GÜNDEM
Davutoğlu'ndan Cuma namazı müjdesi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, cuma günleri ile öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek şekilde kullanılabilmesi için Başbakanlık Genelgesi Taslağı hazırladıklarını söyledi. Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Biz söylediğimizi yaparız yaptık, yapıyoruz, yapacağız inşallah. Uzay sistemleri entegre sistemi açtık TÜRKSAT 4 Uydusunu uzaya fırlattık. Ulaşılamaz denemez hedeflere ulaştık. Yüksekova havalimanını açtık. Dünyada ilk defa askıda su getirme projesi olarak KKTC'ye su getirdik. Bir kez daha yeni yılın ilk toplantısında KKTC'ye selamlarımı iletiyorum.
Yurt dışı ziyaretlerimiz hız kesilmeden devam etti. 19 ülke ziyaret edildi. AB alanında gelişmeler yaşandı ve bu ivme devam ediyor beş faslın daha açılması için yoğun çabamız devam ediyor. Sırbistan ile ilişkilerimiz büyük önem arz ediyor. Bu ilişkilerin tarihi arka planı var ekonomik alanda ciddi bir potansiyel var. İnşallah bu ticaret hacmini 1 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
2015 yılında iki genel seçimi birlikte gerçekleştirdik halkımızın verdiği mesajı aldık ve gereğini yerine getirmeye çalıştık. Ülkemizi hükümetsiz bırakmamak adına sorumluluk aldık ve gereğini yerine getirdik. Diğer partilerin elini taşın altına koymaktan kaçındığı zamanlar biz elimizi taşın altına koyduk nihayet 1 Kasım'da millet emaneti AK Parti kadrolarına tevdi etti.
Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok AK Parti bu sorunları çözmeye taliptir. Var gücümüzle çalışacağız. Büyük bir tecrübe ve özgüvenle yolumuza devam ediyoruz. 2016 yılı eylem ve reform planımızı yayınladık. İlk bir haftada çeşitli vaatlerimizi yerine getirdik ve diğer vaatleri de aşamalı olarak yerine getireceğiz. Her Bakanlar Kurulunda bunları değerlendireceğiz ve vatandaşımıza verdiğimiz sözden bir adım dahi geri atmayacağız. İki haftada vaatlerin yüzde 30'u gerçekleşti. Reformların yüzde 25'i gerçekleştirildi. Milletimize verdiğimiz sözleri harfiyen yerine getirdik ve getirmeye devam edeceğiz.
Türkiye'nin yıllardır konuşulan ana meselesi var anayasa problemi. Artık tüm toplumsal kesimler artık bu anayasanın Türkiye'ye dar geldiğini ifade ediyor. Anayasanın yapılış süreci ve zulümlere hep sesimizi yükselttik. Milletimiz siyaset kurumundan bu yönde adım atılmasını bekliyor. Biz AK Parti'nin kuruluşundan bu yana Türkiye'nin bir sistem sorunu olduğunu dile getirdik. Birçok adım attık, özgürlüğü esas alan perspektifi hayata geçirmeye çalıştık. Biz yamalı bohça gibi değil millet iradesine sunulmuş aziz meclis tarafından hazırlanmış bir anaysa istiyoruz. Üstünde bir devlet otoritesini tesis eden asırlar geçse bile eskimeyen ihtiyaçlara cevap versin. İnsan onurunu esas alsın. Biz geleceğin Türkiye'sini inşa edecek olan bir anayasa istiyoruz. Bu konuda Meclis'te bazı çalışmalar yapıldı.
Cuma günleri ile öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek şekilde kullanılabilmesi için Başbakanlık Genelgesi Taslağı hazırladık
Türkiye'nin yeni anaysa ihtiyacı tartışılması gereksiz bir konudur konuşulması gereken bu anayasanın hangi ilkeler üzerinde inşa edileceğidir. Bu ihtiyaç daha fazla ertelenmez bunun siyasi sorumluluğundan hiç kimse kaçamaz.
Liderlerle gerçekleştirilen görüşmeler sembolik olarak da önemliydi. Bir gelenek başlatmak istiyrouz. Bu ziyaretlerimin gündem dışında bir gelenek başlatmaya matuf olduğunu da söyledim.Biz onların eleştiri ve denetim hakkına saygı duyarız onlarında bizim hızlı icraat hakkımıza saygı duymasını bekleriz. İlişki bizi doğru zemine oturursa önümüzdeki dönemde genel kurulda farklı bir ortam oluşacaktır. Bu gelenek devam eder muhalefet partileri ile görüşme devam eder. Mutabık kalınan husus gerekli görüldüğünde kapıların açık kalması. Üç noktada uzlaşıya vardıık. Bir uzalaşı komisyonu kurulması ve anayasa sürecinin buradan işletilmesi. Bu toplantılardan çıkan bir diğer husus ise 3 liderin de 1982 Anaysasının değişmesi gerektiği hususundaki görüş birliği. İç tüzüğün değişmesi gerektiği husu. AB uyum yasaları konusunda destek veremelerini bekliyoruz.
140 yıllık meclis tecrübemiz var. Yapılan bütün çalışmalarda her zaman eksik olan husus sistemin iç işleyişinde. Hiç kimse parlamenter sistemin kusursuz işlediğini söyleyemez. Bugün parlamenter sistemi savunanların 27 Nisan günlerinde suskun kalmaları da her türlü eleştiriye açıktır. O gün ses çıkarsalardı bugün anlardık.
Muhalefet partileri başkanlık sistemini tartışmadan en baştan reddediyor. Neden herkes eteğindeki taşı dökerek müzakere etmesin. Torunlarımızın rahat edeceği kalıcı bir sistem kurabilmeliyiz. Tabuları bir yana bırakarak konuşabilmeliyiz.