EĞİTİM
Ek Ders Adaletsizliği Giderilecek mi?
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19. Milli Eğitim Şûrası’nın gündeminin yetkili sendika ve paydaşlarıyla istişare ederek belirlemesi daha doğru olurdu” dedi.
Eğitim-Bir-Sen 19. Milli Eğitim Şûrası hazırlık çalıştayını Kızılcahamam’da yaptı. Çalıştayın açılışında konuşan Ahmet Gündoğdu, “Öğretim programları ve haftalık ders saatleri çizelgeleri, öğretmen niteliğinin arttırılması, eğitim yöneticilerinin niteliğinin arttırılması ve okul güvenliği Bakanlığın 19. Şûra’da belirlediği başlıklar, madem başlıklar böyle biz başlıklarda öneri geliştireceğiz; ancak bundan ibaret deyip yetinmeyerek bu şûrada neyi önermemiz, neyi söylememiz gerekiyorsa rapor haline getirerek önerge olarak sunacağız. Çünkü eğitim sistemimizin demokratikleşmeye, değerler eğitimine ihtiyacının olduğunu görüyoruz. Eğitim-Bir-Sen’in öncülüğünde bir önceki şûrada verdiğimiz önergelerin kabul edilmesiyle eğitimin bazı ritüellerden, sembollerden ve şablonlardan kurtulduğunu; bu şûrada da vereceğimiz önergelerle eğitim sistemimizi daha da demokratikleşmesi adına bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu fırsatın özgür, değerler eğitimiyle hayata hazırlanmış gençleri yetiştirmek için yeterli olmadığını, bunun için velinin, öğretmenlerin, idarecilerin, bakanlığın, medyanın birçok eksiğinin olduğunu ve yeni metotlara ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konu başlıkları bir kısmı teknik alanlara hitap ediyor ama öğretmen niteliğinin artırılması ve eğitim yöneticilerinin niteliğinin artırılması gibi başlıklar esasen insana dokunmada, dokunulacak olan insanın birikimi yetiştirilmesi ve hayata bakışı boyutuyla da birçok başlığı bize vermiş oluyor” diye konuştu.
Hedefimiz Büyük Türkiye Fotoğrafında Eğitim Sisteminin Hak Ettiği Yeri Almasını Sağlamak
Eğitim-Bir-Sen olarak bütün kaygımız gençlerimizin geleceğini daha sağlıklı hale getirmek diyen Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençlerimizi, geçmişten devraldığımız defolu demokrasiden kurtarmaya çalıştığımız gibi tek tip insan yetiştiren eğitim sisteminden de kurtarmak gerekir. Bizim işimiz elimizden gelenin en iyisini yapmak ve büyük Türkiye fotoğrafında eğitim sisteminin hak ettiği yeri almasını sağlamak. Kendimize ve iktidara eleştiri yapmamız gerekir, bu açıdan Türkiye’nin hala ciddi bir kültür politikası yok ve gençlik politikası yok. Türkiye’nin en büyük konfederasyonu ve eğitim sendikası olarak da üzerimize düşeni yapmanın gayreti içerisinde olacağız. Bu sancıyla Genç Memur-Sen’i kurduk, paydaşlarımızla ahlâk sempozyumu, değerler sempozyumu gibi kurultaylar, sempozyumlar başlattık.”
Türkiye’nin Referandumdan Sonra En Önemli Projesi Çözüm Süreci
Eğitim sisteminin din eğitimi ve değerler eğitimi ile buluşması gerektiğini belirten Ahmet Gündoğdu, “Birkaç yıldır testle tost arasına sıkışmış çocuklarımızı kurtarmaya yönelik her adımı olumlu karşılıyor; öğrenci ve öğretmen odaklı bir yaklaşımı önemsiyorum. Son bir yıldır işi idarecilik olması gereken bazı yöneticilerin ve işi çocukları sokak hareketlerinden uzak tutması gereken bazı öğretmenlerin çocukları alarak gezi eylemlerine götürdüğüne şahit olduk. Eğitim ortamları politize olmaktan korunmalı. Bu anlamda girilecek yolun sonu yok ve Türkiye bunu defaten test etti. Kardeşlik ikliminin ülkeye hakim olması açısından bu önemli. Türkiye’nin referandumdan sonra en önemli projesi olan çözüm süreci ırkçılığa kurban edilmemeli, çözüm sürecine en anlamlı desteği eğitimciler ve eğitim çalışmaları verebilir” şeklinde konuştu.
Yeniden İdealist Öğretmene Dönmeliyiz
Öğretmenin yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve idealizmin yeniden devreye girmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, “Öğretmeni mali yönden güçlendirirken, moral olarak da beslenmelidir. İdealist öğretmenin faydası kadar daha faydalı bir şey yok. Öğretmenliğin yapısı ile idealizminde eksen kayması aşikârdır. Yeniden idealist öğretmene nasıl dönmeliyiz, sorularına cevap arayacağız ve taşın altına elimizi koyacağız. Yönetici olarak görevlendirilenlerin bu millete borcunu ödemek için kim olduğuna bakmaksızın eğitim liderliği yapmasını da diliyorum. Yöneticilerin yeterliliklerini arttırılması için Milli Eğitim Bakanlığı kadar eğitimin paydaşı olan başta sendikalar olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının katkılarına da ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
Şura Gündemine Öğretmenlerin En Çok Şikayet Ettikleri Ek Ders Adaletsizlikleri Dahil Bazı Ekonomik Taleplerini de Taşıyacağız
18.Milli Eğitim Şurasında teklifte bulunduğumuz bazı mali talepleri gerek toplu sözleşmeye, gerek KPDK gerekse KİK toplantılarına taşıdıklarına değinen Ahmet Gündoğdu, “Bazı mali konulardaki taleplerimizde önemli mesafeler aldık. Ek ders dağılımındaki adaletsizlikler konusunda kapsamlı bir çalışma yapmış ve bakanlığa oradan da maliyeye sunmuştuk. Ek ders ile ek ödeme arası yapılan ayrım sonrası tekliflerin bir kısmının yeniden güncellenmesi gerekirken, bakanlıkça bu konuda yeni bir çalışma yapılmadı. Bu hususta yaşanan tartışmalar ve adaletsiz uygulamalar öğretmenlerin motivasyonunu kırıyor. Şûra gündemine uygun düşecek şekilde bu hususta bazı önergelerimiz olacaktır” diye konuştu.
18. Milli Eğitim Şûrası’na Sunduğumuz Katkı Eğitimde Bazı Köklü Değişikliklere Vesile Olmuştur
Eğitim-Bir-Sen olarak 18. Milli Eğitim Şûrası’na katkılar sunduklarını hatırlatan Ahmet Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı: “Tıpkı bu şûra öncesi yaptığımız hazırlık çalıştayı gibi ön hazırlıklarla gittiğimiz 18. Şûra’da verdiğimiz önergeler ve yaptığımız katkılar şûra kararlarına yansıdı. 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatması, Milli Güvenlik Dersi açmazı, seçmeli din eğitimi, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi başta olmak üzere birçok değişiklik şûra kararlarından yola çıkılarak değiştirildi. 19. Şûra’ya da aynı süreçlerden geçerek gidiyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak elimizden gelen katkıyı sunacağız.”
İki gün süren çalıştaya birçok akademisyen, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve eğitim uzmanları katıldı.