EĞİTİM
DİNÇER NEDEN GİTMELİ?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Afrika gezisi dönüşünde gazetecilerin bakanların değişmesi ile ilgili sorusuna Her an her şey olabilir sözünden sonra kamuoyunda bazı bakanların değişeceği kanaati oluştu. Özellikle eğitim camiası mensupları arasında bu beklenti daha da fazla oluştu. Bakanların değişeceği haberi internet haber sitelerinde yer almaya başlamasından sonra en çok tıklanan haberler arasında olmaya başladı. Memur ve eğitim ile ilgili haber veren sitelerde Ömer Dinçer gidici , değişecek şeklinde çıkan haberler hem okunma hem de yorum yapılan haberler arasında birinci sırada oldu hep. Yapılan yorumlarda da eğitimcilerin , yorum yapanların tamamına yakınının Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçerin bir an önce değiştirilmesi gerektiği şeklinde yorumları göze çarpıyor.
Bakan Dinçer bana göre de kabine değişikliği konusunda ilk değiştirilmesi gereken bakandır. Neden gitmesi gerektiğini bir karınca hikayesi ile anlatacağım.
Küçük bir Karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı. Çok çalışır Çok üretir... Ve bunları keyif içinde yapardı. Patronu Aslan, Karıncanın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Bir gün karı ve verimliliği arttırmak için aklına parlak bir fikir geldi. Eğer Karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı.
Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kariyeri olan ve yazdığı raporlarla ünlü Hamamböceğini işe aldı. Hamamböceği işe öncelikle bir saat alarak başladı. Böylece Karıncanın çalıştığı saatleri tam olarak ölçebilecekti. İş saatlerinde gevşekliğe müsaade etmeyecekti. Elbette raporlarını düzenleyecek bir sekretere de ihtiyacı olacaktı. Bu nedenle hem telefon trafiğini yönetmek ve hem de arşiv işleri için Örümceki işe aldı.
Aslan, gelişmelerden çok memnundu. Hamamböceğinin hazırladığı raporlar gerçekten harikaydı. Hatta ondan üretim hızını ölçen ve karlılığı analiz eden renkli grafikler de hazırlamasını istedi. Böylece bu raporları ortaklarına sunum yaparken kullanabilecekti. Hamamböceği, bu raporları üretebilmek için yeni bir bilgisayara ve donanıma ihtiyaç duydu. Artık artan ekipmanlar için de artık bir bilgi işlem departmanı oluşturmanın zamanı gelmişti. Bu işleri idare etmek için Sineki işe aldı.
Bir zamanlar mutlu, üretken ve rahat olan Karınca bu yeni toplantı düzeninden ve evrak işlerinden yılmıştı. Zamanın büyük bir kısmını sorulan soruları cevaplamak ve evrak işleri yapmakla geçiyordu.
Aslan, Karıncanın bölümünün giderek büyümesinden memnundu. Bölümü daha da büyütmek üzere bir üstyöneticiye ihtiyaç olduğunu düşündü. Ve bölüm başkanı olarak başarıları ile ünlü Ağustosböceğini işe aldı.
Kendi rahatına ve keyfine düşkün Ağustosböceğinin ilk icraatı, ofisini rahat edebileceği yeni mobilyalarla döşemek oldu. Tabi ki kendisinin yeni bir bilgisayara, bütçe kontrol ve stratejik verimlilik planı hazırlanması için kişisel bir yardımcıya ihtiyacı vardı. Bunun üzerine eski işyerindeki yardımcısını işe aldı.
Karıncanın çalıştığı yer giderek kimsenin gülmediği, neşesiz ve mutsuz bir mekana dönüşmüştü. Ağustosböceği, patronu Aslanı ortamın ruh halini değiştirecek bir çalışma yapılması gerektiğine ikna etti.
Bunu üzerine, Karıncanın bölümünde olup bitenleri gözden geçiren Aslan, üretimin ve karlılığın dramatik bir şekilde düştüğünü farketti. Hemen, son derece itibarlı ve iyi tanınmış bir Danışman olan Baykuşu sorunu çözmesi için işe aldı.
Baykuş, Karıncanın departmanında 3 ay geçirdi. Bu hummalı çalışmanın ardından ciltlerce süren muhteşem bir rapor yazdı. Raporun sonucu şuydu: Departmanda aşırı istihdam vardı. Aslan, raporu inceledikten sonra dramatik bir karar verdi.Ve, elbette, ilk olarak negatif tavırlarıyla dikkat çeken, mutsuz ve çalışma isteğini kaybetmiş olan Karıncayı işten çıkardı...
Evet bu hikayeden çıkardığımız sonuç; Karar vericilerin sistem kuralım derken asıl işi yapanı ihmal etmemeye özen göstermeleri gerekmektedir. Bakanlığımızda asıl işi yapan öğretmenlerimiz ihmal edilmiş, bakanlığın olumsuz demeç ve söylemleriyle moral değerleri hep düşürülmüş, öğretmen camiası küstürülmüştür,
Öğretmen camiasının küstürülmesi ihmal edilmesi mağdur edilmesi Ak Parti hükümeti döneminde, Bakan Dinçer zamanında olduğu kadar hiçbir dönemde olmamıştır. Cumhuriyet tarihinin en önemli icraatlarından olan ve iktidara belki de en çok oy kazandıracak bir uygulama olan tüm okullarda Kuran- Kerim ve Peygamberimizin Hayatının seçmeli ders olarak okutulması projesi bile öğretmenlerin mağduriyet yaşamasından dolayı gölgede kalmıştır.
Bakan Dinçer ne kadar önemli projeler yapmaya çalışsa da artık eğitim camiasının istemediği hatta televizyonda gördüğü zaman kanal değiştirdiği bir konuma gelmiştir. Özellikle kılık kıyafet devrimini anlatırken okul idarecilerini suçlayıcı üslupla konuşması bardağı taşıran son damla olmuş bazı sendika yöneticileri de Kendine Gel Dinçer şeklinde açıklamaya sebep olmuştur.
Eğitim camiasının moralinin yerine gelmesi açısından bakanın bir an önce değiştirilmesi yerinde olacaktır.
Enes YILMAZ / GAZETEKAMU.COM ÖZEL HABER