EĞİTİM
Devlet, Ders Kitaplarından da Elini Çeksin!
Eğitim üzerinde tartışılan önemli konulardan biri de sivilleşmedir.
Bilindiği gibi son bir kaç yıldır öğrencilerimize ders kitaplarını devletimiz dağıtıyor.
Uygulamayı başlatan başbakan,yerli yersiz bu konuyu kasıla kasıla anlatıyor.
Çocuklarının eğitimi için farklı sahalarda para harcayan velinin canı sıkılmış olmalı ki,o da hükümetin bu uygulamasını takdir ediyor.
Olay birinci derece de siyasi bir konu değil.
Doğrudan eğitimi ilgilendiren bir mevzu.
Ülkemiz de az kitap okunduğundan hemen herkes şikayetçidir.
Kitabı en çok okuması beklenen toplum kesimi ise öğrencilerdir.
Ne var ki Milli Eğitim Bakanlığının önemli bir unsuru olan talim terbiye kurulu ders kitaplarını belirler ve öğretmenlerimizde okullar da talim terbiye kurulunun onayından geçmiş kitapları okuturlar.
Önceleri talim terbiye kurulunun belirlediği kitapları çeşitli yayın evlerinden / kitap evlerinden satın alabiliyorduk.Artık bir kaç yıldır ders kitaplarımızı bakanlık tedarik ederek okullarımıza kadar gönderiyor.
Bunun anlamı Milli Eğitim Bakanlığı piyasadan kitap temin etmediği gibi kendi kontrolünden geçmeyen kitapları okullar da ders kitabı olarak kabul etmiyor.
Öğrencimiz de bakanlığın belirlediği müfredat kitaplarını bile zor okuduğundan piyasada ki kitapları alıp okumuyor.Dolayısıyla ülkemiz de kitap tirajları başka ülkelere nispeten çok komik kalıyor.
Toplumsal olaylar sebep netice itibariyle zincirleme oluştuğundan mesleği yazarlık olan insan sayısı yok denecek kadar azdır.Falanca yazar onlarca kitap yazmış.Kitapları piyasada defalarca basılmış olmasına rağmen hala devlet memuru olarak çalışmak zorunda.Halbuki başka ülkelerde bir,iki kitap yazarak gelirleriyle yaşamını üstün gelir grubu sahibi olarak devam ettiren insanlar var.
Yukarı da gerekçelerini saymaya çalıştığım nedenlerden ötürü devletimiz ders kitaplarından da elini çeksin.Öğretmenlerimiz okutacakları dersle ilgili kitap veya kitapları kendileri belirleyerek öğrencilerine tavsiye edebilmeliler.Yada öğretmenimiz öğrencilerinden sınıfa kitapsız gelmelerini isteyerek kendi hazırlıklarına bağlı kalarak derslerini işleyebilmelidirler.Bu yöntem öğretmenimizi derse hazırlanmış olarak okula getirecektir.Öğrencilerimiz dersleriyle ilgili kitaplarla hem evlerine güzel bir kütüphane kurabilecekler.Hem de kitap piyasası canlanacak,okuma oranı yükselecek okumayan bir toplum olmanın komik rahatsızlığından kurtulmuş olacak.
Okullar da okutulan ders kitaplarının Milli Eğitim Bakanlığına bağlı talim ve terbiye kurulunun belirlediği kitaplardan oluşmasını başka başka sakıncası da şudur:Hiçbir öğrencimiz kendilerine okutulan kitabı sene sonunda kütüphanesine bırakmıyor.Tam aksine öğrenci okuyacağı kitapları piyasadan temin etmiş olsa sene sonun da güzel bir hatıra olarak kütüphanesinde saklayacak.Ve her Türkiye vatandaşının evinde mutlaka bir kütüphane oluşmuş olacaktır.
Adil GÜLMEZ.