GÜNDEM
Başbakan'ın 'Final Toplantısı' Sona Erdi
7 bölgede çalışma yürüten heyet, Başbakan Erdoğan'a raporlarını sundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Akil İnsanlar Heyeti bölge başkan, başkanvekili, sekreter ve üyelerinin katılımıyla yapılan toplantı sona erdi.
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen ve yaklaşık 3,5 saat süren toplantıya, başbakan yardımcıları Beşir Atalay ve Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Mehmet Ulvi Saran da katıldı.
Toplantıya, Akil İnsanlar Heyeti üyeliğinden istifa eden Murat Belge ve Prof. Dr. Baskın Oranile mazeret bildiren Kürşad Bumin ve Şemsi Bayraktar katılmadı.
RAPORLARDA NELER VAR?
Toplantı sonrası, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, açıklama yaptı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Akil İnsanlar'ın hazırladığı raporlarda birçok konuya değinildiğini belirterek, "Anayasa sürecinden tutun, dil meselesine kadar, siyasal rejim tartışmalarından, siyasal sistem tartışmalarından tutun da Alevilik meselesine, cemevi meselesi varıncaya kadar bu raporlarda birçok mesele tespit edilmiş veya tedavi önerileri sunuluyor" dedi.
Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Akil İnsanlar buluşmasına ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Heyetin, çalışma süresi boyunca birçok bölgede birçok insanla bir araya geldiğini aktaran Çelik, Akil İnsanlar Heyeti'nde bulunanların Türkiye'nin nabzını tutmaya çalıştıklarını aktardı.
Çelik, "Kendi bölgelerindeki illerde yaptıkları toplantılar esnasında binlerce insanla, kanaat öderleriyle, sivil toplum örgütleriyle, siyasi parti mensuplarıyla bir araya geldiler. Sonuçta bir rapor hazırladılar. 'Bu raporlarda ne var?' diye sorarsanız, genel olarak bir özetleme yapacağım. Kendileri bunları sizlerle paylaşabilirler. Tüm bu çalışmaların koordinasyonu ve lojistik desteği, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yapıldı" diye konuştu.
"7 bölgenin hazırladığı rapoarlar birleştirilerek nihai rapor haline getirilecek"
Sunulan raporlarda tespitler olduğunu anlatan Çelik, çözüm sürecinin ne olduğu ve ne olmadığı konusunda bilgilerin de bu raporlarda yer aldığını kaydetti. Çelik, raporlarda heyet üyelerinin faaliyet gösterdikleri yerlerdeki vatandaşların teşhislerinin de yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Vatandaşın ağzından, bulundukları bölgelerdeki temaslarda bu tespit edilen problemlerle ilgili olarak konulmuş teşhisler var. Tabii ki bunlar göreceli teşhislerdir. Netice itibariyle her bölge heyeti bazı tedavi yöntemleri öneriyor. Vatandaş bunun nasıl çözüleceğiyle ilgili, ne olması ve ne olmaması gerektiğini ifade ediyor. Bu arada insanların talepleri, endişeleri, korkuları, hayalleri ve ümitleri var. Bütün raporlarda bunlar ifade edilmiş durumdadır. Anayasa sürecinden tutun, dil meselesine kadar, siyasal rejim tartışmalarından, siyasal sistem tartışmalarından tutun da Alevilik meselesine, cemevi meselesine varıncaya kadar bu raporlarda birçok mesele tespit edilmiş veya tedavi önerileri sunuluyor. Bundan sonraki süreçte yapılacak şey şudur; bütün bu raporlar hükümet tarafından alındı. Başbakan, ilgili bakanlar ve bürokratlar toplantıda hazır bulundular. Bunlar en ince detayına kadar değerlendirilecektir. Bu konuyla ilgili olarak 7 bölgenin hazırladığı raporlar birleştirilerek nihai bir rapor haline getirilecektir."
Çelik, bazı raporlarda tekrarlar olduğunu, bunların rafine edileceğini söyledi. Akil İnsanlar Heyeti'nde bulunan insanların Türkiye'nin bir örneklemi olduğunu aktaran Çelik, heyette her kesimin temsilcisi olduğuna vurgu yaptı.
Hüseyin Çelik, heyette yer alan herkese teşekkür ederek, Akil İnsanlar Heyeti yapısının Türkiye'nin hemen her sorunu için tekrardan teşekkül edilebileceğini ifade etti.
Toplantıda, basının süreç boyunca tutumunun da ele alındığını söyleyen Çelik, heyettekilerin, özellikle küçük grupların protestolarına geniş yer verildiği yönünde eleştirilerde bulunduğunu dile getirdi. Çelik, Akil İnsanlar Heyeti'nin basının bu tutumundan rahatsız olduğunu aktararak, basının da çözüm sürecinde önemli bir yeri olduğunu kaydetti.
"Şehit ve gazi aileleri süreci destekliyor"
Akil İnsanlar'ın çalışmaları esnasında Türkiye'de hür bir tartışma ortamı oluştuğuna dikkati çeken Çelik, her ideolojik grubun gelerek rahatsızlığını dile getirdiğini belirtti.
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehit aileleri ve gazilerimizin büyük çapta süreci desteklediklerini ifade ettiler. Bu, aslında 7 bölgede de ortak bir tespittir. 'Bizim ocağımıza ateş düştü. Biz yandık, başkası yanmasın' diye özetlenebilecek bir durum ortaya çıkıyor. Genel olarak da Türkiye genelinde çözüm sürecine büyük bir destek olduğunu, aslında desteklemeyen insanların da çoğunlukla ya hükümet karşıtı bir tavır ortaya koyduklarını veya ideolojik bazı gerekçelerle buna karşı çıktıklarını ifade ettiler. Kategorize ederseniz, Türkiye'de çözüm sürecini kayıtsız şartsız destekleyenler var. Bir de 'ben destekliyorum ama endişelerim var, ben destekliyorum acaba ne olacak?' sorularını peşinden soran insanlar var. Nedir bunların endişeleri; 'acaba ülkemiz bölünecek mi?', 'niçin şimdi?', 'ne verdiniz ne alıyorsunuz?' şeklinde devam eden insanlar, bazen endişelerini dile getiriyorlar, ifade ediyorlar."
İÇERİDE NELER KONUŞULDU?
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi İzzettin Doğan, "Sayın Başbakan, henüz çekilmenin tamamlanmadığını, onun için süreci kararlılıkla devam ettirdiklerini ve gözlemeye de devam ettiklerini söyledi" dedi.
Doğan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Akil İnsanlar Heyeti üyelerinin toplantısının ardından Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'yi dolaşan 7 grubun kendi açılarından barış süreciyle ilgili raporlarını dinlediğini, grup başkanlarının raporlarla ilgili brifing verdiğini aktaran Doğan, "Türkiye'de 7 bölgenin tümünde barış süreci ne şekilde algılanıyor, halkın buna desteği nedir, halk böyle bir sürece destek veriyor mu, onu bütün gruplar kendi açılarından Sayın Başbakan'a ve etrafındaki arkadaşlarına takdim ettiler" diye konuştu.
Doğan, Erdoğan'ın toplantıda notlar aldığını, zaman zaman sorular sorduğunu, raporlar bittikten sonra soru sormak isteyenlerin sorularını aldığını anlattı.
"Neler soruldu?" sorusu üzerine Doğan, şunları söyledi:
"Öne çıkan başlıkları şöyle özetleyebiliriz; 'halkın bu sürece büyük desteği var ama bazı bölgelerde birtakım kaygılar, bu sürecin sürekliliği hakkında birtakım tereddütler var.' Onun dışında söylenebilecek olan, Sayın Başbakan belki de oradaki arkadaşların bu konuyu bilmelerini istediği için 'Şu anda çekilme bitmiş değil, birinci aşama gazetelerde ifade edildiği ya da televizyondaki konuşmalarda ifade edildiği gibi henüz tamamlanmış değildir' dedi. Yani 'Hükümet kendisine düşenleri acaba yapmıyor mu?' şeklinde birtakım eleştiriler var. Buna cevaben de Sayın Başbakan, henüz çekilmenin tamamlanmadığını, onun için süreci kararlılıkla devam ettirdiklerini ve gözlemeye de devam ettiklerini söyledi."
Doğan, "Başbakan, toplumsal barışa inanıyor mu?" şeklindeki bir soruya, "Başbakandır, elbette ki inanacaktır" karşılığını verdi.
Gezi Parkı olaylarının bir soru üzerine gündeme geldiğini belirten Doğan, "O konuda taraflar karşılıklı görüşlerini bildirdi" dedi.
Doğan, Cizre'deki olayların gündeme gelmediğini dile getirerek, "Daha çok raporların içeriğiyle sınırlı tutulmaya çalışıldı. olayın şu ya da bu şekilde sapmaması, daha verimli olması açısından raporların içeriğiyle ilgili birtakım sorular soruldu. 20'şer dakikalık sürelerle raporların sunumunu dinlediler. Ondan sonra da bazı sorular soruldu" diye konuştu.
İzzettin Doğan, "Selahattin Demirtaş, devletin ikinci aşamasına yönelik bir açıklama olabilir demişti. Öyle bir izlenim edindiniz mi?" sorusuna, "Onu Sayın Başbakan yapacak herhalde. Bu konuda herhangi bir şey konuşulmadı" yanıtını verdi.