GÜNDEM
Başbakan'ın Grup Konuşması / CANLI İZLE
CANLI YAYINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
"Ayakkabılarla Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'ne gireceksin, orada içeceksiniz. Bu ülkenin dini mabetlerine karşı bu saygısızlığı yapacaksınız. Ne adına? Çevre adına. Caminin müezzinini tehdit edeceksiniz, ondan sonra farklı şekilde konuşturacaksınız; 'Böyle bir şey olmadı'... Ne olmadı, bütün görüntüler elimizde. Cuma günü arkadaşlarımıza bunları görüntüyle vereceğiz. Bunların hepsini milletim görecek. Milletimize bunların hepsini sunacağız "
BU MUDUR ÖZGÜRLÜK BU MUDUR ÇEVRECİLİK?
"Bu olaylarda, çok önemli bir yakınımın gelinini, Başbakanlık Ofisi'nin yakınında, yanında 6 aylık çocuğu, yerlerde süründürdüler. Kendisini taciz ettiler, çocuğunu taciz ettiler. Bunun özgürlük mücadelesi ile yakından uzaktan ne alakası var? Bu mudur özgürlük, bu mudur çevrecilik? Ama biz bütün bunlara "sabır, sabır, sabır' dedik"
BAŞBAKAN ERDOĞAN DEĞİŞMEZ
Ankara'da yapılan vandallalıklar Taksim'den güç aldı. Taksim'i bahane edenler Türk bayrağını yakacak, meydana paçavraları devletin kurumuna asacak kadar alçalmışlardır. Şimdi diyorlarki Başbakan sert ne olacaktı biz hala gelip te diz çöküp ne olur AKM'den şu paçavralırı indirin mi diyeceğiz. Şu terör örgütü posterlerini indirin mi diyeceğiz. Güvenlik güçlerimizin başta buna müsade etmemesi gerekiyordu. Çatıya bunlar nasıl çıkarılır. O örgüt liderlerinin resimleri oraya nasıl astırılır. Biz konuşunca Başbakan sert konuşuyor oluyor. Buna sertlik diyorsanız kusura bakmayın bu Tayyip Erdoğan değişmez.
AKM'DEN PAÇAVRALAR İNDİRİLDİ
Bu sabah yaptıkları operasyon sebebeyle güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum. AKM'den bütün bu paçavralar indirildi güvenlik güçleri kültür merkezine sahip çıktı. Ayrıca anıttaki bütün o paçavraları gördünüz. O hali sizlere sunmak isterdim. Öyle bir tabloya biz yürütme olarak göz yumarsak biz milletimize tarihimize karşı büyük bir sorumluluk içinde oluruz. Bundan sonraki sürece yönelik Taksim Meydanı'yla alakalı Gezi Parkı ile alakalı devam edecek.
Bazı yerlerde ağaçları söktük. O zaman da bazıları yazdı çizdi. 70 bin ağaç söktüysek 780 bin fidan ve ağaç diktik. Ama İstanbul'u da susuzluktan kurtardık. Şimdi bunu görmeyecek misin? Afedersiniz küvetler dolduruluyor su kullanılıyordu. Herkes gidip suculardan su alıp eve taşınıyordu. Böyle bir dönem. Bu susuz İstanbul'u 2040'a kadar susuzluktan kurtardık. Şimdi soruyorum bunlar mı çevreci Tayyip Erdoğan mı çevreci.
SAMİMİ OLANLAR ÇEKİLSİN
"Oradaki tüm eylemcilerin, tüm göstericilerin büyük fotoğrafı görmelerini, oynanan oyunu anlamalarını, samimi olanları, özellikle oradan çekilmeye davet ediyorum. Kendilerinden bunu bir Başbakanları olarak bekliyorum"
GEZİ PARKI EYLEMLERİ MASKELEME YAPTI
"Gezi Parkı, adı üzerinde gezi parkı. İşgal alanı değildir. Çevre hassasiyeti daha farklı eylemlere ve amaçlara bir paravan mahiyet taşımış, demokratik yönetime illegal bir başkaldırıyı maskeleme görevi görmüştür" Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylar Türkiye genelinde ölüm bırakan şiddet eylemlerinin kılıfından başka birşey değildir. Asıl amacı asıl hedefi kaosu örtmek için son derece sistemli olaylardır. Ağaçlar için çevre için eylem yaptığını söyleyenlere seslenmek istiyorum. Taksim Gezi Parkı kılıfı ile büyük bir oyun oynanmak isteniyor. Türkiye ekonomisi üzerinde oyun oynanıyor. Birileri büyüyen güçlenen Türkiye'yi yavaşlatmak istiyor. Nerede nasıl kullanıldıklarını görmelerini idrak etmelerini özellikle rica ediyorum. Bu ülkenin Başbakan'ı olarak sesleniyorum; Bu olaylar faiz lobileri, medya tarafından kullanıldı. Taksim'de eylem yapanlar Türkiye'nin ekonomisine kast edenler tarafından kullanılıyor. Gerçekten dürüstlerse bu ağaçlar ne yakıldı ne yıkıldı. Bu başka tarafta da böyle olacak.
EMPATİ KURMAYA DEVAM EDECEĞİZ
"Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da hiç kimseyle, hiçbir kesimle, onların hassasiyetlerine kulak tıkayarak bir kenara itmedik ve itmeyeceğiz. Meşru taleplerini, demokratik hak taleplerini bugüne kadar nasıl dikkatle kulak verdiysek, bundan sonra da dinlemeye anlamaya, empati kurmaya devam edeceğiz"
NE DAYATMA YAPARIZ NE DE DAYATMALARA EYVALLAH DERİZ
"10,5 yıldır bu tertiplerle, tezgahlarla, provokasyonlarla , siyaset mühendisliği girişimleriyle nasıl baş ettiysek, onlara karşı nasıl dik durduysak, bundan sonra da milletin emanetini aynı hassasiyetle korumaya devam edeceğiz. Biz ne kimseye dayatma yaparız, ne de kimsenin dayatmasına eyvallah deriz"
SANDIK SONUÇLARINI DOĞRU OKUDUK
AK Parti olarak toplumsal hadiseleri okumakla yaşanan olayları analiz etmek konusunda her zaman büyük bir hassasiyet içinde olduk. Gerek sandık sonuçlarını gerek anket sonuçlarını doğru okuyarak bugünlere ulaştık. Sandıktan çıkan sonuçlar tartışmasız bir zafere işaret ettiğinde kendimizi üstünlük taslamayıp, kendimizi kaybetmişlerin yerine koyduk. Meydanlara caddelere teşkilatlarımızın konuşmasına müsade etmedik. Nerede hata yaptığımızı tüm tarafsızlığımızla tüm boyutlarıyla değerlendiriyoruz. Farklı etnik grupların meselesine hasassiyetle yaklaştık. Bir devlet yöneticisi olarak milletimizin tüm güvenlik unsurlarını sağlamak zorundayız.
YÜZDE 50'NİN OYUYLA İKTİDARA GELSEK DE YÜZDE 100'ÜN İKTİDARI OLDUK
Cumhuriyet mitinglerini dahil hedefini gayesini bildiğimiz takdirde acaba göremediğimiz bir detayı var mıdır, mantığıyla yaklaştık.
Yüzde 50'nin oyuyla iktidara gelsek de yüzde yüzün iktidarı olduk. Her zaman bütünleştirici bir üslup kullandık... Farklı toplum kesimleriyle inatlaşan bir parti olmadık.
Terör meselesine, farklı inanç gruplarına böyle bir hassasiyetle yaklaştık. Biliyorduk ki biz devlet yöneticisi olarak mal güvenliğini, can güvenliğini, akıl güvenliğini korumakla yükümlüydük. Cumhuriyet mitinglerini bile acaba göremediğimiz farklı bir boyutu var mıdır diye değerlendirdik.
81 İLİMİZİN TAMAMINA EŞİT MESAFEDEYİZ
81 vilayetimizin tamamına eşit mesafede olduğumuzu, tüm ülkenin modern bir anlayışla kucaklanacağını söyledik. Bugün burada yine söylüyorum: 11 yıl önce Hakkari'ye havaalanı yapılacağı söylense acaba kim inanırdı?
Iğdır'a, Şırnak'a, Ağrı'ya, Muş'a havaalanı yapılacak dense kim inanırdı? Bunlar bizim bu ülkede bölgelerimize ve insanımıza yaklaşım tarzını gösterir. Bir ayrımcılığın içinde olmadığımızın bunlardan güzel ispatı olabilir mi? Kardeşlik kavramı, tüm konuşmalarımızın olduğu kadar tüm faaliyetlerimizin odak kavramıdır. Her zaman üzerinde dikkatle durduğumuz kavramdır.
ÖTEKİLEŞTİREN ÇİZGİYİ KABUL ETMEDİK
Ötekileştiren bir çizgiyi hiçbir zaman kabul etmedik. Hep kucaklaşmadan, bütünleştirmeden yana olduk. Farklı etnik kökenlerin birbirine saygı göstermesine her noktada insani değerleri üst düzeyde savunan bir anlayış içinde olduk. Olayları analiz ediyoruz. Sokağın ne dediğini, bazı gençlerin neden bu tepkiyi verdiğini tabii ki araştırıyor, sağlıklı şekilde belirlemeye çalışıyoruz.
Kimsenin hassasiyetine kulak tıkamadık. Meşru taleplere bugüne kadar nasıl kulak verdiysek bundan sonra da anlamaya, empati kurmaya devam edeceğiz. Acaba ne istedikleri belli mi?
TALEPLERE KULAK TIKAMADIK
İnsanımızı bu gösterilere sevk edenleri en ayrıntılı bir şekilde araştırıyoruz ve tabloyu tamamlamaya çalışıyoruz. Hİçbir kimsenin taleplerine kulak tıkamadık. Bundan sonra da dinlemeye ve empati kurmaya devam edeceğiz. Ancak bu olaylara baktığımız zaman, bizim göremediğimiz ne gibi istekleri olduğunu, tüm bunları yaparken sapla samanı birbirine karıştırılmasına, asla izin veremeyiz.
Farklı zeminlerde farklı hesaplaşmalar içerisine girenlere karşı bundan sonra da dirayetli bir duruş sergileyeceğiz. Provakasyonlarla bugüne kadar nasıl dik durduysak bundan sonra da milletin emanetini aynı hassasiyetle korumaya devam edeceğiz. Biz ne kimsenin dayatmasına eyvallah deriz.
İNATLAŞAN BİR PARTİ OLMADIK
"Farklı toplum kesimleriyle inatlaşan bir parti olmadık. Bundan sonra da asla olmayacağız" Son iki haftadır Türkiye başta İstanbul olmak üzere Ankara ve İzmir değişik şehirlerimizde çok farklı boyutlarda katmanlarda bir kısım gösterilere sahne oldu.
Taksimin yayalaştırma projesi kapsamında, Gezi Parkındaki birkaç ağacın sökülmesi ve taşınmasında başlayan gösteriler amaç değiştirerek ilk çıktığı andan çok daha farklı bir noktaya ulaştı
Bu süreçte tekrarladığım bir hususu vurgulamakta fayda görüyorum. Ak Parti olarak hadiseleri okumak analiz etmek iyi değerlendirmek konusunda her zaman çok büyük hassasiyet içinde olduk.
Gerek sandık sonuçlarını, anket sonuçlarını doğru okuyarak bugünlere ulaştık. Şuraya dikkatinizi çekiyorum. Sandıktan çıkan sonuçlar tartışmasız zaferi işaret ettiğinde kendimizi mağrurların yerine değil kaybetmişlerin yerine koyduk.