EĞİTİM
Başörtüsü genelgesi ne zaman sayın Bakan?...
MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin okullara başörtüleriyle girebileceğini söylemiş.
16 Ocak 2013, Çarşamba
MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin okullara başörtüleriyle girebileceğini söylemiş.
Nerede söylemiş?
Umuma açık bir yerde mi? Hayır!
Resmi bir toplantıda mı? Hayır!
Kamuoyuna yapılan bir Bakanlık açıklamasında mı? Hayır!
Bir genelge yayımlanmış da onun tanıtımında mı? Hayır!
Ulusal bir TVde yapılan ve herkese hitabeden bir programda mı? Hayır!
Nerede söylemiş peki?
Stardan Elif Çakırla yaptığı özel sohbette...
Aslında öyle de söylememiş de, Elif Hanım o çıkarımda bulunmuş. Çünkü Bakan Beyin söyledikleri, yeni yönetmelik ile eski yönetmelik arasındaki farka dikkat çekmekten ibaret.
Hatta Bakan Bey diyor ki: Bakın başı açık ibaresi eski yönetmelikte zaten vardı. Yani, biz yasak koymadık, zaten yasaktı demeye getiriyor. İyi de sayın Bakan, biz zaten biliyoruz yasak olduğunu; sizden beklenen, yasağın kaldırılması değil mi? Neden kaldırmadınız da zaten yasaktı söyleminin arkasına saklanıyorsunuz?
Bakan Beyin, özel sohbette Elif Hanıma yaptığı asıl ilginç açıklama, yeni yönetmelik ile yasak kapsamının sadece öğrencilere has olacak şekilde çok daraltıldığına dair. Nitekim Bakan; Aslında biz yeni yönetmelikle bu kapsamı o kadar daralttık ki sadece ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerini kapsama alanı içinde tuttuk. Bu ne demek biliyor musunuz? Üniversiteöğrencileri, öğretmenler, hizmetliler, idari görevliler, okul idarecileri yönetmelikte yer alan başı açık olacak kapsamına dahil değildir.
Bu sözlerden, dolaylı olarak, öğretmenlerin başörtülü olarak derslere girebileceği anlamı çıkarılıyor. Çünkü Bakan Bey, yönetmeliğin böyle anlaşılmasına dair yönlendirme yapıyor. Elif Hanım da bundan tatmin olmamış olacak ki, Bakanla görüşmesinden sonra Eğitim Bir Sen Başkan Vekili Ahmet Özeri arayıp durumu soruyor. Ancak Özer, Biz Bakanla görüştüğümüzde yönetmeliği bu şekilde açıklamadı diyor. Yani nabza göre şerbet verme durumu...
Elif Hanım soruyor: (Yasak) tamamen kalksa ne olurdu?
Bakan Beyin verdiği cevaba dikkat:
Tamamen kalkması MEBin tasarrufunda olsaydı bunu zaten yapardık!
Peki, kimin tasarrufunda sayın Bakan? MEBe müdahil olanlar mı var? Patron başkaları mı? Ya da, Hükümetin görüşü yasağı kaldırma yönünde değildir, Hükümetle Bakanlığı karşı karşıya getiremem mi demek istiyorsunuz? Ya da başka bir hesap mı var? Yeni seçimler için elde bir koz kalsın hesabı olmasın bu?
Bakan Beyin, Tamamen kalkması MEBin tasarrufunda olsaydı bunu zaten yapardık! sözünü samimi bulmuyorum. Zira Sayın Bakan, geçtiğimiz Kasımda yaptığı açıklamada, Eğer niyetimiz olsaydı, başörtüsünü bütünüyle serbest hale getirirdik demiş ve yasağın kaldırılmasını istemediklerini itiraf etmişti. Yine aynı açıklamasında sayın Bakan, Yaptığımız uygulama,eğitimin ihtiyaçları doğrultusunda olan bir uygulamadır diyerek, başörtüsü yasağının eğitimin ihtiyaçlarından olduğunu iddia etmişti. Bir diğer husus, Bakan Bey, aynı açıklamasında yeni yönetmeliğin Hükümet Yönetmeliği olduğunu da söylemişti. Yani sadece Bakanlığın değil, Hükümetin tasarrufu sözkonusu.
Şimdi bu durum karşısında, derin yapıları hallaç pamuğu gibi atan, dokunulmaz bilinen bütün odaklara dokunan, yan gözle bakılmaz zannedilen Orduyu bile dize getiren Hükümet, acaba başörtüsü sorununu çözmemişse, bunu nasıl okumak gerekir? Bakan Beyin 30 Kasımda itiraf ettiği ve bizim de bu köşede, 02.12.2012de yazdığımız üzere, istemediklerinden olmasın?
Neyse, Bakan Bey her ne kadar özel sohbette başörtülü öğretmenlerin derslere başörtüleriyle girebileceklerine dair imada bulunuyor da olsa, durum bundan çok farklı. Zira beni arayan öğretmenler, başörtüleri konusunda tam bir baskı ve zulüm altında olduklarını, başörtüleriyle derslere girdikleri her gün, haklarında okul müdürlüklerince tutanak tutulduğunu ve disiplin işlemi için hazırlık yapıldığını söylüyorlar.
Bu konuda okul müdürleri de muzdarip. Gönlümüz yasaktan yana değil, ama mevzuat elimizi kolumuzu bağlıyor; sorumluluk altında kalmamak için başörtüsüyle derse giren öğretmenler hakkında tutanak tutup işlem yapmak zorunda kalıyoruz diyorlar.
Şimdi bu durumda, Sayın Milli Eğitim Bakanına sormak istiyorum:
Sayın Bakan!
Özel sohbette söylediklerinizi, bütün kamuoyu önünde de söyleyecek misiniz?
Basın toplantısı yapıp, başörtülü öğretmenlerin derslere başörtüleriyle girmelerinde mevzuat engeli yoktur; girsinler diyecek misiniz?
Bu sözlerinizi, bir Bakanlık Genelgesi ile bütün eğitim-öğretim kurumlarına da iletip, okul yönetimleri ile öğretmenleri karşı karşıya getiren bu çağ dışı yasakla, öğretmenlerin demoralize olup verimsiz kalmasına ne zaman son vereceksiniz?
Madem yönetmelik müsait, bunu niçin ilan etmiyorsunuz?
Faruk Köse
Yeni Akit