bunların nasıl planlanacağının bilinmediğini belirten Öner, "Buraya gelen öğrencilere yazık. Buradaki tıp fakültesinden mezun olanların hastaları ölür, mühendislik fakültesinden mezun olanların yaptıkları köprüler yıkılır" dedi.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, görüşülen "torba teklifin" ağzının açık olduğunu, bu teklife Genel Kurul'da yeni düzenlemelerin de ekleneceğini ifade etti. Kaplan, "Sanki, yerel seçimlerde büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanamayacağınız yönünde hava sezinlediniz, bunun üzerine yerel yönetimlerin bütün yetkilerini merkezi hükümete bağlıyorsunuz" diye konuştu.
-"Haksız kazanç olmamalı"
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Hükümeti döneminde, milletten alınanın yine millete döndüğünü vurguladı.
Emekli aylıkları için de aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Yılmaz, aylıkların, ödenen primlere göre düzenlendiğini kaydetti.
Ankara'da, Sincan-Batıkent metro hattının açılmasının ardından yaşanan yoğunluğa ilişkin soruyu yanıtlayan Yılmaz, tren sayısının artırılması için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na ya da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na konuyu iletebileceklerini söyledi.
Ankara'daki nüfus artışına dikkati çeken Yılmaz, altyapının bu artışa paralel olarak mümkün olduğunca iyileştirildiğine dikkati çekti.
Bankalarda, tüketici kredilerinde alınan masraflara değinen Yılmaz, verilen bir hizmetin karşılığının alınması gerek ancak bunun fahiş bir mebla, haksız bir kazanç olamayacağını söyledi. İsmet Yılmaz, konunun Tüketicinin Korunması Kanunu kapsamında değerlendirildiğini, alınan masrafın daha makul düzeyde olması için çalışma yapıldığını dile getirdi.
İsmet Yılmaz, MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın, Mersin'nin bazı ilçelerinde, son zamanlarda mülkiyetin büyük oranda el değiştirdiğine ilişkin sorusuna, bunu araştıracaklarını, bu konuda sakıncalı bir durum varsa hükümetin müsaade etmeyeceğini söyledi.
-"Biz bundan bir rahatsızlık duymayız"
İsmet Yılmaz, MHP Adana Milletvekili Ali Halaman'ın, "Ne Mutlu Türküm Diyene" cümlesinin bazı yerlerden silindiğini, bunların tekrar yazılıp yazılamayacağı sorusuna şu yanıtı verdi:
"Biz bundan bir rahatsızlık duymayız. Biz bu ülkede yaşayanların hepsini Türk kabul ederiz. Onda hiç şüphemiz yok. Biz Türk kabul ederiz de 'Ben Türk değilim' diyen de var. Dolayısıyla bir hiçbir insanımıza 'Sen ırkını açıkla, Türk müsün?' diye bir soru sorulmasını doğru bulmayız. Bu milletin adı Türk milleti, Türkiye Devleti. Bunun içerisinde 'Ben Kürdüm' diyen olabilir, 'Ben Çerkezim' diyen olabilir veya Kürt olup 'Türküm' diyen olabilir, Türk olup da 'Kürdüm' diyen de var.
76 milyonu kardeş bilmek lazım. Kimsenin ne diline, ne ırkına ne de inancına bakmamak lazım. Allah'ın ruhunu taşımaya layık görülen her insanın dini, dili, ırkı, konuşması ne olursa olsun başımızın üzerinde yeri vardır Eşrefi mahlukattır.
Almanya'ya gittiğinizde, Güneydoğu'daki Kürt kardeşlerimize 'nerelisin' deseler ya 'Türkiyeliyim' diyecek ya 'Türk' diyecek. Biraz daha derine inerseniz, 'Türkiye'nin neresinden' derseniz, 'Diyarbakırlıyım' der. Ondan sonra 'Arap mısın Türk müsün' diye sorar. Ama Türkiye'de yaşayanların ortak adı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, Türk vatandaşıdır.
Millet ne düşünüyorsa biz onu düşünüyoruz. Eğer millet Siirt'in Aydınlar ilçesine 'Tillo' diyorsa biz de 'Tillo' diyoruz. Eğer Bitlis'teki Güroymak'a 'Norşin' diyorsa, biz vatandaşın kendisiyiz. Başkaları ile aramızdaki fark bu. Başkaları, 'Benim doğrum budur, vatandaş bana uysun' diyor. Biz ise 'Millet ne düşünüyorsa öyle olması gerekiyor' diyoruz. Milletimiz gibi düşünüyoruz."
Teklifin 2. Bölümünün maddelerindeki değişiklik önergeleri üzerinde görüşmelere geçildi.