GÜNDEM
Filistinliler Sünni, Hizbullah Şii'ydi
Hatırlayalım lütfen; zira tam vaktidir hatırlamanın. 1967'de, İsrail terör devleti, anlı şanlı Abdülnasır'ın Mısır'ı başta olmak üzere Ürdün ve Suriye'yi (ve Arap ittifakı çerçevesinde bu ülkelere silah ve asker yardımında bulunan Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir'i) 6 günde zıbartmıştı.
Onun için bu savaşa 'Altı Gün Savaşı' denildi.
Kelimenin tam anlamıyla zilletti.
Yenilen sadece Araplar değildi; mazlumlar, mustazaflar, Müslümanlar yenilmişti.
'İsrail terör devleti' demek, Amerika'nın bölgedeki jandarması demekti. Obama'nın ifadesiyle, 'ebedi müttefikti.'
Velhasılıkelam, 1967'den itibaren ümmetin başı öne eğikti; ta ki 2006'ya kadar.
Hizbullah, Filistinlilerin yardımına koşmak için 2 İsrail askerini kaçırdı, 8'ini de öldürdü; tarih 12 Temmuz 2006'ydı.
Filistinliler Sünni, Hizbullah Şii'ydi. Sünni - Şii kardeşliğinin tarihteki en parlak sayfasıydı!
Hizbullah birçok şehid verdi ama yenilmez denilen İsrail terör devletini Lübnan'a sokmadı.
Hasan Nasrallah televizyonda vuracakları hedefleri göstere göstere vuruyordu.
Nükleer tesislerini de hedefine koymuştu ki, İsrail, 14 Ağustos'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı 1071 sayılı kararı kabul etmek zorunda kaldı.
Hiçbir Birleşmiş Miletler kararını iplemeyen İsrail'in bu tavrı yenilgiyi kabul ettiğinin ilanıydı.
İsrail terör devletine tarihinde ilk kez bu feci yenilgiyi tattıran komutan, Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'tı.
***
Hatırlayalım lütfen; zira tam vaktidir hatırlamanın. 30 Ocak 2009'da Davos'ta İsrail şeflerinden Şimon Perez'e 'One minute' çeken, 'Öldürmeyi siz iyi bilirsiniz' diyerek haddini bildiren kimdi?
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde bütün dünyanın karşısında İran'ı arkalayan kimdi?
'Nükleer silah yapacak' iddiasıyla İran'ın nükleer enerji araştırmalarına karşı çıkanların, İsrail terör devletinin nükleer silahlarına neden seslerini çıkarmadığını haykıran kimdi?
İsrail terör devletine, 'Siz ne kadar Filistinlilerin karşısındaysanız, biz de o kadar Filistinlilerin arkasındayız...' diyerek rest çeken hangi liderdi?
'Eksenimizi kaydırıyor' heyulasına rağmen her daim mazlumları, haksızlığa uğrayanları arkalayan bu lider Recep Tayyip Erdoğan değil miydi?
***
Ortadoğu sokaklarını süsleyen Erdoğan ve Nasrallah'ın posterleri, Kissinger'ın rüyalarını kaçırıyordu.
Çünkü
Kissinger 2001 saldırısının hemen ardından, bundan sonra savaş Müslümanlarla Müslümanlar arasında olacaktır demişti.
***
'Şii hilali' heyulası tedavüle çoktan sürülmüştü; sıra Sünni-Şii çatışmasına elverişli bir 'Sünni blok' oluşturmaya gelmişti.
Geldi de
***
Fars haber ajansı, İran'ı arkalayan Başbakan Erdoğan'ı, Kamer Genç gibi lüzumsuz bir adamın lakırdıları üzerinden hedef alacak kadar izan, insaf ve insicamını kaybetti.
Ve, Fatih Camii avlusunda, Hizbullah ve Nasrallah protesto edilebildi.
***
Herkes 'haklılığına' bir gerekçe bulur. 'Haklılığın' neden olduğu kavgadan, 'çok uluslu Ebu Cehillerin' nasıl çıkar sağladığını fehmetmekte maharet.
Ya sırf kavga etmek içinse haklılığın
'Allahu Ekber' nidalarıyla ateş ettiğin sana, 'Allahu Ekber' diyerek karşılık veriyorsa ve Kissinger'ın avuçlarını ovuşturmasına neden olacaksa zaferin, matine suare haklı olsan ne yazar, haksız olsan ne yazar!
Hz. Peygamber, 'Ümmetim, ümmetim...' diyordu; sen ne diyorsun?
Mezhebim mi diyorsun, ırkım mı diyorsun, çıkarım mı diyorsun, jeopolitiğim mi diyorsun?
Salih Tuna / Yeni Şafak