GÜNDEM
Dershaneler Kapatılınca Gençler Dağa Çıkar Mı?
GAZETEKAMU / ANALİZ - Zihni Açık yazdı...
Türkiye’nin eğitim gerçeğinin bir rengi hiç şüphesiz dershanenelerdir. Uzun yıllardan beri varlığı tartışma konusu olan bu kurumlar, hükümetin “kapatacağız/dönüştüreceğiz” çıkışından sonra yeniden gündeme geldi. Özellikle cemaat medyası dershanelerin kapatılmasına şiddetle karşı çıkıyor ve bu yönde hamleler yapıyor. Dershaneleri savunma mahiyetinde değerlendirme yapanlar, kimi zaman “kaş yapayım derken göz çıkarma” talihsizliğinden kurtulamıyorlar! Öyle söylemler geliştiriyorlar ki abartı kelimesi bunu nitelendirmede yetersiz kalacaktır. Bir noktadan sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığı, bu kurumlara bağlı olacağı tezi gündeme getirilirse kimse şaşırmasın. Zira dershanelerin eğitim sistemindeki boşluğun giderilmesi noktasında bir işlev gördüğünü bir kenara bırakan kimi gazeteciler, söz konusu kurumların terörle mücadelede de önemli bir görev yerine getirdiğini iddia ediyor. Hatta bununla da yetinmeyip dershanelerin kapatılması durumunda Güneydoğulu başka bir ifadeyle Kürt gençlerinin dağlara akın akın gideceğini savunuyor. 16 Kasım tarihinde Zaman gazetesinde yayınlanan dershane analizinde şu ifadelere yer veriliyordu: “Dershanelerin bizatihi kendisi terörle mücadeledir. Özellikle Güneydoğu ve Doğu’da okuyamayan, işi olmayan genç ne yapacak? Dağın yolunu tutacak ve tutuyor."
Dershane gerçeğini savunurken, Doğu ve Güneydoğu'nun sosyal dokusu üzerinden bir korku gerekçesi oluşturmak hem haksızlık hem de tutarsızlıktır. Yazının başında da belirttiğimizi gibi dershaneler bu ülkenin eğitim gerçeği ve yadsınamaz! Konuya bu pencereden bakmak daha gerçekçi ve yerinde olacak. Dershaneler kapatılınca Güneydoğulu gençlerin eve gider gibi dağa çıkacakları iddiasında bulunmak duygusal bir yaklaşımın dışavurumudur. Öznel değerlendirmelere dayalı söz konusu analiz, hem bilimsellikten hem de Türkiye gerçeğinde fersah fersah uzaktadır.
Daha önce yayınlanmış emniyet ve istihbarat raporlarına bakıldığında örgüt militanların ağırlıklı bir kısmının ortaöğrenim ve lisans mezunu oldukları görülecektir. Yani üniversite öğrencilerinin PKK’ya katılımı okuryazar olmayanlara göre daha fazla. Dershane imkânı bulamadığı halde binlerce insan dağa gitmediği gibi en iyi üniversitelerden mezun olmanın mutluluğunu yaşadıklarına şahit olduk.
Son tahlilde dershaneleri savunurken daha gerçekçi ve ayağı yere sağlam basan argümanlar kullanmak gerekiyor. Hükümete “sizin idealinizdeki nesli biz dershaneler aracılığıyla yetiştiriyoruz. Eğitimdeki boşluğu, biz dershanelerle dolduruyoruz. Bunun yanı sıra ciddi bir istihdam sağlıyoruz” denilebilir. Bu sahici gerekçelere kimse tepki göstermez, göstermiyor da… Bu gerekçeler yerine, dershaneler kapatılınca Güneydoğulu gençlerin iş bulamayıp dağa çıkacaklarını emin bir dille söylemek sadece düşündürüyor. Bu da yetmiyormuş gibi kantarın topuzunu kaçırıp “Dershanelerin bizatihi kendisi terörle mücadeledir” iddiasında bulunmak talihsizlik olsa gerek! Bu yaklaşımı savunmak PKK’nın bu kurumları hedef almasına “onların zaviyesinde” bir meşruluk sağlar! PKK, “Dershaneler bizimle mücadele ediyor, biz de onlara karşı kendimizi savunmak için binalarına molotof atıyoruz” söylemini geliştirirse, söz konusu analizi kaleme alan arkadaşın nasıl bir cevap vereceğini doğrusu merak ediyorum. Öte yandan terörle mücadele bu ülkenin güvenlik güçlerinin asli görevidir. Dershanelerde her halde askeri ya da gerilla eğitimi verilmiyordur…
Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com'a aittir. "www.gazetekamu.com" biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.