EĞİTİM
Eğitimin Yükü Okul Müdürlerinin Omuzlarında
Bu yazıyı kaleme alırken bir öğretmen gözüyle okul müdürlerinin eğitim camiasında üstlendikleri rolü ve omuzlarında taşıdıkları ağır yükü dilim döndüğünce aktarmaya çalışacağım
.
Şunu hemen belirtmeliyim ki bu yazıyı okuyan meslektaşlımın bir kısmının müdürler yaptıkları bu görev karşılığında ek ders almıyorlar mı ,tabii ki bu ağır yükü taşımak zorundadırlar diyecekler
.Ya da müdürler kendi istekleriyle bu görevi tercih etmişlerse bu yük bu bedene ağır geliyor deme haklarına sahip değildirler diyeceklerdir. Konuya yüzeysel olarak baktığımızda bu tür sitem ve söylemlerin kısmen de olsa doğru olduğunu kabullenebiliriz
Ancak mesleğimiz gereği eğitmeye çalıştığımız,şekillendirip geleceğine yön verdiğimiz unsur,insan olunca duruma bu kadar basit ve sıradan bakamayız.Zira sadece alınan ücret karşılığında yapılan işler, ya da bir tür yarış içinde elde edilen makam-mevki ve statülerikorumak için yapılan çalışmaların kalitesi ve niteliği herkesin malumudur.Bu tür anlayışlar çok sığdır, kişiyle sınırlıdır,toplumdan kopuk,başarıdan uzak,manevi değeri çok düşük çalışmalardır.Dolayısıyla bir maddi menfaat karşılığı yapılan eğitim-öğretim faaliyetlerinin hiçbir ilerleme sağlayamayacağı bilinen bir gerçektir. Aksine, eğitim-öğretim faaliyeti özveri gerektiren ,hayalleri,düşleri gerçekleştirmek için hiçbir zorluk ve engeli tanımayan,yeri geldiğinde maddi hiçbir karşılığı olmayan çalışmalardır.
İşte tam da bu noktada son zamanlarda özellikle de okul aile birliği marifetiyle toplanan bağışlar konusuyla isimleri sık sık gündeme gelen okul müdürlerinden bahsetmek istiyorum. Yurdun mahrumiyet bölgelerinde çalışırken bir öğretmen olarak 1 Temmuz gününü iple çektiğimi hiç unutmam.O gün geldiğinde hiç arkama bakmadan Anadolu'nun tozlu topraklıyollarına düşerdim. Hem de 1 Eylül günü yapacağım geri dönüşü yüreğimde sır gibi saklayarak
Sonra o cehennem sıcağında uzak köy okulunda yapayalnız kalan okul müdürünü düşünürdüm hep
Bunun bir görev ve ücret karşılığı yapılan bir iş olduğu aklımın ucundan bile geçmezdi.Sadece yaz boyunca o okulun açık olması gerektiğinden orada durmak zorunda kalan biri olarak görürdüm okul müdürümü
.
Okul müdürü; bir yandan İlçede, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ve Kaymakamlıklar,İlde İl MilliEğitim Müdürlükleri ve Valilikler, en nihayetinde de Ankara'da Bakanlıktan gelen emirleri,resmiyazışmaları yerine getirmek için çabalarken ;diğer taraftan okulda öğretmenlerin ,öğrencilerinve velilerin istek ve şikayetlerini yerine getirmeye çalışmasıyla eğitimin odak noktası olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.Öte yandan tüm resmi sınavlarda öğrenci velisi dahil herkessadece sınav sonuçlarıyla ilgilenirken okul müdürü sınavlarla ilgili tüm iş ve işlemleri gece gündüz demeden takip eder ve bu işlemlerin sorumluluğunu üstlenir.Sonra yaz boyunca tatilyapmayı bir tarafa bırakın öğrencilerin okulda olmadığı bu günleri her türlü tadilat ve onarımiçin değerlendirmeye çalışır.Okulu boyatır -ki bazen kendisi de fırçayı eline alır boyayı yapana eşlik eder- çevresini düzenler, eksiklikleri giderir,bir bütün olarak okulu tam bir kültür merkezi haline getirmeye çalışır. Tüm bu işleri yaparken okulda kaldığı süre içerisinde aldığı ücreti aklından bile geçirmez.Onun için en büyük ödül öğrencilerinin severek,eğlenerek başarılarelde etmek için koşarak geldikleri bir okul yaratmaktır..Tabii ki tüm bunları söylerken şu şerhi de mutlaka koymak lazım.Okulu tabir-i avam ile babasının çiftliği gibi gören,mesai saatlerindeokuldan çok vaktini başka yerde geçiren ,ya da okuldaki odasına kapanıp okuldan bihaber olan,yeniliklere kapalı,gelişimi reddeden,karanlığa mum yakacağına durmadan küfreden sözüm ona müdürleri işgal ettikleri koltuklardan inmeye davet ediyorum..
Kısacası eğitim sürecinde var olan her kişi/ kurum,mutlaka çok önemli işler ifa etmekte ve insanlığa hizmet ederek adını ölümsüzleştirmektedir. Ama yukarıda yaptıkları işlerin çok az bir kısmını anlatamaya çalıştığım okul müdürleri,üstlendikleri görev eğitim camianın lokomotifi olduklarını gönül rahatlılığıyla söyleyebilirim
Eğitimin yükünü o dik omuzlarında taşıyan ve her türlü yeni uygulamaların ilk mağduru olan ,bu öğretim yılı ile birlikte sabah ezanıyla okula varıp akşam ezanıyla evine dönebilen değerli müdürlerimize sabırlar ve başarılar diler,her birinin bu ülkenin en saygın eğitimcileri olduğunu mutlaka bilmelerini isterim.
İbrahim KAYA