GÜNDEM
Demirel İçin Suç Duyurusu
28 Şubat davasının 18. duruşmasında müşteki avukatı Mustafa Polat, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel hakkında suç duyurusunda bulundu.
26 Eylül 2013, Perşembe
Polat’ın dilekçesinde Demirel’in BÇG ile ittifak kurduğu ifade edildi. Sanık Çetin Doğan ise, 28 Şubat’ta Demirel’e özel brifing verildiğini söyledi.
28 Şubat davasının dünkü duruşmasında müşteki avukatı Mustafa Polat, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel hakkında suç duyurusunda bulundu.
Cuntacı başı Ora. Güven Erkaya’nın “28 Şubat Demirel’e verilen brifingle başladı” şeklindeki açıklamasını hatırlatan ve Demirel’in 28 Şubat kararlarından önce cuntayla işbirliği yaptığına dair belgelerin bulunduğuna dikkat çeken Polat, “Türk milleti darbecilerle işbirliği yapanları unutmaz ve affetmez. Adalet en kısa zamanda tecelli etmeli” dedi. Polat tarafından Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla gönderilen suç duyurusu dilekçesinde, iddianamedeki, “İrticai faaliyetler ve Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan çalışmalar” başlıklık belgeye göre, Cumhurbaşkanlığı’nın, BÇG ile irtibat halinde olduğunun anlaşıldığı ifadelerine yer verildi.
Dilekçede, “Cumhurbaşkanlığı, askerler tarafından verilen brifingle ilgili, yargıya müracaat etmek yerine, ‘sizlerle işbirliği yaparım’ diyerek, BÇG ile ittifak kurmuştur” iddiasında bulunuldu.
Polat ayrıca, gerçekleri anlatma karşılığında hiç ceza almamak ya da az ceza almak için sanıkları etkin pişmanlıktan yararlanmaya çağırdı.
DOĞAN, DEMİREL’İ DEĞİŞTİREN BRİFİNGİ ANLATTI
Savunmasına devam eden tutuklu sanık emekli Org. Çetin Doğan, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e TSK’nın hükümetin icraatlarından duyduğu rahatsızlığı içeren özel bir brifing verildiğini anlattı. Doğan, “Sayın Cumhurbaşkanı’na verilen brifing, ortaya çıkan gerginlik ve endişelerle ilgili doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanı tarafından Cumhurbaşkanı’na verilen özel bir brifingdir. TSK’nın duyduğu endişe Sayın Cumhurbaşkanı’na iletilmiştir. Burada katılım sınırlı tutulmuştur” diye konuştu.
Sanık Doğan, Demirel’in bu ‘özel’ brifingden sonra yaptığı konuşmada, “Brifinglerin ciddi sorunlara işaret ettiğini ve konuları araştıracağını” söylediğini aktardı.
CANDAŞLARIN SORUSU VE KÜSTAH CEVAP
Medya, yargı, YÖK, STK temsilcileri, İstanbul sermayesi ve çeşitli devlet kurumlarına verilen brifinglerin üzerinde de duran Doğan, bu brifinglerde laik cumhuriyete bağlılığın vurgulandığını belirtti.
Org. Çetin Doğan, brifing alan medya temsilcilerinin “Radikal İslam’ın laik Türkiye Cumhuriyeti için son derece tehlikeli olduğunu biliyoruz. Atatürk’ün ‘Türkiye şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz’ sözünden hareketle ılımlı İslam hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusuna, “Biz Müslümanlığın siyasisini istemiyoruz. Şeriatı toplumu şekillendiren kurallar olarak ele alıyoruz. Bir kaide ebedi olursa bu tutuculuk olur. Geçmiş kaideleri bugünkü topluma uyarlamaya kalkışırsanız bu siyasal İslam niteliği taşır. Böyle davranmazsanız başımızın üstünde yeriniz var. Ortaçağ karanlığında uygulanan kaideleri bugüne uyarlamaya çalışırsanız beni, TSK’yı ve halkı karşınızda bulursunuz” cevabını verdiğini belirtti.
“ONBAŞI MESUT”UN UTANÇ GENELGESİ
Savunmasını bitirmesinin ardından sanık Çetin Doğan, çapraz sorguya alındı. Bir soru üzerine Doğan, camilerdeki vaaz ve hutbelerin takibinin TSK’nın görevi olduğunu iddia ederek, “Devlet aleyhindeki kalkışma ve söylemler oluştuğu zaman bunlar rapor edilir” dedi. İddianamenin temelini oluşturan belgelerin sahte olduğunu öne süren Doğan’ın, duruşma savcısı Kemal Çetin’in soruları karşısında hayli zorlandığı gözlendi. Doğan, savunmasında sahte olduğunu iddia ettiği bazı belgeleri hatırlamadığını belirterek, “Bana ıslak imzamı getirin dedim. İmza attığım bir belgeyi inkar etmem” ifadelerini kullandı. Doğan, birçok imzalı fişleme belgesine rağmen sivillerle ilgili herhangi bir fişleme yapmadıklarını ileri sürdü. Sanık avukatlarından Gürcan Kale, Doğan’a müvekkilinin kendisinin koordine ettiği toplantılara katılıp katılmadığını sordu. Hatırlamadığını dile getiren Doğan, “Yalnız zaman zaman konferans vermeleri için profesörleri çağırıyorduk. Ethem Hoca’nın ‘Türkiye’de tarikatlar’ konulu konferansına katılmış olabilir. Popüler bir mevzuydu. Bu onun konusuydu” şeklinde konuştu. Doğan, bir soru üzerine de Erbakan’ın ardından Başbakanlık koltuğuna oturan Mesut Yılmaz’ın imzasını taşıyan ve MGK kararlarının uygulanmasının istendiği genelgenin 28 Kasım 1997’de kendilerine gönderildiğini aktardı.
DEMİREL SAVCIYA HAVALE
Müşteki Avukatı Mustafa Polat’ın dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkındaki suç duyurusu dilekçesinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı bugün saat 10.00’a erteledi.
YENİAKİT
28 Şubat davasının dünkü duruşmasında müşteki avukatı Mustafa Polat, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel hakkında suç duyurusunda bulundu.
Cuntacı başı Ora. Güven Erkaya’nın “28 Şubat Demirel’e verilen brifingle başladı” şeklindeki açıklamasını hatırlatan ve Demirel’in 28 Şubat kararlarından önce cuntayla işbirliği yaptığına dair belgelerin bulunduğuna dikkat çeken Polat, “Türk milleti darbecilerle işbirliği yapanları unutmaz ve affetmez. Adalet en kısa zamanda tecelli etmeli” dedi. Polat tarafından Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla gönderilen suç duyurusu dilekçesinde, iddianamedeki, “İrticai faaliyetler ve Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan çalışmalar” başlıklık belgeye göre, Cumhurbaşkanlığı’nın, BÇG ile irtibat halinde olduğunun anlaşıldığı ifadelerine yer verildi.
Dilekçede, “Cumhurbaşkanlığı, askerler tarafından verilen brifingle ilgili, yargıya müracaat etmek yerine, ‘sizlerle işbirliği yaparım’ diyerek, BÇG ile ittifak kurmuştur” iddiasında bulunuldu.
Polat ayrıca, gerçekleri anlatma karşılığında hiç ceza almamak ya da az ceza almak için sanıkları etkin pişmanlıktan yararlanmaya çağırdı.
DOĞAN, DEMİREL’İ DEĞİŞTİREN BRİFİNGİ ANLATTI
Savunmasına devam eden tutuklu sanık emekli Org. Çetin Doğan, dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’e TSK’nın hükümetin icraatlarından duyduğu rahatsızlığı içeren özel bir brifing verildiğini anlattı. Doğan, “Sayın Cumhurbaşkanı’na verilen brifing, ortaya çıkan gerginlik ve endişelerle ilgili doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanı tarafından Cumhurbaşkanı’na verilen özel bir brifingdir. TSK’nın duyduğu endişe Sayın Cumhurbaşkanı’na iletilmiştir. Burada katılım sınırlı tutulmuştur” diye konuştu.
Sanık Doğan, Demirel’in bu ‘özel’ brifingden sonra yaptığı konuşmada, “Brifinglerin ciddi sorunlara işaret ettiğini ve konuları araştıracağını” söylediğini aktardı.
CANDAŞLARIN SORUSU VE KÜSTAH CEVAP
Medya, yargı, YÖK, STK temsilcileri, İstanbul sermayesi ve çeşitli devlet kurumlarına verilen brifinglerin üzerinde de duran Doğan, bu brifinglerde laik cumhuriyete bağlılığın vurgulandığını belirtti.
Org. Çetin Doğan, brifing alan medya temsilcilerinin “Radikal İslam’ın laik Türkiye Cumhuriyeti için son derece tehlikeli olduğunu biliyoruz. Atatürk’ün ‘Türkiye şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz’ sözünden hareketle ılımlı İslam hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusuna, “Biz Müslümanlığın siyasisini istemiyoruz. Şeriatı toplumu şekillendiren kurallar olarak ele alıyoruz. Bir kaide ebedi olursa bu tutuculuk olur. Geçmiş kaideleri bugünkü topluma uyarlamaya kalkışırsanız bu siyasal İslam niteliği taşır. Böyle davranmazsanız başımızın üstünde yeriniz var. Ortaçağ karanlığında uygulanan kaideleri bugüne uyarlamaya çalışırsanız beni, TSK’yı ve halkı karşınızda bulursunuz” cevabını verdiğini belirtti.
“ONBAŞI MESUT”UN UTANÇ GENELGESİ
Savunmasını bitirmesinin ardından sanık Çetin Doğan, çapraz sorguya alındı. Bir soru üzerine Doğan, camilerdeki vaaz ve hutbelerin takibinin TSK’nın görevi olduğunu iddia ederek, “Devlet aleyhindeki kalkışma ve söylemler oluştuğu zaman bunlar rapor edilir” dedi. İddianamenin temelini oluşturan belgelerin sahte olduğunu öne süren Doğan’ın, duruşma savcısı Kemal Çetin’in soruları karşısında hayli zorlandığı gözlendi. Doğan, savunmasında sahte olduğunu iddia ettiği bazı belgeleri hatırlamadığını belirterek, “Bana ıslak imzamı getirin dedim. İmza attığım bir belgeyi inkar etmem” ifadelerini kullandı. Doğan, birçok imzalı fişleme belgesine rağmen sivillerle ilgili herhangi bir fişleme yapmadıklarını ileri sürdü. Sanık avukatlarından Gürcan Kale, Doğan’a müvekkilinin kendisinin koordine ettiği toplantılara katılıp katılmadığını sordu. Hatırlamadığını dile getiren Doğan, “Yalnız zaman zaman konferans vermeleri için profesörleri çağırıyorduk. Ethem Hoca’nın ‘Türkiye’de tarikatlar’ konulu konferansına katılmış olabilir. Popüler bir mevzuydu. Bu onun konusuydu” şeklinde konuştu. Doğan, bir soru üzerine de Erbakan’ın ardından Başbakanlık koltuğuna oturan Mesut Yılmaz’ın imzasını taşıyan ve MGK kararlarının uygulanmasının istendiği genelgenin 28 Kasım 1997’de kendilerine gönderildiğini aktardı.
DEMİREL SAVCIYA HAVALE
Müşteki Avukatı Mustafa Polat’ın dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkındaki suç duyurusu dilekçesinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı bugün saat 10.00’a erteledi.
YENİAKİT