EĞİTİM
Ders kitaplarındaki hatalar yetkililere ders olmalı
Eğitim-Bir-Sen Niğde, Aksaray ve Nevşehir şubelerinin yaptığı il divan toplantılarında konuşan Ramazan Çakırcı, eğitimin sorunlu alanlarına dikkat çeken çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Kurulduğumuz günden bu yana hak, emek ve özgürlük mücadelemizden taviz vermeden sendikacılık yaptık. Bu mücadele neticesinde geldiğimiz nokta takdire şayandır. Emeğin, özlük haklarının mücadelesinin yanı sıra eğitimin sorunlu alanlarına mercek tutuyor, önerilerimizle sorunların çözümüne katkıda bulunuyoruz. Alanda yaşanan sıkıntıları, aksaklıkları yerinde tespit ediyor, hazırladığımız raporları bakanlığa iletiyor, talep ve beklentilerimizin takipçisi oluyoruz.”
Hatalardan ders çıkarılmalıdır
Müfredatın demokratikleştirilmesi için bir rapor hazırladıklarını ve bakanlığa sunduklarını hatırlatan Çakırcı, “Yeni müfredat konusunda atılan adımları olumlu ama yetersiz buluyoruz. Türkiye’de bir paradigma değişikliği oldu. Ancak eğitim alanında tam anlamıyla bir değişimin yaşandığını söylemek mümkün değil. Eğitim felsefesine dönük olumlu bir değişim süreci yaşanıyor, sendika olarak bunu önemsiyoruz. Medeniyet değerlerimizle bezenmiş bir müfredata ihtiyaç var. Bu konuda atılan adımlar, yapılan çalışmalar önemlidir. Hazırlanan kitaplarda bazı ciddi hataların olmasını kabul etmek mümkün değildir. Özellikle 7. sınıfların sosyal bilgiler kitabındaki hatalar yenilir yutulur gibi değil. Bunlardan ders alınmalıdır. Geçen dönemlerde de bu tür yanlışlar olmuştu. Umarım bu tür sıkıntıları bir daha yaşamayız. Bu konuda yetkilileri daha dikkatli ve özenli olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Hak arama mücadelemiz toplu sözleşmeyle sınırlı değildir
Toplu sözleşme sürecine de değinen Ramazan Çakırcı, milletin dertleriyle dertlenen, eğitim çalışanlarının haklarını iyileştirmek için çaba harcayan, yasakların kaldırılması için gayret gösteren bir teşkilat olarak, öncelikli hedeflerinin her zaman daha iyisini yapmak, mağduriyetleri gidermek, haksızlığa uğrayanların hakkını aramak olduğunu vurguladı.
Ağustos ayında yapılan toplu sözleşmeye de ciddi hazırlıklar yaparak, kamu görevlilerinin taleplerini dikkate alarak masaya gittiklerini kaydeden Çakırcı, Kamu İşveren Heyeti’nin teklifini ‘’bu teklife kapalıyız’ diyerek reddettiklerini, teklifi makul oranlara çıkarmak için yoğun ve yorucu bir süreç yaşadıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Gecenin geç saatlerine kadar görüşmeler yaptık ve son dakikaya kadar mücadelemizi, girişimlerimizi sürdürdük. İmzaladığımız rakam hedeflediğimiz değildi. Kamu görevlilerinin bundan daha fazlasını hak ettiğini düşünüyoruz. Hak edilenin bir kısmını almış olduk. Bizim hak arama mücadelemiz toplu sözleşmeyle kısıtlı değil. Bundan sonraki süreçte, daha önceki yıllarda olduğu gibi, mevcut kazanımlara yenilerini eklemek için elimizden geleni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”