EĞİTİM
Denetim yerelde birleşiyor
Milli Eğitim Bakanlığındaki teftiş sisteminin birbiriyle koordinasyonu olmayan 81 il ve 1 merkez olmak üzere toplam 82 farklı birimden oluşmasının doğurduğu sorunlar çözülüyor.
11 Aralık 2013, Çarşamba
DENETİM YERELDE BİRLEŞİYOR
Milli Eğitim Bakanlığındaki teftiş sisteminin birbiriyle koordinasyonu olmayan 81 il ve 1 merkez olmak üzere toplam 82 farklı birimden oluşmasının doğurduğu sorunlar çözülüyor. MEB, en yüksek danışma kurulu olan Milli Eğitim Şurasında alınan karar doğrultusunda denetimi tek çatı altında birleştiriyor.
Birleşme sürecini başta eğitim sendikaları olmak üzere eğitim camiasının tamamı desteklerken sadece bakanlık merkez teşkilatındaki 300 denetçinin bir kısmı karşı çıkıyor. Birleşmeye ilişkin zaman zaman internet sitelerinde farklı isimlerle yazılan yazılarda; binlerce kurumun denetimi ile onbinlerce soruşturmanın merkezden yürütülemeyeceği, merkez teşkilatının hantallaşacağı, kalkınma planlarında yönetimde yerelleşmenin yer aldığı, Avrupa Birliği sürecindeki ülkemizde hizmetlerin vatandaşa en yakın birimlerce yerine getirilmesi gerektiği, birleşmenin çağdaş yönetim anlayışına ters düşeceği, İl İdaresi Kanununa göre valilerin tüm kurumları denetleme yetkisine aykırı olacağı, ekonomik olmayacağı, denetçi ve denetmenlerin görevlerinin farklı olduğu gibi tezler ileri sürülüyor. Bu iddialardan yeni yapılanmaya ilişkin öngörü sahibi olmadıkları anlaşılıyor.
Birleşmeme uğruna, yönetimle denetimi karıştırıp, denetimin de yerelde olması gerektiğine ilişkin canhıraş çaba sarf eden ve tezler ileri sürenler, birleşmeye engel olalım derken, denetimin merkezde olmaması gerektiğini yüksek sesle ifade ederek denetçilerin varlıklarını tartışılır hale getiriyorlar. En öz haliyle, ilgililerin kafasında “Madem denetimin yerelde olması gerektiğini savunuyorsunuz ve teftiş merkezden yürütülemez diyorsunuz, o zaman merkezde denetçilerin ne işi var?” sorusunu oluşturuyorlar.
Öncelikle çok iyi bilinmesi gereken bir husus var. Devlet yönetiminde yetkilerin yerele devri ve yerelde hizmet anlayışına ilişkin yaklaşımlar “YÖNETİM” işleriyle ilgilidir. Merkez teşkilatları yönetim yetkilerini yerele devrederken “DENETİM” yetkilerini ellerinde tutarlar. Böylece devretmiş oldukları yetkilerin kullanımını kontrol ederler. Hem yönetim hem de denetim yetkilerinin yerele devredilmesi gibi bir yaklaşıma rastlanmaz.
Yeni yapılanmanın getirecekleri ve birleşmeye karşı çıkanların savlarına ilişkin hususlar irdelendiğinde:
1-Teftişin tek çatı altında birleşmesi, ülkemizdeki 82 farklı uygulamanın önüne geçilmesi ve teftiş sisteminin eğitime, eğitimciye sorun yaratan değil katkı sunan bir yapıya kavuşması içindir. Denetçilerin aleyhine yapılan bir düzenleme değildir.
2- Teftişin birleşmesi gerektiğine ilişkin onlarca bilimsel araştırma varken yeni yapılanmanın bilimsel çalışmaya dayanmadığının iddia edilmesi şaşırtıcıdır. Arama motorlarına bile girildiğinde onlarca araştırmaya kolaylıkla ulaşılabilmektedir.
3- Karşı çıkanların ileri sürdüğü “Valilerin ili denetlemekle yetkili olduğu ve ona bağlı müfettişlerin olması gerektiği” savına göre tüm bakanlıkların ilde çalışan müfettişlerinin olması gerekecektir. Ülkemizde böyle bir durum sözkonusu değildir. Diğer bakanlıkların illerde müfettişleri yokken sanki bütün bakanlıkların ilde valiye bağlı müfettişleri varmış gibi sunulması doğru değildir. Bakanlık denetçilerinin herhangi bir kurumu teftiş etmeleri için valiye bağlı olmaları gerekmezken il eğitim denetmenlerinin bağlı olması gerektiğinin savunulması çelişkilidir.
4- Birleşmeyle Bakanlık merkez teşkilatında 5000 müfettişin çalışacağının iddia edilmesi ise gayrı ciddi bir durumdur. Yeni yapılanmada Milli Eğitim Müfettişleri organizasyon açısından Bakanlık merkez teşkilatında yer alan Rehberlik ve Denetim Başkanlığına bağlanacak ama merkezde değil, taşrada çalışacaklardır. Bakanlık denetçileri nasıl 3 ildeki çalışma merkezlerinde görev yapıyor ise, il eğitim denetmenleri de bakanlık merkezinde değil yine illerde çalışmaya devam edeceklerdir.
5- Merkezde çalışan 5000 müfettişe ilişkin soruşturma olurunun bakan tarafından verilemeyeceği ve sorun yaşanacağı iddiasında bulunulması yeterli öngörüye sahip olmamaktan kaynaklanmadır. Yeni yapılanmada muhtemelen mevcut uygulama gibi, milli eğitim müdürlerinin teklifi ile Valilerimizin onayı ile soruşturma olurları alınacak, gerekli inceleme/soruşturmanın yapılması için illerdeki başkandan talepte bulunulacak ve o ildeki başkanlarca müfettiş görevlendirilecektir. Ancak birkaç ili ilgilendiren veya bir ildeki müfettişlerce yapılması sakıncalı görülen istisnai hallerde müfettişler başka illerde görevlendirilebilecektir.
6- Yeni yapılanmada kurum teftişlerinin aksaması söz konusu olmayacaktır. Teftişe ilişkin uygulama bu gün olduğu gibi devam edecektir. Teftiş grupları milli eğitim müdürlüklerinin tekliflerini dikkate alarak çalışma programlarını hazırlayıp onay alarak çalışmalarını yürüteceklerdir. Yeni teftiş yapısında müfettişler belirli alanlarda uzmanlaşacak, denetimde nitelik artacak, daha önceki yönetmelikte yer aldığı gibi, ihtiyaç halinde geçici olarak başka illerdeki gruplarda teftişe katılabileceklerdir.
7- PİSA sonuçlarındaki hezimette il eğitim denetmenlerini de potaya çekme çabası yanlıştır. Liselerdeki bugünkü başarısız sonuçlardan denetimde sorumludur ancak liseler onlarca yıldır bakanlık müfettişlerinin görev alanında yer almıştır. Liselerdeki başarısızlığın il eğitim denetmenleriyle alakası yoktur. Bakanlık, zaten bu vahim tabloyu görerek liselerin denetimini de il eğitim denetmenlerinin görev alanına dahil etmiştir. Artık liseler hem denetçilerin hem denetmenlerin görev alanındadır. Şu anda bazı liseleri denetçiler bazılarını ise il eğitim denetmenleri teftişe almaktadır. Liselerde eğitimin niteliğinin artırılması için bakanlık denetçileri ile il eğitim denetmenlerinin birlikte çalışması yararlı olacaktır ki bu da organik bir bağı yani birleşmeyi gerektirir.
8- Yayımlanan yazıda yer alan “il eğitim denetmenlerinin il milli eğitim müdürlerinin emrinden çıkarılmasının, kendilerine 652 Sayılı KHK ile il milli eğitim müdürlüğü dahil ildeki tüm okul ve kurumlarını denetleme yetkisi verilmesi düşüncesiyle aykırılık teşkil ettiği” savı hem mantıktan yoksundur hem de yanlış bilgi içermektedir. Denetmenlerin il milli eğitim müdürünü denetleme yetkileri yoktur. Şayet böyle bir yetkilerinin olduğunu iddia ediyorlarsa o zaman basit bir mantıkla, “il milli eğitim müdürünün denetimi il eğitim denetmenlerine verilmişse, onun emrinden de çıkarılması gerekir.” denilmesi gerekirken, memurun amirini denetlemesi gerekir düşüncesini ileri sürmeleri gerçekten akıl dışıdır.
9- Yayımlanan yazılarda, bakanlık denetçileri ile il eğitim denetmenlerinin farklı iş yaptıkları ve birleşmenin olamayacağı algısı oluşturmak için görev alanlarındaki kurumların farklı olduğunun iddia edilmesi gerçek dışıdır. Her iki grubun görev alanındaki kurumlar aynıdır. Taşra teşkilatında yer alan 81 il milli eğitim müdürünün denetimi, il eğitim denetmenlerinin görev alanı dışında olup, denetçilerin görev alanında yer almaktadır. Ülke genelinde Özel öğretim kurumlarıyla birlikte bir milyonun üzerinde çalışanının tamamı içinden sadece 81 kişilik görev farkı vardır.
10- Yeni yapılanmanın mali yük getireceği iddia edilse de milli eğitim müfettişleri daha önceki gibi il düzeyinde çalışacakları için, artı bir mali yük gelmesi kesinlikle söz konusu olmayacaktır.
11- Birleşmeye karşı çıkanlarca “teftişhizmetlerinin Bakanlık tarafından yaptırılmasıpratik değildir.” Denilerek denetimin yerelde örgütlenmesi gerektiği belirtilmektedir. Oysa Bakanlık müfettişleri/denetçileri merkez teşkilatındadırlar. Daha önceleri 12 çalışma merkezinde görev yapmaktayken şimdi 3 merkezde görev yapmaktadırlar. Bu iddianın sahipleri söylemlerinde samimi iseler bakanlık denetçilerinin de tüm illerde çalışmalarını savunmaları gerekmez mi?
12- Birleşmeye karşı çıkanların, “merkezden denetimin etkili olmadığı, denetimin mutlaka yerelde yürütülmesi gereken bir hizmet olduğu” yönündeki keskin açıklamaları doğrultusunda yeni sistemde denetçilerin de sadece 3 merkezde değil il eğitim denetmenleri gibi tüm illerde görev yapması gerektiği algısı oluşmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin bu düşünceleri dikkate alması halinde birleşme merkezde değil yerelde gerçekleşecektir.
Müfettişler Derneği