EĞİTİM
Eğitim ve Fen Edebiyat Fakültelerinden her yıl kaç mezun var?
Prof. Dr. Mustafa Safran'ın kaleme aldığı "2013 KPSS Sonuçlarının Öğretmen Adaylarının Mezun Oldukları Alanlara Göre İncelenmesi” başlıklı makale ili ilgili yapılan ropörtajda çarpıcı rakamlara yer verildi. Safran ile yapılan ropörtajda öğretmen atamaları ile ilgili sorular ve bu soruların cevaplarının bulunduğu kısmı sizlerle paylaşıyoruz.
Makalenizde bilimsel veriye dayalı istihdam politikalarının var olması gerektiğini vurguladığınız bir bölüm var. Bu konuyu biraz daha açabilir miyiz? Eğitim fakültelerinin yaşadığı bu sorunun diğer fakülte mezunlarının istihdam sorunundan kaynaklı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Öğretmen istihdamındaki sorun sadece eğitim fakültesi dışındaki fakülte mezunlarından kaynaklı değil, eğitim fakülteleri de aslında bir sorun. Şu an Türkiye’de 75 tane eğitim fakültesi var. Eskiden 40 civarındaydı ve son 5-6 yılda bu kadar artış oldu. Eğitim fakülteleri ile birlikte fen-edebiyat fakültelerinin de sayısı yükseldi. Eğitim fakültesi öğrencilerinin sayısı bugün 220.000, fen-edebiyat fakültesi öğrencilerinin sayısı 280.000 civarında. İlahiyat fakültesi, güzel sanatlar, iletişim, beden eğitimi spor yüksekokullarına da pedagojik formasyon hakkı tanındığı düşünülürse, öğretmen yetiştiren tüm kurumlarda 734.000 öğrenci okuyor şu an. Bu da gelecek 4 yıl içinde 734.000 öğretmen adayı devreye girecek demek. Atama bekleyen öğretmen sayısı ise 300.000 civarında. Bu da 4 sene sonra toplamda 1 milyon öğretmen adayımız olacak demek. Öğretmen ihtiyacı MEB’deki tüm branşlarda şu an 129.000 görünüyor. Her sene toplamda 80.000 kişi eğitim ve fen-edebiyat fakültelerinden mezun oluyor. Yılda 40.000 öğretmen atansa bile 40.000 zaten açıkta kalacak. Yani mevcut 280.000 atanamamış öğretmen sayısına her sene 40.000 daha ekleniyor. Yıllık 40.000 öğretmen alımı da en fazla 2-3 yıl daha devam edecek. Ondan sonra o da bitecek, yeni atamalar sadece emekli olan veya vefat eden öğretmenlerin yerine yapılacak. Bunun da yıllık ortalaması sadece 10.000.
Eğitim fakültesinden mezun kişilerin sadece öğretmenlik hakkı var, ama diğerleri başka alanlarda da istihdam edilebilir. Diğer fakültelere öğretmenlik yolu açtığınız zaman, çok büyük bir kitle öğretmen olmak için sizin önünüzde duruyor. İşte bu plansız yapı bizi buraya getirdi. Ancak sorun sadece fen-edebiyat fakültelerinden kaynaklanmıyor. Aslında bu sorun bugünün meselesi değil. 1996 yılından başlayan ve hatta daha önceki yıllara da sirayet eden bir sorun. 1996 yılında 8 yıllık zorunlu eğitime geçilmesi ile ortaokullarda öğretmen açığı ortaya çıktı. Bu yıllarda tüm eğitim fakültelerine hem normal hem ikinci öğretim öğrencisi aldık. Dolayısıyla 2000 yılında öğretmen adayları mezun olmaya başlayınca arzla talep arasındaki denge bozuldu. 1996 yılından sonra öğretmenlik kontenjanları çok yükselince ihtiyacın 5 katı öğretmen adayı oldu. 2000 yılından önce öğretmenler KPSS ile atanmıyordu, arz talep dengesindeki bu sorun KPSS ile atanma kriterini doğurdu. 2013 yılına geldiğimizde de KPSS’ye başvuran öğretmen adayı sayısı 300.000’e kadar yükseldi. Eğitim fakültelerinin sayısının çok yükselmesi ve ikili öğretime geçilmesi de bu konuda sorunun kaynağını oluşturuyor. Neyse ki geçen yıl ikili öğretimlerin büyük bir kısmı kapatıldı.
Haber Kaynağı: www.tedmem.org