EĞİTİM
Çalıştayda Okul Sosyoloğu Kararı Çıkar mı?
Öğretmen
Atamalarına Esas Alınacak Alanların Yeniden Düzenlenmesi Çalıştayı 9-10-11
Eylül 2013'te yapılacak. Çalıştaya MEB'in tüm üst düzey yetkilileri katılacak. Sosyoloji
mezunlarının PDR’ye alternatif olarak geliştirdiği okul sosyologluğu
taleplerinin masaya yatırılması bekleniyor. Öğretmen atamalarına esas alanların
yeniden düzenlenmesi için çalıştayda tavsiye kararı alınacak. MEB Müsteşarı Yusuf TEKİN ise Twitter
hesabından açıklama yaparak “Önümüzdeki hafta Talim Terbiyenin meşhur 80 nolu
kararı ile ilgili Pazartesi-Salı günü bir çalıştayımız var. Bu konu ile ilgili
öneri ve sorunlarınızı aktarabilirseniz sevinirim.”
demişti.
Sosyologların Talebi: Güvenli Okullar ve Toplum İçin 'Her Okula Bir Sosyolog' sloganıyla yola çıkan sosyologlar, Milli Eğitim Bakanlığı’nda bütün okulları kapsayacak şekilde “Okul Sosyoloğu” kadrosu ihdas edilmesini, Rehberlik sisteminin, sadece rehberlik bölümü mezunlarının tekelinde yürütülecek bir sistem olmadığını, Rehberlik servislerinde, rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunları yanında “okul sosyoloğu” ile beraber eşgüdüm içinde görev yapması gerektiğini ifade ediyorlar. Sosyolog Fatma Aslanoğlu’nun okulda hızla artış gösteren şiddeti önlemek için önerileri ise şöyledir:
“Türkiye son 25 yıldır hızlı bir sosyal değişim sürecinden geçmektedir. Bu değişimler sonucu oluşan sosyal problemler gün geçtikçe artmakta ancak bu sosyal problemlere karşı sürekli aynı tedbirler alınmış ve zamanın ve şartların özellikleri dikkate alınmamıştır. Sosyal problemlerin incelenmesi, mevcut problem çözme yol ve yöntemlerinin analizi, başka ülkelerde uygulanan problem çözme yöntemlerinin ülkemiz şartlarına adapte edilmesi özellikle yeni ve ülkemiz şartlarını dikkate alan problem çözme yöntemlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Gelişmiş Batı ve Birleşik Devletlerinde 100 önemli meslek dalı içinde ilk 8. sırada “sosyologluk mesleği” almaktadır. Bu ülkelerde yaşanan toplumsal sorunlar nedeniyle farklı uzmanlık alanlarıyla her kurum ve kuruluşlarda sosyologlar istihdam edilmektedir. Nitekim her okulda “okul sosyoloğu” mevcuttur. Çünkü okullarda yaşanan problemlerle baş etmede çocuğun sosyal bağlamından ve çevresinden kopuk olarak ele alınması mümkün değildir. Ülkemizde de okullarımızdaki şiddeti kalıcı olarak önlemenin en önemli yolu, her okula “okul sosyoloğu” görevlendirmekle mümkündür. Aksi halde alınan diğer önlemler, sorun çözme konusunda yetersiz kalacaktır.”
YORUM: Okul sosyologluğu kararını MEB alırsa önce RAM’larda ve orta öğretim kurumlarında uygulayabilir. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde de sosyolog istihdamı düşünülebilir. Daha sonraki aşamalarda ise kademeli olarak ortaokul ve ilkokullarda okul sosyoloğu uygulaması başlatılabilir. Okul sosyologluğu, kimileri için bir hayal olarak görünebilir. Ancak 21. Asırda 20 milyonun üzerinde öğrencisi olan ülkemizin her okulunda eğitim, öğretim ve idari kadronun yanında , içinde sosyoloğu bulunan rehberlik birimleri oluşturulabilir. Okul Sosyoloğu” projesiyle, hizmetlerin planlanması için gerekli sosyal, ekonomik ve kültürel bilgileri toplamada, değerlendirmede ve hizmetlerin verilmesinde sosyologların katkısı büyük olacaktır. Şiddet olgusunu Türkiye’nin gündeminden çıkartma gibi sosyologlara belli sorumluluklar yüklemek gerek. Okul sosyoloğu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı da destekleyici çalışmalar yapabilir. Toplum-okul-aile bağlamında öğrencilerimize faydalı olacaklarsa okul sosyoloğu projesini tüm kesimler desteklemeli. Takdir MEB’indir.
Zeki KARA
Eğitimci-Yazar