EĞİTİM
Dershaneler Kapatılmalı mı?
GAZETEKAMU / ÖZEL HABER
Bugünlerde dershaneleri kapatalım yerlerine özel okullar açalım veya dershaneleri özel okullara dönüştürelim fikri ön plana çıkmaktadır. Oysa bu düşünce ciddi sıkıntıları beraberinde getirmektedir.
Bilinen bir gerçek var ki oda devlet okullarında gerek sınıf ortamının kalabalıklığı ve gerekse başka nedenlerden dolayı verilen eğitim yetersiz kalmaktadır.
Öyle ki asgari ücret alan bir aile dahi yıllık ortalama 1500 TL civarında olan dershane ücretini ödeyebilmektedir. Asgari ücretle çalışan aileler çok iyi şartlarda okuyan ve iyi eğitim alan çocuklarla kendi çocukları arasında ki farkı bu şekilde belki bir nebze kapatabilmektedir.
Ancak dershaneler kapatılıp yerlerine özel okullar açıldığında ortalama maliyet 10 bin TL civarında olacaktır. Bu rakama mevcut şartlarda yemek ve serviste dahil değildir. Servis ve yemek giderini de ekleyince maliyet en az 13-14 bin TL olacaktır ki bu rakam ancak gelir düzeyi iyi olan ailelerin karşılayabileceği bir rakamdır.
Devletin çocuğunu özel okullara gönderen ailelere % 25 devlet desteği verdiğini düşünürsek bu rakam 9-10 bin TL civarında olacaktır. Bu bile bırakın asgari ücret alanı, normal gelire sahip vatandaşların dahi karşılayacağı rakamın üzerindedir.
Bugün bir gerçeği de ifade etmekte yarar vardır. Elbette ki dershanelerin birçoğu kar amaçlı çalışan kuruluşlardır. Ancak inkâr edilemeyecek bir gerçek vardır ki özellikle hizmeti ilke edinmiş tek amacı kar olmayan gençliği ahlaki yönden donatan ve bunu profesyonellikle yapan dershanelerde vardır.
Bu saydıklarımız çocuklarını dershanelere gönderecek aileleri ilgilendiren işin eğitim, ahlaki ve ekonomik boyutuyla ilgili gerçeklerdir. Ancak birde ülke ekonomisini, devleti ilgilendiren gerçekler vardır.
Dershanelerin ne kadar ciddi bir konu olduğunu ve öyle bir çırpıda çözülemeyecek kadar da derin boyutları olduğunu sanırım vereceğim şu istitastiki bilgiler daha net ortaya koyacaktır.
Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre dershane bulunmayan il yoktur. 81 ilde toplam 4 bin 83 dershane faaliyet göstermektedir. İstanbul 657 dershaneyle ilk sırada yer alırken; bunu Ankara 496 ve İzmir 187 dershane ile izlemektedir. En az dershane bulunan il ise 2 dershane ile Ardahandır. Bu kenti 3 dershaneyle Kilis, Bayburt ve Tunceli izlemektedir.
4 bin 83 dershaneye yaklaşık 1 milyon 219 bin öğrenci devam etmektedir. Dershanelerde çalışan öğretmen sayısı 50 bin diğer personel sayısı ise 20 bin civarındadır. Toplam personel sayısı 70 binden fazladır. Dershane ücretleri 6, 7 ve 8'inci sınıflar için 1.500 ile 4 bin TL arasında değişirken. Lise 9, 10 ve 11. sınıflarda 2 bin TL ile 6 bin TL arasında, üniversite sınavlarına hazırlık sınıflarında ise 3 bin TL ile 10 bin TL arasında değişmektedir. Bu rakamlar temel alındığında dershanelerin tahmini cirosu 2 milyar dolara dayanmaktadır.
Peki dershanelere zengin çocukları mı gitmektedir?
Hayır!
Çünkü zengin çocukları özel okullarda bir elleri yağda bir elleri de balda okumaktadır. Zaten gelir düzeyi normal olan ve düşük olan ailelerin çocukları devlet okullarına gitmektedir ki; içinden çok başarılı okullar çıkmasına rağmen devlet okullarının genel durumları ortadadır.
SETA araştırma kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre çocuklarını dershaneye gönderen ailelerin ekonomik durumu orta ve düşük kesimi oluşturmaktadır. Gelir düzeyi aylık 750 TL ve altında olan ailelerin çocukları dershanelere katılan öğrencilerin yaklaşık %85'ini oluşturmaktadır.
Yani gelir düzeyi düşük aileler dershaneleri bir kurtuluş kapısı olarak görmekte ve çocuklarının aldığı yetersiz eğitimi dershaneler yoluyla kapatma yoluna gitmektedir.
Sonuç itibariyle benzetmek gibi olmasın ama siz bataklığı kurutmadığınız müddetçe sivrisineklerden kurtulamazsınız. Ne yazık ki ülkemiz her dönemde değişik adlarda yapılan sınavlarla adeta bir sınavlar ülkesi haline gelmiş durumdadır.
Daha ilkokul sıralarında Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk sınavıyla başlayan maraton 8.sınıfta SBS, lise son sınıfta YGS ve LYS, üniversiteden sonra KPSS, TUS, UDS ve görevde yükselme sınavlarıyla devam etmekte ve hayatımızın her anını esir almaktadır. Üstelik bu sınavlara her geçen gün yenileri eklenmektedir.
Sınav eşittir dershane demektir. Sınavları azaltırsanız dershanelerde azalacak, sınavları kaldırırsanız dershanelerde kalkacaktır.
Umarım çok geç olmadan çocuklarımızı bu sınav maratonundan bir şekilde kurtarır veya bu işi en aza indiririz. Aksi takdirde oyun oynamadan, çocukluklarını doya doya yaşamadan sınavlarla, testlerle, sorularla büyüyen bir neslin vebali bu işin sorumlularının üstündedir.
https://twitter.com./NYILMAZ01
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.