GÜNDEM
Erdoğan o kelimeyi ilk kez kullandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak "ANA" ile saat 11.30'da Diyarbakır'a geldi.
Başbakan Erdoğan'ıDiyarbakır Havaalimanında İçişleri Bakanı Muammer Güler, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, BDP milletvekilleri Sırrı Sakık, Altan Tan, Esat Canan ile İl Emniyet Müdürü Recep Güven ve öteki yetkililer karşıladı.
Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Diyarbakır'a geldi.
Vatandaşlar Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a puşi hediye etti. Emine Erdoğan hediye edilen puşiyi boynuna taktı. Başbakana ayrıca Yeni Diyarbakırspor forması da hediye edildi.
İLK ZİYARET BELEDİYEYE
Erdoğan, Diyarbakır'daki temaslarına Büyükşehir Belediyesini ziyaret ederek başladı.
Başbakan Erdoğan, Başbakanlığa ait otobüsle ayrıldığı Diyarbakır Havalimanı'ndan, vatandaşları selamlayarakDiyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına geldi.
Erdoğan'a ziyarette eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de eşlik etti.
Erdoğan'ı bina girişinde, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Hakkari Milletvekili Esat Canan ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş karşıladı. Zana'nın yerel kıyafetler giydiği ziyarette, Emine Erdoğan da hediye edilen poşuyu omuzunda taşıdı.
Başbakan Erdoğan'ın yaklaşık yarım saat süren ziyaretini, 100'ü aşkın yerli ve yabancı basın mensubu takip etti.
DİYARBAKIR VALİLİĞİNE ZİYARET
Başbakan Erdoğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaretinin ardından otobüs ile vatandaşları selamlayarak Valiliğe geldi.
Erdoğan'ı Valilik girişinde, Vali Mustafa Cahit Kıraç ile Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Ylıdırım, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu karşıladı.
Başbakan Erdoğan'ın ardından Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) BaşkanıMesut Barzani de Valiliğe geldi. Barzani'yi Valilik girişinde Vali Kıraç karşıladı. Daha sonra sanatçı Şivan Perwer ve ardından sanatçı İbrahim Tatlıses de Valiliğe geldi.
Valilik önünde bekleyen gazeteciler Perwer ve Tatlıses'e yoğun ilgi gösterdiler.
Perwer, gazetecilerin "heyecanlı mısınız?" sorusu üzerine, "Gayet normalim. Barış için hizmet etmeye her zaman hazırım" dedi.
BARZANİ'DEN TÜRKÇE MESAJ!
Başbakan Erdoğan, Barzani ile birlikte törenin yapılacağı meydana geldi. Barzani konuşmasını yaptı.Konuşmasının sonunda Türkçe mesaj veren Barzani, "Yaşasın Türk ve Kürtlerin kardeşliği." dedi.
Barzani'nin Konuşmasından Satırbaşları:
Diyarbakır'da sizlerin yanında olmaktan, sizleri ziyaret etmekten çok mutluyum.Kürdistan'ın selamını taşıyorum Türkiye ve değerli Diyarbakakır halkı için.Yeni bir tarih oluşturma zamanı gelmiştir.Birbirini kabul etmek , kardeşlik göstermek ve kardeşçe yaşama zamanıdır.O günü oluşturma zamanı Sayın Erdogan'ın Erbil'e gelip Kürt inkarı geride kaldı sözleriyle başlamıştır. Bugün sevinçler içindeyim.
Ortadoğu'da yaşayan insanların artık birlikte yaşaması dönemi gelmiştir.Birlikte yaşamamızla birlikte mutlu günler başlayacaktır. Kimse savaştan bir hayır görmemiştir.Bir Kürtün eliyle Türk gencinin, Türkün eliyle Kürt gencinin kanının dökülmesinin zamanı geride kalmıştır. (Türkçe olarak) Yaşasın Türk ve Kürtlerin kardeşliği.
PERWER VE TATLISES'TEN BARIŞ MESAJLARI
Şivan Perwer konuşmasında, 'Ben buradan gittiğimde delikanlı bir gençtim. ihtiyar bir adam olarak geri döndüm' dedi. Konuşmasına Kürtçe devam eden Perwer, kalabalığı coşturdu.
'ERDOĞAN TEMİZ SÜTE MAYA KATTI'
Perwer, 'Sayelerinde kardeşliği kutluyoruz' dediği Başbakan Erdoğan'a çalışmaları için teşekkür etti.
Bugün kadar yasaklarla yaşadıklarını vurgulayan Perwer, "Kimimiz işkence gördük kimimiz kaçtık. Sayın Barzani bu konuda olumlu düşünceleri ile yaklaştı. Bu değerli insanları Diyarbakır'da bir arada görmek çok güzel.Erdoğan temiz süte maya kattı." dedi. Konuşmasına sık sık Kürtçe devam eden Perwer'e Diyarbakırlılar ıslıklarla karşılık verdi.
İKİLİDEN DÜET
Perwer'den sonra mikrofonu alan İbrahim Tatlıses de konuşmasına Kürtçe başladı. Bazılarının çözüm sürecine engel olmak istediğini söyleyen Tatlıses, 'Muhalefet olursa barış olmaz' dedi. Tatlıses, Türkçe-Kürtçe karışık yaptığı konuşmasında şunları söyledi; 'Şivan kardeşime teşekkür ediyorum.37 yıl sonra burada olmasından çok mutluyum. Fark nedir, türkün, kürdün, arabın, çerkezin farkı nedir.Barış için kim elini taşın altına soktuysa ellerine sağlık. Şöhret için, şan gelmedik. Bizim tek isteğimiz barıştır.'
MEGRİ MEGRİ'Yİ DEDİLER, EMİNE ERDOĞAN AĞLATTILAR
Tatlıses ile Perwer, konuşmalarının ardından düet yaptı. Söyledikleri şarkıda, 'Barış geliyor ağlama' sözleri dikkat çekti. Tatlıses ile Perwer şarkı söylerken Emine Erdoğan gözyaşlarını tutamadı.
BAŞKBAKAN ERDOĞAN'DAN TARİHİ SÖZLER
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Irak Kürt Yönetimi Başkanı Barzani, Diyarbakır'da Kantar Köprülü Kavşağı'nda toplu açılış töreni için alana geldiler.Başbakan Erdoğan, burada bir konuşma yaptı.
İşte Erdoğan'ın Konuşmasından Satır başları:
Diyarbakır, ey Diyarbakır, kardeşlik şehri Diyarbakır, sizi yürekten, hasretle selamlıyorum. Bağlar, Bismil, Öermik, sizi kalpten selamlıyorum. Dicle, Ergani, Hani, Hazro, sizi gönülden selamlıyorum. Kulp, Lice, Silvan, Yenişehir, sizi kalpten selamlıyorum. Bugün buuradan Şanlıurfa'yı, Mardin'i, Hakkari'yi, Bitlis'i, Van'ı, 81 vilayetimizi selamlıyorum. Diyarbakır'ınb kardeşi Erbil'i buradan selamlıyorum.
Bundan 81 yıl önce 21 Haziran 1932'de Şemdinli'den, sınırdan çok önemli misafirlerimiz gelmişti. Toprakları bombalanmış, eşleri, akrabaları katledilmişti. Sürgüne hüküm giymişlerdi. Şemdinli'den kardeşlerinin yurdu Türkiye'ye geldiler. Buradaki kardeşleri onları muhabbetle karşıladı. Tarih boyunca yaptıkları gibi sofradaki ekmeklerinii onlarla paylaştılar. Gelenlerden bir tanesi, 'Biz Türkiye'de idfam edilmeyi bekliyorduk. Zira üzerlerinde bizi asmaları için baskı vardı. Ama biz Türkiye'ye seve seve geldik. Ölsek de Türkiye'de ölelim diye geldik' diyordu. Bunu söyleyen Molla Mustafa Barzani'ydi.
"KÜRDİSTAN BÖLGESİNDEKİ KARDEŞLERİMİZİ SELAMLIYORUZ"
İşte O barzani 81 yıl önce kardeşlerinin ülkesi Türkiye'ye misafir oldu. Bugün de Molla Mustafa Barzani'nin oğlu, değerli dostum Mesud Barzani'yi Diyarbakır'da misafir ediyoruz. Tıpkı babanız, amcanız gibi, kardeşlerinizin toprağına, Diyarbakır'a hoşgeldiniz. Sizin şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan bölgesindeki kardeşlerimizi de selamlıyoruz. Biz Erbil'de kendimizi kendi şehrimizde hissettik. Sevgili Diyarbakırlılar bugün hasrete vatan hasretini, anne, baba, kardeş hasretine burada son veriyoruz. Bugün büyük kucaklaşmaya şahit oluyoruz."
"KEŞKE BİRİ DAHA ARAMIZDA OLSAYDI"
Tam 37 yıl süren anlamasız, acı, kederli özleme bugün son veriyoruz. Türkiye'nin sesini, bu toprakların sesini bugün vatanıyl, aşkıyla, sevdasıyla buluştuyoruz. Hoşgeldin şivan Perver diyorusz. Evine, anne baba ocağına, vatanına hoş geldin diyoruz. Bugün biri daha aramızda olsaydı. Bu toprakların bir başka sesi bir başka nefesi de aramızda olsaydı. Ne var ki vatana hasret, dosta hasret şekilde 13 yıl önce bugün bir 16 Kasım'da gurbette hayata veda etti. Ahmet Kaya'yı vefatının 13. seneyi devresinde rahmetle anıyorum. Ah diyorum o da burada olaydı. Ben Pınarhisar'a giderken o da gelmişti. O da şarkı ve türkülerde bu kardeşinizi uğurlamaya gelmişti. öyle bir kardeşlik vardır. Diyarbakır kardeşlik şehri Diyarbakır biz kardeşiz ezelden kardeşiz. Biz sadece yol arkadşı değiliz. Biz pazara kadar değil mahşere kadar biriz beraberiz. Biz aynı toprakların aynı medeniyetin mensuplarıyız. Şivan Perver 37 yıldan sonra burada. Tüm sıkıntılarına rağmen çok büyük sıkıntı yaşayan İbrahim Tatlıses kardeşimiz burada. İbrahim Tatlıses'i de çok iyi gördüm. Güzel bir final yaptı. Onu da gördüm. Ne yaşadıysak birlikte yaşadık. Rengi, tonu, şekli farklı olabilir ama aynı zulmü aynı dışlanmayı hep bu toplumda birlikte yaşadık. Bizi tehdit ettiler, bize negeller çıkarttılar, tuzaklar kurdular ama biz bir tek geri adım bile atmadık. Çözüme yanaşmadılar ama tek başımıza bu yolda ilerledik. Ezelden beri nasıl kardeşsek ebediyen kardeş kalacağız dedik.
Asimilasyon politikalarına son verdik. Biz yeni Türkiye inşa ediyoruz. Her etnik unsurla, her inanç unsuru ile inşa ediyoruz. 1920'de TBMM'de Türk, kürt, Arp, Laz, Çerkez, Boşnak nasıl bir ve beraber olduysa Cumhuriyeti nasıl birlikte kurdularsa yeni Türkiye'yi de öyle yeniden kuruyoruz.
"HERKES BİRİNCİ SINIF VATANDAŞTIR"
Kürt kardeşim, Türk kardeşim, Arap kardeşim bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetin. Bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetindir. bu devlet senin devletindir. Bu bayrak senin bayrağındır. Sen herkes gibi bu ülkenin öz be öz vatandaşı. Bu vatanın, bu bayrağın, bu devletin sahibisin. Hiçbir kimlik inkar edilemez. Yeni Türkiye'de öteleme, horlama olamaz. yeni Türkiye'de inkar, ret, asimilasyon olamaz. Bundan sonra bu topraklarda nifak, ayrışma, nefret, ötekileştirme olmayacak. Başı açıkta başı kapalı da ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Alev, de Sünni de ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Diyarbakırlı da Edirneli de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Yeni süreçte bir tek parti zihniyetinin yeni bir tek parti döneminin baskıların zulümlerin inkar ve retin oluşmasına imkan vermeyeceğiz. Doğu'da Güneydoğu'da yeni parti anlayışının hüküm sürmesine imkan vermeyeceğiz. Yazarlara, şairlere, ozanlara tahammül edemeyenler bölgeye barış getiremezler. Kendilerinden bhaşkasına hayat ve siyaset anlayışı taşımayanlar bölgeye barış getiremezler. Biz sizi seviyoruz. Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Sizlerden özellikle rica ediyorum. Her konuda karar verirken gönülle, vicdanla karar verin. Bizim aracılara, tercümanlara ihtiyacımız yok. Biz gönül diliyle konuştuk.
Diyarbakır'da bir haber aldık. Bana 78 yaşındaki Halise Teyze'yi anlattılar. Bugün burada şu aktılımın arasında mı bilmiyorum. Duydum ki Tayyip Erdoğan Diyarbakır'a geliyor diye heyecanlandım diyormuş. Duydum ki teyze 1 yıl oldu çocuğumuz ölmedi diye Allaha'a hamd ediyormuş. Bize dua ediyormuş. Allah Halise Teyze'nijn ettiği duayı annelerimiz de ediyor. Bu yıl Nevruz'da dedik ki bu bahar kalıcı olsun dedik. Sıcak olsun soğuk olsun, yağmur yağsın ama gönüllerdeki bahar çiçeği solmasın dedik. Bu huzurdan, baharda, kardeşlikten rahatsız olanlar da var. Uyuşturucu satamadığı için rahatsız olanlar var. Kardeşliğimizin pekişmesinden ,türkiye'nin büyümesinden rahatsız olanlar var. Kepenkler kapanmadığı için rahatsız olanlar var.
Dün Mardin'de kardeşliğe kurşun sıktılar. Bunlara imkan vermeyeceğiz. Benim sizden ricam var. Siz bu sürece sahip çıkarsanız bu süreç büyüyecektir. Siz bahara sahip çıkarsanız bu bahar kalıcı olacak. Söz silahtan etkilidir. Siyaset şiddetten çok daha etkilidir. Zalimin değil kendi halkının mazlumların yanında durmak esastır. Savaştan yana değil barıştan dostluktan, kardeşlikten yana olmak önemlidir. Şiddet sorunun çözüm yöntemi değildir. Çocuklarımızın canı üzerinden, kanı üzeirnden hesap yapanlara Diyarbakır'ın 'yeter artık' demesini istiyorum. Artık kimse yoksul Kürt çocuklarının, yoksul Türk çocuklarını üzerinden rant hesabı yapmasın. Bizim çocuklarımızı kullanarak kimse çıkar hesabı içine girmesin. Dağdakilerin indiğini, cezarevlerinin boşaldığını herkesin bir beraber olduğunu birlikte yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Diyarbakır yol gösterici şehirdir. Diyarbakır huzurlu olursa Erbil, Kamışlı refah içinde olur. Sizin sorumluluğunuz büyük. Diyarbakır'ın yeni süreçte hakem olmasını, sürece ışık tutumasını istiyorum. Bugün sizlere sadece değerli Mesut Barzani kardeşimle gelmedik. Sadece Şivan Perver'le gelmedik. Değerli sanatçı dostum Tatlıses'le gelmedim. Bugün buraya hizmet şölenini gerçekleştirmek için geldik. Diyarbakır'a 880 trilyon kazandırıyoruz.
Ayrıca tarihi düetle 400 çiftin heyecanına tanık olacağız. Mesut Barzani'ye heyecanımızı paylaştıkları için teşekkür ediyorum. Şivan Perver'e ana baba ocağına 37 yıl sonra hoşgeldin diyorum.
Varlığımız, birliğimiz daim olsun diyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun diyorum.