Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, yeni çalışma ofisine taşınan Milli Gazete Ankara Bürosu çalışanları ile kahvaltıda buluştu. Bina girişinde Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz tarafından karşılanan Kamalak, gazetenin yeni binasını gezip, çalışanlarla tek tek tokalaşarak hayırlı olsun dileğinde bulundu. Milli Gazete’nin Türkiye tarihindeki etkisinin tirajından çok daha büyük olduğunu anlatan Prof. Kamalak, “Bir davanın haklılığı geçici kalabalıkların çokluğu ile değil, ilahi iradeye uygunluğu ile ölçülür. Bir gazetenin gerçek anlamda büyüklüğü de, tirajının yüksekliği ile değil, savunduğu fikir ve davanın doğruluğu, büyüklüğü ile ölçülür. Bu anlamda Milli Gazete’mizi çok büyük bir misyonu yüklendiğinden dolayı tebrik ediyor, çalışanlarının sırat-ı müstakim üzere başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Kanı durduracak her adımı destekleriz

Daha sonra gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Saadet Genel Başkanı, Türkiye’nin uzun süredir konuştuğu barış sürecine ilişkin olarak, “Eğer silahlar susacak, akan kan duracak ve annelerin gözyaşı dinecekse böyle bir süreci Milli Görüş olarak sonuna kadar destekleriz. Kanı durduracak her adımı destekleriz” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Yüzük başka yerde aramakla bulunmaz!

Sürece ilişkin Hükümetin izlediği yöntemi ise Nasrettin Hoca’nın yüzük hikayesine benzeten Prof. Dr. Mustafa Kamalak, şöyle konuştu: “Meşhur fıkradır. Nasrettin Hoca bir akşamüzeri yüzüğünü kaybeder. Sonra kapının önünde ay ışığında aramaya başlar. Hoca’yı gören komşuları da yardıma gelir, ancak yüzüğü bir türlü bulamazlar. Komşuları, ‘Nerede kaybettin?’ diye sorunca Hoca, ‘Evde kaybettim. Ama evin içi karanlık. Orada bulamam, diye evin önünde ışıkta arıyorum’ şeklinde ilginç bir cevap verir. Nasrettin Hoca kaybolan yüzüğünü bulmak için iyi niyetle arıyor ama yanlış yerde arıyor. Hükümetin akil adamlar ve PKK terör örgütü ile görüşmeleri de biraz buna benziyor. Her meselenin muhakkak bir çözümü vardır. Belki iyi niyetle bir çözüm arıyorlar ama yanlış yerde arıyorlar. Bu işi çözmek, meseleye temelden bir yaklaşım gerektirir. Bu çözümün temel şifrelerini, çözümü ise Erbakan Hocamız 1994 Bingöl konuşmasıyla ortaya koymuştu.”

Kamalak, “Milli Görüş Liderinin o zaman önerdiği yöntemlerin vakit kaybetmeden uygulamaya konulması gerekiyordu. Ama maalesef uyduruk bir mahkemede Erbakan Hoca’mızın ve partimizin yolu kesildi. Gerçekte ise yolu kesilen aziz milletimiz idi. İnşallah şimdi olumlu bir sonuç ortaya çıkar ve akan kan durur diye temenni ediyoruz” dedi.

Hükümet süreci iyi yönetemedi

Hükümetin süreci iyi yönetemediğini dile getiren Kamalak, “Bu süreçten çıksa çıksa terör örgütü PKK’nın meşruiyeti çıkar. PKK’nın temsilcileri, ‘Bu iş Meclis’te çözülür’ diyor. Doğru da söylüyorlar. Ancak maalesef 63 kişilik Akil Adamlara bu iş havale ediliyor. 550 kişilik milletvekilleri ne yapacak peki” diye sordu. İşin Akil Adamlara havale edilmesinden dolayı endişeleri olduğunu kaydeden Kamalak, terör meselesinin ortadan kaldırılması için işin temeline inilmesini ve terörü besleyen, doğuran, ve destekleyen finansman kaynaklarının ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın Milli Gazete ziyaretine Genel Başkan Yardımcıları Hasan Bitmez, Yusuf Yiğitalp ve Birol Aydın da eşlik etti.

MİLLİ GAZETE