EĞİTİM
FLAŞ! Dershaneler Konusu AİHM'e Gidiyor
"Sonuç alamazsak dershaneler konusunu AİHM'e götürmeyi düşünüyoruz"
22 Kasım 2013, Cuma
Dershane dernekleri, 3 bin dershane adına yaptıkları açıklamada, dershanelere yönelik çalışmalara kendilerinin de davet edilmesi gerektiğini ifade etti. Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZ-DE-BİR) Başkanı Faruk Köprülü, bu süreçte kendilerini anlatmaya devam edeceklerini belirterek, “Bu yasalaşırsa, istenmeyen noktaya gelirse dershaneler eğitim kurumları olduğu kadar ticari kurumlardır da böyle bir durumda yasal haklarımızı, önce ülkemizdeki yasalar çerçevesinde haklarımızı kullanıp daha sonra sonuç alamazsak ki biz bu konuda sonuç alacağımızı umuyoruz ama alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar götürmeyi düşünüyoruz.” dedi.
ÖZ-DE-BİR, Güven Dershane Sahipleri Derneği (GÜVENDER), Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER), Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) ve Özel Anadolu Kültür Dershaneler Birliği Derneği (KÜLTÜR-BİR) temsilcileri Ankara Rixos Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Dershanelerin kapatılması ile ilgili olarak toplam 3 bin dershane adına açıklama yapan dernek temsilcileri, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Dernekler adına soruları cevaplandıran ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü, 800 bin öğretmeni rencide edecek hiçbir ifadede bulunmadıklarını vurguladı. Eğitimin bütün olduğunu aktaran Köprülü, “Eğitime gönül veren her şey kutsaldır. Okullar kaçınılmaz kurumlardır. Okullarımızı yok saymamız mümkün değildir. Okullarımızı yok sayan bir tutum sergilemedik. Bu tutumlar birbirini tamamlayıcı kurumlardır. Bakanlık bürokratları bizleri bakanlar kurulu olduğu gün davet ettiler. Somut öneriler konulmuş değil. Düşünce alma amaçlı yapılan bir görüşmeydi. Kendimizi anlatmaya çalıştık ancak çok somut bir öneri gelmiş ve bunları görüşmüş değiliz.” diye konuştu.
“ÖZEL OKULLAR YÜZDE 60 KAPASİTEYLE ÇALIŞIYOR”
Dershanelerin özel okullara dönüşmesine yönelik açıklamaların hatırlatılması üzerine Köprülü, özel okulların yüzde 60 kapasiteyle çalıştığına işaret ederek, şöyle konuştu: “Başka bir ifadeyle yüzde 40 kontenjan açığı ile çalışmaktadır. Böyle bir açıkla çalışıyorken yeni yeni mağdur özel okul oluşturmanın mantığını anlamak mümkün değil. Ekonomik gücü olmayan bir velimiz çocuğunu özel okula gönderemeyecekse 15-20 bin civarında özel okul ücretinin 2 bin 500 lirasını devlet veriyor diye geri kalanının kendisinin vermesine bir etkisi olabilir mi? Veya bir velimiz çocuğunu özel okula gönderecekse 15-20 bin lira gibi bir ücreti zaten ödeyecekse o veliye 2 bin 500 lira vermenin bir anlamı olabilir mi?”
“BAŞBAKAN İLE MÜSTEŞAR BİRBİRİ İLE ÇELİŞİYOR”
Başbakan ile müsteşarın açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini belirten Köprülü, kendilerine iletilmiş somut bir teklifin olmadığını ifade etti. Müsteşarın cezai müeyyide getirilemeyeceğini söylediğini fakat Başbakan’ın ise ısrar edilirse cezai müeyyidelerin olacağını söylediğine işaret etti.
“SADECE 250 CİVARINDA DERSHANE ÖZEL OKULA DÖNÜŞMEYE MÜSAİT”
Özel dershanelerin yüzde 75’inin özel okula dönüşmek istemesinin de yanlış aksettirildiğini anlatan Köprülü, MEB Özel Öğretim Kurumları’nın geçen yıl dershanecilere bir takım sorular ilettiğini aktardı. Özel okula dönüşmeyi arzu edip etmediklerinin sorulduğunu belirten Köprülü, “Doğal olarak bugün için dershaneci her arkadaşımın bundan sonraki hedeflerinin özel okulculuk olacağı doğal bir süreçtir. Kaldı ki dershanecilik yapan bazı arkadaşlarımız ilerleyen süreçte özel okul açmış hatta bazıları özel üniversite açmış. Böyle bir durumda özel okul açmayı düşünür müsünüz? Sorusuna 'evet' cevabının verilmesi normal. Ancak mevcut dershanelerin mevcut halleriyle ancak ve ancak yüzde 5’inin mevcut halleriyle özel okula dönüşebileceğini biliyoruz. Yaklaşık 200-250 civarında dershanenin özel okul olmaya müsait olduğu biliniyor. Bütün dershaneleri özel okula dönüştürsek dershaneye olan ihtiyaç ortadan kalkmıyor.” şeklinde konuştu.
Dönüşümle ilgili olarak yıl kaydı koymanın doğru bir yaklaşım olmadığının atını çizen Köprülü, bakanlık yetkililerinin bu süreçte mutlaka kendilerini davet etmesi gerektiğini vurguladı. Köprülü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alınacak tüm kararların tüm kurumlar için milli eğitim için öğretmenler için öğrenciler için çalışanlar için doğru bir karar alınması gerçekçi karar alınması yönünde görüşlerimizi ileteceğiz.
Bu süreçte biz kendimizi anlatmaya devam edeceğiz. Bu yasalaşırsa, istenmeyen noktaya gelirse dershaneler eğitim kurumları olduğu kadar ticari kurumlardır da böyle bir durumda yasal haklarımızı önce ülkemizdeki yasalar çerçevesinde haklarımızı kullanıp daha sonra sonuç alamazsak ki biz bu konuda sonuç alacağımızı umuyoruz ama alamazsak AİHM’e kadar götürmeyi düşünüyoruz.”
"SINAV SORULARINI ÖSYM HAZIRLIYOR"
Dershanelerle ilgili yanlış bilgiler aktarıldığını yineleyen Köprülü, bunlardan birinin de sınav müfredatının dershaneler tarafından belirlenmesi olduğunu söyledi. Bugüne kadar okuldaki müfredatın dışında soru sorulduğunu görmediklerini kaydeden Köprülü, iki türlü çalışmanın yapıldığını, bir üst eğitim kurumuna öğrenci yetiştirildiğini, iki de okuldaki derslerine takviye yapıldığını belirtti. Okuldaki derslerine takviye demek, okuldaki dersi neyse ona takviye yapmak anlamına geldiğini bildiren Köprülü, sınav sorularını dershanelerin hazırlamadığını, ÖSYM’nin hazırladığının altını çizdi.
ÖZ-DE-BİR, Güven Dershane Sahipleri Derneği (GÜVENDER), Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER), Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) ve Özel Anadolu Kültür Dershaneler Birliği Derneği (KÜLTÜR-BİR) temsilcileri Ankara Rixos Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Dershanelerin kapatılması ile ilgili olarak toplam 3 bin dershane adına açıklama yapan dernek temsilcileri, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Dernekler adına soruları cevaplandıran ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü, 800 bin öğretmeni rencide edecek hiçbir ifadede bulunmadıklarını vurguladı. Eğitimin bütün olduğunu aktaran Köprülü, “Eğitime gönül veren her şey kutsaldır. Okullar kaçınılmaz kurumlardır. Okullarımızı yok saymamız mümkün değildir. Okullarımızı yok sayan bir tutum sergilemedik. Bu tutumlar birbirini tamamlayıcı kurumlardır. Bakanlık bürokratları bizleri bakanlar kurulu olduğu gün davet ettiler. Somut öneriler konulmuş değil. Düşünce alma amaçlı yapılan bir görüşmeydi. Kendimizi anlatmaya çalıştık ancak çok somut bir öneri gelmiş ve bunları görüşmüş değiliz.” diye konuştu.
“ÖZEL OKULLAR YÜZDE 60 KAPASİTEYLE ÇALIŞIYOR”
Dershanelerin özel okullara dönüşmesine yönelik açıklamaların hatırlatılması üzerine Köprülü, özel okulların yüzde 60 kapasiteyle çalıştığına işaret ederek, şöyle konuştu: “Başka bir ifadeyle yüzde 40 kontenjan açığı ile çalışmaktadır. Böyle bir açıkla çalışıyorken yeni yeni mağdur özel okul oluşturmanın mantığını anlamak mümkün değil. Ekonomik gücü olmayan bir velimiz çocuğunu özel okula gönderemeyecekse 15-20 bin civarında özel okul ücretinin 2 bin 500 lirasını devlet veriyor diye geri kalanının kendisinin vermesine bir etkisi olabilir mi? Veya bir velimiz çocuğunu özel okula gönderecekse 15-20 bin lira gibi bir ücreti zaten ödeyecekse o veliye 2 bin 500 lira vermenin bir anlamı olabilir mi?”
“BAŞBAKAN İLE MÜSTEŞAR BİRBİRİ İLE ÇELİŞİYOR”
Başbakan ile müsteşarın açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini belirten Köprülü, kendilerine iletilmiş somut bir teklifin olmadığını ifade etti. Müsteşarın cezai müeyyide getirilemeyeceğini söylediğini fakat Başbakan’ın ise ısrar edilirse cezai müeyyidelerin olacağını söylediğine işaret etti.
“SADECE 250 CİVARINDA DERSHANE ÖZEL OKULA DÖNÜŞMEYE MÜSAİT”
Özel dershanelerin yüzde 75’inin özel okula dönüşmek istemesinin de yanlış aksettirildiğini anlatan Köprülü, MEB Özel Öğretim Kurumları’nın geçen yıl dershanecilere bir takım sorular ilettiğini aktardı. Özel okula dönüşmeyi arzu edip etmediklerinin sorulduğunu belirten Köprülü, “Doğal olarak bugün için dershaneci her arkadaşımın bundan sonraki hedeflerinin özel okulculuk olacağı doğal bir süreçtir. Kaldı ki dershanecilik yapan bazı arkadaşlarımız ilerleyen süreçte özel okul açmış hatta bazıları özel üniversite açmış. Böyle bir durumda özel okul açmayı düşünür müsünüz? Sorusuna 'evet' cevabının verilmesi normal. Ancak mevcut dershanelerin mevcut halleriyle ancak ve ancak yüzde 5’inin mevcut halleriyle özel okula dönüşebileceğini biliyoruz. Yaklaşık 200-250 civarında dershanenin özel okul olmaya müsait olduğu biliniyor. Bütün dershaneleri özel okula dönüştürsek dershaneye olan ihtiyaç ortadan kalkmıyor.” şeklinde konuştu.
Dönüşümle ilgili olarak yıl kaydı koymanın doğru bir yaklaşım olmadığının atını çizen Köprülü, bakanlık yetkililerinin bu süreçte mutlaka kendilerini davet etmesi gerektiğini vurguladı. Köprülü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alınacak tüm kararların tüm kurumlar için milli eğitim için öğretmenler için öğrenciler için çalışanlar için doğru bir karar alınması gerçekçi karar alınması yönünde görüşlerimizi ileteceğiz.
Bu süreçte biz kendimizi anlatmaya devam edeceğiz. Bu yasalaşırsa, istenmeyen noktaya gelirse dershaneler eğitim kurumları olduğu kadar ticari kurumlardır da böyle bir durumda yasal haklarımızı önce ülkemizdeki yasalar çerçevesinde haklarımızı kullanıp daha sonra sonuç alamazsak ki biz bu konuda sonuç alacağımızı umuyoruz ama alamazsak AİHM’e kadar götürmeyi düşünüyoruz.”
"SINAV SORULARINI ÖSYM HAZIRLIYOR"
Dershanelerle ilgili yanlış bilgiler aktarıldığını yineleyen Köprülü, bunlardan birinin de sınav müfredatının dershaneler tarafından belirlenmesi olduğunu söyledi. Bugüne kadar okuldaki müfredatın dışında soru sorulduğunu görmediklerini kaydeden Köprülü, iki türlü çalışmanın yapıldığını, bir üst eğitim kurumuna öğrenci yetiştirildiğini, iki de okuldaki derslerine takviye yapıldığını belirtti. Okuldaki derslerine takviye demek, okuldaki dersi neyse ona takviye yapmak anlamına geldiğini bildiren Köprülü, sınav sorularını dershanelerin hazırlamadığını, ÖSYM’nin hazırladığının altını çizdi.