Önceki Yazılarımda da Fen Bilgisi öğretmenliğine yeterince atamanın yapılmadığına değinmiştim.Her alanda olduğu gibi fen bilimleri dersine de ilk atama yolu ile öğretmen atamalarının yetersiz olduğuna değinmek gerekiyor.Teknoljik çağda Ülkelerin bilimsel ve teknolojik her türlü atılımları ,o ülkenin bilim ile ilgili eğitime yaptığı yatırım ile doğru orantılıdır.Bu yüzden , bilimin geleceğini inşa edecek vatandaşları yetiştirmenin temeli olan fen bilimleri dersine de önem verilmesi gerekiyor.

Eylül 2014 40 Bin öğretmen atamasında, fen bilimleri öğretmenliğine yeterince atama kontenjanı ayrılmamıştı.40 bin öğretmenin alındığı kontenjanlar arasında Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji öğretmenliğine 1375 kişilik atama hakkı verilmesini açıkçası yetersiz olarak nitelendirebiliriz.Bu sayı çok yetersiz ve ihtiyaçları bir nebze bile olsa karşılayamamıştı.

15 Bin Fen Bilimleri Öğretmeni İşsiz, Atama Bekliyorlar

İsterseniz istatistiğin bize sunduğu rakamlar ile fen bilimlerindeki öğretmen atama gerçeğini inceleyelim;16.484 fen bilimleri öğretmeni 2014 ÖABT sınavına girmişti bunlardan 1375 tanesi atanmıştı.Yani hali hazırda atama bekleyen şu an resmi rakamlara göre 15,109 kişi atama bekliyor. Öğrencilerini bekleyen bilimin temelini atamaya hazır 15 bin fen bilimleri öğretmeni var.Aynı zamanda da okullarımızda kadrolu öğretmen olmadığı için gerek kendi alanı olan gerekse farklı fakülte mezunu olan binlerce ücretli öğretmen fen bilimleri dersine giriyor.Bir tarafta atama bekleyen öğretmenler bir tarafta kadrolu öğretmenlerini bekleyen okullar.Ücretli öğretmenler ile eğitim sisteminin yürümeyeceğini artık anlamalıyız,eğitim geçici süreli ile idare edilecek bir olgu değil hayat boyu devam eden ve sürekli istendik davranışlar bütünü olduğunu unutmamamız gerekir ki bu yüzden belirli süreliğine sınıflara öğretmenler görevlendirilmemelidir.

Fen Bilimleri Öğretmenliğinde

İhtiyacın %80/%90’ı ücretli öğretmenlerce giderilmeye çalışılıyor

Temmuz ayında meclise verilen soru önergesine yanıt da 4 bin 507

fen bilimleri-fen ve teknoloji öğretmenine ihtiyaç olduğu söylenmişti.Tabi o zaman haziran ayında yayınlanan meb norm yönetmeliğine göre norm ihtiyaç güncellemesi de yapılmamıştı.Bu yüzden fen bilimleri öğretmen ihtiyaç sayısı sandığımızdan da daha fazla olacağı aşikar.Üstüne üstlük, fen bilimleri öğretmenliğine ihtiyacın % 20’si kadar bile öğretmen ataması yapılmamıştı.Yani ihtiyacın %80/%90’ı ücretli öğretmenlerce giderilmeye çalışılıyor,dolayısıyla bu sınıflarda okuyan öğrenciler yarım yamalak eğitim almak zorunda bırakılıyorlar. MEB yine ücretli öğretmenler ile fen bilimleri derslerini vermeye çalışıyor fakat ücretli öğretmenlerin girdiği sınıflarda çok sık aralıklar ile öğretmen değiştiği için öğrenciler fen bilimleri dersinde başarısız oluyorlar.Hatta bu başarısızlık duyguları benliklerine işlenirse hayatları boyunca da fen ile ilgili her türlü dersten korkuyorlar .

Diğer bir tezatlık ise bakanlığa göre 5000’e yakın öğretmen ihtiyacı var iken atama bekleyen fen bilimleri öğretmen sayısı ise 15 bin olmasıdır. Anektoda diğer taraftan baktığımızda; ihtiyacın dört katı kadar öğretmen yetiştirilmiş.Bu planlama hatası öğretmenleri hayattan küstürüyor çünkü onlar öğrencileri ile kavuşma hayali ile mezun oluyorlar ve atamaları yapılmıyor.Ya ihtiyaç kadar öğretmen yetiştirilir yada elindeki pırlantadan daha değerli öğretmenler sınıflarında olmaları sağlanır.

Gelelim fen bilimlerinde neden öğretmen atamaları önemli diye ;

OECD ülkelerinde fen bilimleri başarısının ölçüldüğü sınav olan PISA'da 65 ülke arasında Türkiye 45. sırada yer alıyor.Bu 65 ülkenin oluşumu da 34 tanesi OECD ülkesi iken 31 tanesi ise partner ülke konumunda yer alıyor.Yani aslında sıralamaya baktığımızda fen bilimleri dalında sonlarda yer aldığımızı görebiliyoruz.Aslında 2012 PISA öğrenci performansı bakımından 6.1'lik artış sağlansa da "Düşük Performanslı Ülkeler" kategorisindeki yerimiz yine değişmemiş çünkü diğer ülkeler de zamanla kendilerini geliştirmeye devam etmişler.Yani her ne kadar performansımızı arttırsak da zamana ayak uyduramamışız.

Peki Bu tablonun nedeni ne olabilir veya ne yapılabilir?Tarafıma yöneltilen yüksek lisans mülakat sorularından biri de bu konu üzerineydi.Soru da bu kara tabloya atıf da bulunulmuş ve Türkiye’nin fen bilimleri dersi performansının ölçüldüğü PISA sınavlarında başarısını arttırmasına rağmen neden son sıralardan kurtulamadığı soruluyordu.Gerçekten de bu konunun araştırılıp bir an evvel çözülmesi gerekir,çünkü son zamanlarda her alanda büyüdüğümüzü söylüyoruz ve uzmanlar da ekonomik olarak 17. sırada olduğumuzu söylüyorlar.Bu ekonomik büyümenin perçinlenmesi için bilime ve eğitime daha da önem vermeliyiz.Başarılarımızın temeli sağlamlaştırılmalı.Temelin de sağlam olması için de eğitim başarısının arttırılması gerekir yani OECD ülkeleri arasında son sıralarda olmakla olmuyor.Aksi takdirde bu büyümeler negatife çevrilebilir.Eğitim bilimsel sektör ve alanlarının temelini oluşturuyorsa başarıların gelmesi ve kalıcı olması için de fen alanında daha verimli politikalar gerekli .

Fen bilimleri’ne ücretli öğretmen yerine kadrolu atama yapılarak dersin devamlılığı sağlanmalıdır;

Fen Bilimlerine Yapılan Yatırım her zaman sonucunu verir .Yukarıda da belirtiğim gibi şangay gibi ülkelerin hem OECD ülkeleri arasında başı çekmesi hemde teknoloji devi haline gelmesinden kolaylıkla anlaşılabilir.Peki biz neden bu başarıyı yakalamalayım. Temeli sağlam olan bilimsel her türlü eğitime destek verilirse bu başarıyı yakalamamız pek de zor olmayacaktır.Fen bilimleri dersinin bilimin temeli olarak ta düşündüğümüzde bu işe fen bilimleri derslerine yapılacak atılımlardan başlanması gerekecek ki bu atılımın en büyük engelinin ortadan kaldırılması gerekir .O da ; fen bilimleri dersi öğretmenliği ihtiyacının %90 lara varan oranda ücretli öğretmenlerce giderilmesidir.Yani fen bilimleri dersine ücretli öğretmen görevlendirileceğine yeterince kadrolu atama yapılarak dersin devamlılığı sağlanmalıdır.

Ayrıca ,Fen bilimleri deyince ortaokullarda fen ve teknoloji dersi liselerde ise fizik kimya,biyoloji dersleri gelir ki bu öğretmenlerin sayıları öncelikle sorgulanmalı ki bence çok yetersiz.Eğer ülkemizde bu dersler hala bazı okullarda boş geçiyorsa yada zamanı geçiştirmeye dönük ücretli öğretmenler tarafından dolduruluyorsa fen bilimlerinde başarı beklenmesi biraz hayalcilik olur.Bir çok yerde fen bilimleri dersleri alanları olmamasına rağmen başka üniversite mezunlarına verilebiliyor.Bu durumda eğitim olarak fende ne kadar yol alınabilir ki?Ne kadar uzak hedefimiz olan fen ve teknoloji alanında dünyanın sayılı ülkelerine girme hedefimize ulaşabiliriz ki?. Eğer amaç Fen ve biliminde kalıcı başarıyı yakalamak ve öğrencilere bilimin ruhunu aşılamaksa kesinlikle fen bilimleri öğretmenlerinin okullardaki(ortaokul ve liselerde) sayıları bir an evvel arttırılmalıdır.

Fen Bilimlerinde OECD Ülkeleri arasında sonda olmak istemiyorsak radikal adımlar atmalıyız ve bence öncelikle fen bilimleri derslerine alanı olan öğretmenleri atayarak başlamalıyız ve ardından diğer çözüm yollarını uygulamalıyız.

Saygılarımla ve en yakın zamanda inşallah fen Bilimleri öğretmenlerinin tüm sınıfları doldurması ve laboratuarsız okul kalmaması ümidiyle.

Sedat DEGER

Eğitimci Yazar

https://twitter.com/sedatdeger09

Mebpersonel.Com