Başbakan Erdoğan, Türkiye'de Cumhuriyeti'in kuruluşundan kendi dönemlerine yapılan tüm yatırımları 11 yıldı çok daha üstünde harcama yaptıklarını, Milli Eğitim'e bütçeden ayrılan ödeneğintüm bakanlıkların önüne geçtiğini söyledi. 

Başbakan Erdoğan, 127 bin öğretmen açığı bulunduğunu, bunu da bütçe dengeleri gözetilerek kapatmaya çalışacaklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, tüm öğretmen açığının biranda giderilmesinin öğretmenlerin ücretlerini büyük ölçüde etkileyeceğini bu nedenle peyder pey alımlarıgittiklerini söyledi. 

Türkiye'nin önünde FATİH projesi bulunduğunu,  bunun için çalışmaların son naktaya geldiğini belirteren Erdoğan, "Artık kara tahtayı bir kenara bırakarak bütün okulları akıllı tahtalar ve tablet bilgisayarla donatmak için ihaleler devam ediyor." dedi. 

Erdoğan, eğitimde fırsat eşitliği üzerinde azami gayret gösterdiklerini, bu alanda erkekler gibi kızların da en son noktaya kadar eğitim görmesinden yana olduklarını belirtirkendersaneler olayına değindi

"Bana Anadolu'da aileler şunu söylüyor, dersaneler varsa okullar niye var,okullar varsadersaneler niye var. Bugün 2 bin liranın altında dersane yok, biz zannediyoruz ki herşeygüllük gülistanlık, ama öyle değil, ahırında malını satıp dersaneye veren aileler var.  İlkokuldan lise sona kadar okullardaki öğretmenlerin öğrenciler üzerinde hiçbir emeği yok. 

"DAHA NE YAPACAĞIZ"

Biz  kimseyi mağdur etmek istemiyoruz. Dersaneleri okullara dönüştürelim. Samimiyseniz, gelin bunu yapalım. Daha ne yapacağız. Biz 40 yaş üstündeki öğretmenleri de almaya hazırız. Bize bahane uydurmayın... Çocuklar hafta içi okula hafta sonu dersaneye gitmesin, çocuklar çocukluğunu yaşasın. Bırakın hafta sonları gezsin tozsun toprağa bulaşsınlar. 

"ÜLKEMİZDE NİFAK OLUŞMASIN"

Mesele ülkemizde nifak oluşmasın. Şu yavrularımızı rahat rahat okutalım. Ben topraklarda büyüdüm. Ama bizim çocuklarımız yeşillerde koşsun, çocukluğunu yaşasın. Bir çocuğun psikolojisini öğretmenler daha iyi biliyor. Çocukluğunu sağlıklı yaşayamayan bir toplum huzurlu olamaz. Eğitim bir süreçtir, eğitimle ilgili her reform süreç içinde gerçekleşir. "Ben yaptım oldu" şeklinde gerçekleşen reform sağlıklı olmaz."

Sağlık sektöründeki değişimde de aynı sıkıntılar yaşandı. Özel sektör hastane sahipleri,  veya diğer kurumlara bağlı hastaneler buna karşı çıktılar. Bugün ise  çiftçi mehmet efendi istediği hastaneye gidiyor. Amerika'da bile bizim sağlık reforfmumuzu nasıl gerçekleştirdiğimizi soruyorlar. 

Eğitimde olduğu kadar eğitim reformlarında da en fazla dikkate alacağımız kesim öğretmenlerdir. Öğretmenin dışlandığı horlandığı sistemler sağlıklı sistemler olamaz.  9 ayda öğrenciye sadece test tekniği öğretmen kadar 13 yıl boyunca öğrencileri nakış gibi işleyen öğretmenlere de vefa borcumuz var.  11 yıl önce kar tanesi olarak başlayan reformlar bugün kart topu olarak büyüyor. Bugün sorunları yarın tamamen çözülmüş olacak.