Mili Eğitim Bakanı Nabi Avcı üniversiteye giriş sınavının 2015’te kalkacağını yerine Merkezi Ortak Sınavlar’a benzer bir uygulama yapılacağını söyledi. Dershanelerin kapatılması konusunda erken dönüşen dershanelere daha avantajlı teşvikler verileceğini açıklayan Bakan Avcı, okul öncesi çalışmalarının PISA sonuçlarına olumlu yansıdığını dile getirdi. Avcı, ayrıca özellikle Doğu ve Güneydoğu’da öğretmenlerin görev sürelerinin artabileceğinin sinyalini de verdi. 

Dün akşam TGRT Haber kanalında Ankara’nın Gündemi programına katılan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı dershanelere, sınav sistemine ve öğretmenlere yönelik açıklamalarda bulundu. Bakan Avcı’nın gündemle ilgili açıklamaları özetle şöyle:

“Eğitimin asıl sahibi çocuklar, veliler okullar, öğretmenler, sorumlukları hesaba katılması gereken bir konu. Türkiye’ de 4 bine yakın dershane var. Ancak fizik ve beşeri alt yapıları olarak birbirinden çok farklılar. Burada verilen hizmetin de tek düze olmadığı çok açık. Türkiye’de okullar yetersiz, bu nedenle bu kurumlar ortaya çıktı argumanı var, ama bu durum dershaneler içinde söylenebilir.

Ortalama düzeyde dershanelerinde kendi için ayrılıyor. Dershaneler özel sınıflarda özel öğrenciler ile çocuklara eğitim verip, istikbali olanlara özel sınıfa alıp sonra sınavlarda başarılıyız diyebiliyor.

Bir sivil toplum kuruluş kasım ayında yaptığı araştırmasına göre, dershanelerin öğrencilerin üniversiteye girişteki başarısındaki rolü yüzde 9.

Dershanelerin her alanda Anadolu’da, Batıda öğrencilere göre dezavantajlı durumdakilere avantaj sağladığı iddia ediliyor Ama rakamlara bunu göstermiyor. 

Sabah kalktığımızda “Bu kurumlar yok olacak.” diye bir şey yok. Amacımız bu kurumları eğitim sistemine entegre etmek. Açık veya akademik lise, etüt ile eğitim merkezine dönüştürmek.

Stratejik planda da bu durum yer alıyordu. 2014 sonu itibariyle bu kurumların özel eğitime dönüştürülmesi bir hükümetin veya bakanlığın sabah kalkıp bunları kapatmasına dayalı diye bir şey söz konusu olamaz.

Bıçakla kesilmiş gibi 1 Aralık 2013 dershanelere ihtiyaç yoktur hüküm olsaydı kapatma tabiri doğru olurdu ama ihtiyaç minimize edilirse bu kurumlara ortadan kalkar. 2015 kadar bu günkü anlamda dershanelere 2015’te ihtiyaç kalmayacak. Bu kurumlara psikolojik ihtiyaç olarak ta bakılıyor ve herkes gittiği için özellikle çalışan aileler çocuklarını buralara gönderiyor.

Sınavlar kalkıyor. SBS diye sınavımız vardı. Bunun yerine 6 temel dersten oluşan sisteme geçeceğimizi söyledik ve bunu yaptık. Öğretmen, öğrenci ve veliler bundan memnun. Çocuklar gidip yazılılara girdiler. Telafisi de var. 3 sene için 10 milyonun üzerinde tablet dağıtacağız ve bunlar üzerinden sınav yapacağız.

Dershane sektörüyle konuştuk. Verimli kurumsallaşmalar ile ortak çalışma sonrası süreç tamamlanacak.

Sektör temcilerine sorarsanız bunun doğruluğu teyit edilir. Daha önce planlarda Ocak ayından itibaren kayıt yapılmaması öngörülmüştü. Sektör temcileri “Ocakta itibaren önümüzdeki yılın öğrencileri alırız. Bir yıl süre tanımazsanız sektör krize girer” dedi. Bu yönde kapatmak zorunda kalmadan mili serveti Bakanlığa devretmek ve ortak enerji üretmek istendi. Bir senelik süre tanırsanız daha kolay dönüşürüz denildi.

Eğitim reformun temel amacı, eğitim kalitesini yükselmek, okul derslik yaparak, öğretmen açığının kapatılması. Öğretmen niteliği konusunda çalışmalarımız oldu. 

Öğretmen Yetiştirme Strateji Belgesini açılayacaktık ancak açıklayamadık. Dershane toz dumanı geçsin açıklayacağız.

Önceki gün dershane yöneticileri ile buluşmamızda “bir sene daha kafadan bir şey yapalım sizde ses çıkarmayın” diye bir şey yok. Söylediklerinin için makul olan var olmayan var. Ama Ocak’ta gelecek ve düzenleme Meclis’ten geçecek. Takvime uygun olarak yasal altyapı hazırlanacak. Kanaat önderleriyle de görüştük. Camiaya izah ettik. Uzun süren görüşmeler yaptım.

Erken devir olana özel teşvik

Özel seçenekler sunuyoruz. Teşviklerde 2. 500 liradan telaffuz ettik. Bu teşvikler arasında arsalar, kredi kolaylığı, vergi borçlarının yeniden yapılandırılması gibi seçenekler var. Ama geçiş sürecini erken başlatanlara daha farklı tevsik verilmesi Bakanlar Kurulu’nda da konuşuldu. Özel okul olmasa da hepsi bir kuruma dönüşür. Ancak erken başlayanlar için 4 yıl. 2015 ‘te “ben açık lise oluyorum” diyene 4 sene olmaz.

Konsensüs sağlamışken bu tabirlerle onları üzmek istemem.

2015’te üniversiteye geçiş sınavı değişecek

Üniversiteye giriş merkezi sınav benzeri olacak. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’muzda 2 sene önce yapılan toplantıda YÖK, MEB ve ÖSYM’ye görev verildi. ÖSYM açık uçlu sınav soruları için pilot uygulama yaptı, bu önemliydi.

Orta öğretime geçişte yeniliklere başladık. Lise 1,2,3,4’üncü sınıflarda öğrencileri müfredetta edindikleri bilgilere göre başarıya endekslemek istiyoruz. Sınıfta okutulan derslerin soruları merkeze gelecek. Çocuklar 4 yıllık performansına bakarak ve görerek alanını seçebilecek. Merkezi sınavlar benzeri bir sistem olacak.

Doğu batı anlamında ortak sınavların sonuçlardan içim rahat. Elazığ’da kitapçıkların çalınması konusunda eksik çıktı. Herhangi bir soruna yol açmadan o konu halledildi.

Merkezi sınavda her sınıfa ayrı ayrı gidildi ve daha karmaşık bir ağ üzerinden dağıtım yapıldı Sabotaj daha kolay görülebilirdi ama emniyet görevlileri ve öğretmeler desteği ile sorunsuz atlatıldı. Sorular çalınmadı. Sınav iptal edilmeyecek.

60 ülkeden 15 yaş grubu ölçen uluslararası bir araştırma. Türkiye bunun için OECD’ye para da ödüyor. Durumumuz ise nerden baktığınıza bağlı olarak değişir. 65 ülke arasında 42-43 sıralar arasında yer alıyoruz. Sonuçlarda Türkiye yüzde 8’lik oranı ile en tepede grupta yer alıyor. OECD ortalaması ise yüzde 16. Yani buradan çıkan mesaj yükselt diyor.

Türkiye 3 alanda da durumu en hızlı yükselten ülke. Ülkemiz matematik, fen ve okumada yükselme gösteriyor. Bu yükselme 2006’dan itibaren oluyor. Neden? Ders programları elden geçildi. Daha çok dersten daha fazla kazanım sağlıyoruz. Artışta alt kademelerde olan öğrenciler üste çıkıyor. Dezavantajlı gurupta da yükselme var. Çocukları arasında farkı azalttığımız gösteriyor. Kız öğrencilerimiz içim okullaşma oranı ve başarı oranlarında artış var. Bu öğretmenlerimizin başarısı.

Okul öncesi eğitimde TR’de 10 yılda ciddi sıçrama yaptı. Zorunlu yapmazsızı yükseliş var. Okul öncesi eğitim PISA’da artışta olduğunu düşünüyoruz. 

Dershane öğretmenleri geçiş lise ve özel okul olduğunda yüz yüze en az 20 saatlik eğitim olacak. Yani kurlarımızda değerlendireceğiz. Daha çok kurslarda görevlendirilecek. Online dershaneler devam edecek.

Ocak ayında bakanlıkta 8 bin civarında öğretmen emekli olacak. Başbakan, “Ağustos’u beklemeyin yerine hemen takviye yapın” dedi. 10 bin atama yaparak açıkları kapatacağız. Atamaları branşlarda açık alan, şehirlerin açıklarına göre yapıyoruz.

PISA sonuçlarında 40’ıncı sıralarda olmamızın bir nedeni de bu. ÖSYM’nin yaptığı pilot uygulamanın bir nedeni sorulan sorunun analitik düşünceyle ortak yanıtlarını varsaymak. Fatih projesinde de objektivite soruların farklı hocalardan alına ortalamalara göre yapılacak. Müfredatta değişiklikler olacak. Ders programlarını sadeleştiriyoruz. Anlaşılabilir hale getiriyoruz.

Öğretmenlere rotasyon yolda

Ücretli öğretmenlik, norm güncellemesi sonucunda 2- 3 sene içerisinde kalkacak. Akademisyenlerin maaşlarının yükseltilmesi için YÖK çalışma yapıyor.

Öğretmenlere yönelik rotasyon çalışması ciddi bir konu. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da öğretmenlerin görev süreleri çok kısa. Veliler 6 öğretmenle okul bitiriyoruz yönünde eleştiriler yapıyor. Bizde askari süre olarak öğretmenin en az 4 yılını ilkokuldaki öğrenciyle geçirsin istiyoruz.” (hürriyet)